18 Haziran 2015

Sen, Zimbardo'nun deneyinde denek misin?

'Seçim sonrasında yüzde 40'lık ve 60'lık denge oluştu. Ve hükümet kurma görevi yüzde 60'lık bloka düşüyor' dediği an aklıma ilk Zimbardo geldi.

Hani şu meşhur hapishane deneyini gerçekleştiren Profesör Philip Zimbardo. 1971 yılında Stanford Üniversitesinde psikoloji profesörü olarak çalışırken 'insanın kendisine verilen ya da verdiği bir görevi ne derece benimsediğini' ve 'kişinin rolünü benimsemede kötü çevrenin etkisini ve kişinin o çevreye uyma davranışlarındaki değişimi' bir deneyle gözlemek isteyen kişi.

Zimbardo, deneyi için yetmiş kişilik öğrenci grubu arasından yirmi dört lisans öğrencisini tamamen gönüllü gardiyan ya da mahkûm rollerini oynamak üzere seçer.

Stanford psikoloji binasının bodrum katında gerçeğine çok benzeyen deney amaçlı bir hapishane ortamı oluşturulur. Öğrencilerin 12 tanesine mahkûm, diğer 12'sine ise gardiyan görevi verilir.

Deneyin gerçekçi olması için her şey en ince ayrıntısına kadar özenle planlanır. Öyle ki mahkûm rolünü üstlenen öğrenciler, gerçek birer suçluymuş gibi polisler tarafından evlerinden alınır. Getirildikleri polis merkezinde sorgulanırlar, parmak izleri alınır, fotoğrafları çekilir hatta çırılçıplak soyundurulup aranır, temizlenir ve mahkûm kıyafetleri giydirilerek koğuşlarına götürülürler.

Gardiyan olan öğrencilere ise gerçek gardiyanlar gibi üniforma ve cop verilir. Deney süresince vardiya ile çalışacaklardır ve vardiyası biten evine gidebilecektir. Hapishanede düzeni nasıl sağlayacakları konusunda kesin bir direktif verilmez kendilerine. Tek aldıkları uyarı mahkûmlara karşı asla şiddet kullanmayacaklardır.

Süresi 2 hafta olarak belirlenen Zimbardo'nun hapishane deneyi başlar.

Lakin deneyin başlamasından kısa bir süre sonra gerek mahkûm olanların gerekse gardiyanların inanılmaz şekilde çok çabuk rollerine adapte oldukları gözlenir. Deneklerin kendilerine verilen rolle hızla özdeşleşmeleri (rol yapışması) şaşırtıcıdır. İlk 36 saat içinde mahkûmların psikolojik olarak sarsıldıkları, dengesiz davrandıkları ve kendilerinden geçtikleri görülür.

Bütün öğrenciler hem arkadaş olduklarını hem de yaptıklarının bir ders olduğunu unutmaya başlamış gibilerdir.  Deney, saatler geçtikçe farklı bir boyut almakta ve katılan birçok öğrencide psikolojik hasara neden olduğu gözlenmektedir.

Gardiyan olan öğrenciler kendilerini rollerine öylesine kaptırmışlardır ki mahkûm olan arkadaşlarına karşı sadistçe davranmaya, onlara hakaret etmeye, işkence, taciz uygulamaya başlamışlardır artık. Amerikan filmlerinde bol bol görülen o vahşi hapishane koşulları içinde gerçek birer gardiyan gibidirler diğer öğrencilere karşı. Mahkûm olanlara keyiflerine göre davranmaya, en basit lavaboya gitme isteklerini bile reddetmeye başlamışlardır.

Mahkûm rolünü üstlenen öğrenciler ise gördükleri fiziki ve sözlü şiddetin etkisiyle sessizleşmiş ve pasifleşmişler, tepkisizliğin verdiği nedenlerle depresif davranışlar göstermeye başlamışlardır. Gardiyan olanların rollerine kendilerini kaptırıp şiddetin olağanlaşmasına karşılık mahkûm rolünü üstlenen öğrencilerde tehlikeli boyutlarda panik atak, korku, endişe, kriz gibi olumsuzluklar görüldüğü için Zimbardo deneyine henüz 6. gününde son verir.

Zimbardo'nun hapishane deneyi insanın üstlendiği role kendini ne denli hızlı kaptırabileceğini göstermesi açısından ürkütücü bir deney olarak psikoloji tarihinde yerini alır.

Deney sonrası görüşmelerde gardiyan rolünü üstlenen öğrencilerin 6 gün boyunca rollerinin etkisi ile mahkûm olan arkadaşlarına yaptıkları işkencelerden dolayı, pişmanlık duymamaları ilginçtir. Deney göstermiştir ki insan aldığı rolün psikolojik etkileriyle süreç içinde yaşananlardan dolayı herhangi bir üzüntü duymayacak kadar kendini rolüne kaptırabilmektedir.

Deneyin gösterdiği en önemli bir diğer sonuç ise insanın sahip olduğu rol gereği güce yönelme ve güce itaat konularında düşünülenin aksine çok hızlı uyum sağladığını göstermesidir.

Girdiği iki genel, bir yerel seçimde başarısız sonuç alan Kılıçdaroğlu'nun, şu sıralar Zimbardo'nun deneyindeki öğrencilerin ruh halini yaşıyor olduğunu düşünmemin sebebi işte bu deney.

Baksanıza memleket sanki Zimbardo'nun laboratuarı ve birileri onu 'Başbakan' rolünü oynamak üzere seçmiş gibi davranıyor. Öyle ki 'İlkelerimizi koyalım o çerçevede bir araya gelelim. Oturalım, adam gibi hükümet kuralım'' diyecek kadar kendine verilen 'Başbakan' rolünü üstlenmiş ve benimsemiş bile.

Verilen rolle daha fazla özdeşleşip, tehlikeli durumların önlenmesi için birisinin çok acil Kılıçdaroğlu için bu deneyi durdurması gerekiyor.