17 Kasım 2018

Şifalı Yolculuklar

Uzun ya da kısa yolculuklara çıkmak insan ruhuna her zaman çok iyi gelir. Seyahat etmek rutin hayatınızdan uzaklaşıp kendinize uzaktan bakmanızı sağlar. Yolda olmak, alışmış olduğunuz konfor alanından uzaklaşmaktır. Bu yüzden yolculara zekat verilebilir. Yolda ne yaşayacağınızı bilemesiniz. (Giderken ki siz ile dönerken ki siz aynı kişi değildir.)

 Nereye giderseniz gidin yolcuğun en güzel yönlerinden biri de geri dönmektir. Geri döndüğünüzde sahip olduklarınıza daha çok şükredersiniz. Elinizdeki nimetleri fark edersiniz. Ben yolcuğun en çok yol kısmını sevenlerdenim. Nereye gidersem gideyim yolda olmak güzeldir.

 Mekke'den Medine'ye gitmek, yani yolda olmak ruhsal donanım için gerekli olmasaydı Peygamberimiz (S.a.v.) de onca sıkıntıya katlanmak zorunda kalmazdı. Her yolculuk verdiği sıkıntının çok üstünde bir fayda sağlar insana. Bulunduğun yerden uzaklaşmak, yolda olmak aynı zamanda yeniliklere açılmak demektir. Yeni yollar, yeni nöron ağları, yeni bilgiler, yeni insanlar, kokular, tatlar, fikirler, yeni bir sen de demektir aynı zamanda.

 Bana göre hayatta yapmaya değecek en güzel yolculuklardan biri insanın kendi içine yapacağı yolculuktur. Yaptığım iş gereği insanların içsel yolculuklarına severek eşlik ediyorum. Bilinçaltı şifa çalışmalarında, öncelikle bu içsel yolcuğa çıkmayı kişinin istemesi, hayatında olumlu anlamda değişimler olmasını seçmesi ve inanması gerekir.

 Hayatınızda sorun olarak gördüğünüz konuların aslında kendi negatif bakış açınızdan, yanlış kodlamalarınızdan, atalarınızdan miras kalan olumsuz kayıtlarınızdan dolayı olabileceği gerçeği ile karşılaşmak ve bunu kabul etmek sorumluluk gerektirir. İçsel yolculuklarla ilgili Kur'an'da geçen ayet çok şey anlatır; “Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez!” ( Rad Suresi 11 ayetten )

 Küçük bir çocukken yaşadığınız bir olaya yüklediğiniz negatif anlamı görünce şaşırabilirsiniz. Unuttuğunuzu sandığınız anılar aslında taptaze duruyor ve bugünü etkiliyor olabilir.  Dün ile bugün arasında bağlantılar kuruldukça karanlıklar aydınlığa kavuşur. Geçmişi değiştiremeyiz ama geçmişte yaşadığımız olaylara yüklediğimiz anlamı/ duyguyu değiştirebiliriz. Ve böylelikle hayatımızdaki blokajlar/ kısıtlanmalar kalkmaya başlar. Sırtımızda yıllarca taşıdığımız yüklerden Allah'ın izni ile kurtulabiliriz.

 Her duygumuzun altında yatan gerçek neden iki kök duyguya bağlanır; sevgi ve korku. Hangisi baskınsa hayatımıza o yönde şekillenir olaylar. Sevgiye dair inançlarımız zayıfsa korkularımız bizi yönetiyor olabilir. Kötü kader yoktur. Başımıza gelen olaylara karşı bizim yüklediğimiz anlamlar ve cevaplar vardır. Kuran-ı Kerim'de geçen Hz. Musa ve Hz. Hızır hikayesini çok severim. Olayların iç yüzünü / hikmetini Rabbimiz bilir. Bize düşen Yaratıcı'ya teslim olup ilahi kader planına güven duymaktır. İşte o zaman hayat yolculuğumuz da kendimizi gerçekleştirmemiz ve kendimizde bulunan baskın esmayı yaşamamız mümkün olabilir.( İnşallah)

  ( Peygamber Efendimiz'in (S.a.v) “seyahat et sağlık bul” hadisini bilmeyen yoktur. Bu hadisten yola çıkarak yazılmış “Seyahat Terapi” kitabını seyahatin öncelikle içten başladığına dair çok şey anlatıyor. Seyahatlerin maneviyat terapisine katkısı hakkında geniş bilgilere yer verilmiş. Kitaptan; “ Asrımızda sanal bağımlılık, anlamsız tüketim, sahte kimliklere sığınma narsisizmin her türlüsüyle baş etmeye çalışan, bir insanlık var. Seyahati bu kaosa karşı bir şifa vesilesi olarak hayatınıza katmayı bir deneyin, Rabbü'l Alemin cemalini öyle bir gösterir ki, geriye kalan her sıkıntı teferruat olur…”)

9236db0c-3521-4f89-80a4-d1e3df85154f