VF kat sol
VF kat sağ

09 Kasım 2017

Şeytanın batıdan yaklaşması

Son üç asır İslam dünyası için maalesef her geçen gün zayıflama gerileme ve kan kaybetme dönemi olarak mütalaa ediliyor. İslam Dünyasının hâkim gücü, Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden çekilişiyle bu süreç oldukça hız kazandı. Gelinen noktada bugün İslam Dünyasının nüfusu ile nüfuzu arasında derin bir uçurum var. Müslümanlar olarak sesimiz çıkması gerektiği kadar çıkmıyor; Sözümüz geçmesi gerektiği kadar geçmiyor. Bu durumun en önemli sebebi uluslararası arenada söz sahibi güçlü ve nitelikli İslami devlet, kurum, kuruluş ve medya organlarının bulunmuyor oluşu. Evet, bugün İslam dünyası sessiz, çaresiz; kimsesiz bütün oyunlar o dünyayı yok etmek için oynanıyor.  Savaş, darbe, fakirlik, göç, kan, gözyaşı, acı… Bunların hepsi adeta İslam dünyasına kök salmış vaziyettedir.

 İslam dünyasının hali pür melali böyle fakat buna rağmen, Dünya'da ve Avrupa'da insanlar akın akın İslam'a koşuyor.  İslam dünyası bu halde iken insanlık neden İslam'a koşuyor? Bu sorunun tek cümlelik cevabı şu: İslam dini, tek, hak, saf, arı duru, cihanşümul ve insanlığın bütün problemlerini çözebilecek yegâne bir cazibe ve potansiyele sahip olduğu için...

İslam dininin bu durumu, İslam düşmanlarını kara kara düşündürüyor, çıldırtıyor ve onları çileden çıkarıyor. İslam'ı ve Müslümanları yeryüzünden silmedikçe onlara rahat yok. Savaşlar, darbeler, ambargolar, Müslümanları daha bilinçlendiriyor. Öyle ise yapılacak tek bir şey var: “Kaleyi içten fethetmek” Bunun ilk adımı ise Müslümanların din algısını değiştirmek çünkü algı değişince olguda değişir. Bir algının değişmesi için işe kavramsal çerçeveden başlamak gerekiyor bir toplumun kavramlarını değiştirdiğimiz de, o toplumun önce anlam haritası, bunun mutlak bir sonucu olarak da yaşam biçimi değişir. Bugün her biri küresel güçlerin elinde bir koz olan, İslam toplumlarını bir biriyle ayrıştırıp çatıştırma işlevi gören “Ilımlı İslam, Radikal İslam, Siyasal İslam, Liberal İslam” tanımlamaları; yukarıda işaret etmeye çalıştığım düşüncenin, planın mantığın gayenin birer sonucudur.

İslam'ın ve Müslümanların, Allah'ın verdiği isimden başka bir isme ihtiyaçları yoktur. İslam ile arınmak için İslam'ı bu tür bütün beşeri tanımlardan arındırmak şarttır. Bu arınma ve arındırmaya gücümüz nispetinde mütevazı bir katkı sunmak niyetiyle bugünlerde de gündemimizi bir hayli işgal eden “Ilımlı İslam” projesi hakkındaki bazı okuma ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ilımlı İslam: Dinde, reform diyerek dini deforme etme projesi.

Ilımlı İslam: Güneşi balçıkla sıvama çabası.

Ilımlı İslam: İslam'ı tarif kılıfında tahrif planı.

Ilımlı İslam: Gâvura, gâvur diyememe hali.

Ilımlı İslam: Kökü dışarıda, dalları ve meyveleri içeride olan bir fitne ve fesat ağacı.

Ilımlı İslam: İlahi dine beşeri müdahale, beyhude bir mücadele.

Ilımlı İslam: Suyu bulandırmak, işi sulandırmak.

Ilımlı İslam: İslam'ı çok kültürlülük(küfürlülük) potasında eritme projesi.

Ilımlı İslam: Batıla, inkâra, bid'at ve hurafelere mukavemet edemeyen, küffara karşı koyamayan güçsüz bir, İslam tasavvuru.

Ilımlı İslam: Allah'ın hor gördüğünü hoş görme ihaneti.

Ilımlı İslam: Etkisiz, yetkisiz, renksiz, tatsız, kokusuz bir Müslüman tipi oluşturma çabası.

Ilımlı İslam: İslam'ın tarihi büyük yürüyüşünü farklı yerlere kanalize etme çalışması.

Ilımlı İslam: Çağlar üstü mesaja çağdaş bir rol biçme denemesi.

Ilımlı İslam: İnançla hayat, arasına örülen kalın gaflet duvarı.

Ilımlı İslam: Müslümanlar arasında yükseltilmeye çalışan aşağılık kompleksi.

Ilımlı İslam: İslam'ı, Allah ve Rasulünün istediği gibi değil de, heva ve heveslerin istediği gibi yaşatma tuzağı.

Ilımlı İslam: Şeytanın batıdan yaklaşması.

Ilımlı İslam: Haram ile Hayat arasındaki o uzun mesafeyi tamamen sıfırlama çabası.

Ilımlı İslam: Huzuru, birlik ve beraberliği, sevgi ve kardeşliği İslam'ın içinde değil de dışında arama ve aratma sefaleti.

Ilımlı İslam: Her haliyle, İslam'a ve Müslümanlara savaş açan kâfirlere kucak açma zilleti; Müslümanları itme, Kâfirleri tutma illeti.

Ilımlı İslam: Güç ve kuvvetin, Makam ve mevkiinin, para ve servetin önünde eğilip bükülen; kimliksiz, kişiliksiz, omurgasız bir Müslüman vücuda getirme çabası.

Ilımlı İslam : “En tehlikeli yanlış doğruya, en yakın olan yanlıştır.” gerçeğinin günümüzdeki tezahürü.

Ilımlı İslam: Özü alınmış kabuğu kalmış; ruhu alınmış, iskeleti kalmış bir İslam projesi.

Ilımlı İslam: Genetiği bozulmuş bir din mühendisliği.

Ilımlı İslam: Cellâdına âşık bir Müslüman yetiştirme hareketi.

 Ilımlı İslam: 15 Temmuz ihaneti… Vatan ve Milleti yerden gökten bombalama dehşeti… Yakın tarihimizin en korkunç vahşeti…

                                                                                                                                                                                     Bülent ACUN                                                                                                             kulacuni@hotmail.com