03 Aralık 2021

​ŞİDDETE SÖZ DUVARI

Nerede ve nasıl olursa olsun şehvete alan açmak esasen şiddet ve hiddet yangınına körükle gitmektir.

Alem de Adem de boşluk kabul etmez. Şefkatin ve merhametin hakim olmadığı yürekleri ve hayatları şiddet, hiddet ve nefret esir alır ve mahkum eder.

İnsanı şiddete götüren şeyleri ortadan kaldırmak, insana şiddeti ortadan kaldırmanın ta kendisidir.

Şehirler insanların kendilerini kaybettikleri yerler olmaktan çıkıp, insanların kendilerini buldukları beldeler olduklarında sokakları bir huzur ve esenlik yurdu olacaktır.

Şartlar ne olursa olsun asla ve kat’a sözü tüketmemelidir. Sözün gücünün bittiği yerde gücün sözü devreye girer.

Şiddet korkunç bir kul hakkıdır. Kul hakkının yegane ilacı Hakk’a hakkıyla kulluktur.

Önce şeytan insanı şeytanlaştırır. Sonra  da insan  karşısındaki insanı şeytanlaştırır. Böylece şeytan, insanları birbiri ile savaştırır.

Kime gelirse gelsin kimden gelirse gelsin her türlü şiddeti şiddetle kınıyor, red ediyoruz.

Hasretini çektiğimiz rahmet ikliminin saadet devrinin ve yüreklerde gerçekleşecek merhamet devriminin yegane kaynağı ve menba-ı kendimize gelmek, özümüze dönmek ve düştüğümüz yerden yeniden kalkmaktır.

Biz böyle değildik, bu hale nasıl geldik?

Biz ki bir karıncayı bile incitmezdik. Şiddet nedir, hiddet nedir bilmezdik.

Gazetelerin üçüncü sayfaları hayatımızın manşeti olursa yaşamakta insanın dehşeti olur.

Kamil insan bastığı  vakit toprağı, baktığı zaman yaprağı incitmeyen insandır.

İnsanların sustuğu yerde, maalesef yumruklar ve silahlar konuşur.

Bazen bir anlık sabır ve tahammül bir ömür huzur ve selamet getirir.

Konuşma tartışmaya, tartışma atışmaya, atışma kapışmaya, kapışma çatışmaya dönüşür. İşte insanlar böyle dövüşür.

İnsan bazen görmemeli, bazen duymamalı, kesinlikle nefsine uymamalı, kendisini tutmalı, öfkesini yutmalı..

İnsanı tanımak muhabbete, tanımlamak şiddete kapı aralar.

Ben de benlik, sen de senlik, hani nerde esenlik?

Duyacaklarını düşünen kişi diyeceklerine dikkat eder.

Asıl sağırlık , kişinin ağzından çıkanı kulağının duymamasıdır.