30 Eylül 2015

Şehir nüfusu bir milyon

İstanbul'u belki kaybetmiştik. Ama Anadolu belediyeleri İstanbul'a özenmemeliydi. Anadolu'da kentler kanser gibi büyüyor. Belediyelerin ise bir “şehir felsefesi” bulunmuyor.

Anadolu'da 15 şehir kurmak gerekliliğine ısrarla işaret ediyoruz. İstanbul'u böylece hızla boşaltmalı.

Şehir dediğimiz şey âzamî 1 milyon nüfuslu bir galaksi.

Türkiye'de 80 milyon nüfus var. Bu nüfusun önemli bir kısmını sadece tarım-hayvancılıkla meşgul olacakları köylerde (tımar benzeri toprak sisteminde) yerleştirmek gerekir. Böylece hem şehirlerde ve hem de köylerde tarım ve hayvancılıkla meşgul olan bir meslek tabakası oluşur. Tuncer Baykara diyor ki: Hayvan beslemek, Türk şehirlerinde devam etmiştir. Konya şehrinde çobanın evlerden sığır, inek alıp gütmesi, ancak 1970'lerde bitmiştir.

Tarım ve hayvancılığa yönelmiş nüfusun konut, işsizlik, evlilik gibi meseleleri de çözülmüş olur.

Metrokapitalist kentlerin kanserleşmiş yapısı karşısında “Galaksi şehir”ler (ör: İstanbul), “şehir”ler (şar) (ör: Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş, vs.), “kasaba”-“köy”ler şeklinde salkımlanan bir idari sistem geliştirilmelidir.

Türkiye'de yıkılması planlanan konut sayısı 15 milyon diyorlar.

Bu konutlarda oturan nüfusun kabaca 60 milyon düzeyinde olduğu söylenebilecektir.

14 Nisan 2012'de medyaya yansıyan bir haberde şu ifadeye yer verilmiş: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'de 15 milyon eski binanın bulunduğu açıklamasına yer verdi. Bakanlık yetkilileri ‘Bunlardan 8- 8,5 milyonu bir süre daha idare eder ama 7 milyonu mutlaka yenilenmeli. 20 yıl içinde hepsini yıkacağız' dedi” (Hürriyet, 14.04.2012).

İnşaat-konut meselesinde 60 milyon nüfusu ilgilendiren “yıkıp yeniden yapma” aşamasına geldiğimize göre mevcut kentleri yükseltmeyelim, şehir yapalım.

60 Milyon için değil 80 hatta 90 milyon nüfusa göre düşünelim.

Türkiye'de nüfus Anadolu'ya geri döndürülürse terör-işsizlik-trafik-konut-tüketim toplumu-eğitim sorunları çözülecektir.

“Şehir” derken her “Selâtin Camii”nin bir şehir parçasını (şar) temsil ettiğine de işaret ettik.

İslâm Şehri'nin merkezinde Selâtin Camii ve Pazar bulunmaktadır. Bir Selâtin Camiide kaç kişi Cum'a namazı kılabilir?

Adana'da Sabancı Merkez Camii'nin 20.000 kişi kapasiteli olduğu ifade ediliyor.

Osmanlı ailesini 6 kişilik bir nüfus olarak düşünürsek Selâtin Camii 20.000 kişi kapasitede ise o cami çevresinde nüfus, 80.000-100.000 olacak demektir (aynı aileden Cum'a namazına giden kişi sayısına göre nüfus hesabı değişebilir).

Her Selâtin Camii bir şehri temsil ettiğine göre örneğin İstanbul'da 10 şehir kurulabilecektir. Buna göre Üsküdar bir şehir, Kadıköy başka bir şehir olur. Aralarında at ile dört-beş saatte varılacak bir mesafe olmalıdır. İki şehirin konut alanları ve fabrikalarla birleşmesine izin verilmemelidir. Çünkü bu kıtlık demektir.

İstanbul böyle bir modelde “şehirlerin (şarların) toplamı”dır; bir Galaksi şehirdir.

Tuncer Baykara'dan okuduklarımdan çıkardığım bilgilere göre İslam şehirlerinin dış çeperinde sevad denilen bir yeşil kuşak vardır.

Sevad arazinin derinliği asgari 4-5 km kadardır.

Kanaatime göre tarım ve hayvancılık nedeniyle İslam Şehri, Batı kenti gibi salt ticarete hasredilemez. İslam şehrinde (iç şehirde) meydan olmadığı için sevad arazinin bir kısmı ahalinin cirit oynadığı, bayramlaştığı, düğün şenlik yaptığı alandır.

İslam şehirleri bu dış kuşağı (sevad alanı) imar-mimari ile delemez. Zira tarımsal-hayvanî gıda buradan elde edilir.

Şehirlerin ticaret ve sanayi merkezi olduğu fikri galiptir. Biz bunu kabul edemiyoruz. Bunun nedeni Hacı Bayram'ın burçak ekmesidir. Hacı Bayram şehir insanı idi.

Bunu Hacı Bayram söylüyor:

Nâgehan ol şara vardum

Ol şarı yapılur gördüm

Ben dahi bile yapıldum

Taş ü toprak aresinde