08 Ocak 2016

Sıradışı martı neyi arıyor

Birçok sanatçının klasik bir söylemi vardır “Doğuştan müzisyenim” diye. Onlar doğuştan mı bilmiyorum ama Hale Canat Cürgül'ün doğuştan bir tiyatrocu olduğunu biliyorum. Hasan Nail Canat'ın kızıdır kendisi. Ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Çocuklar için çok güzel kitaplar yazdı. Tiyatro eğitmenliği yaptı. Temeli çok sağlam. Yazdığı “Sıradışı Martı” adlı tiyatro oyunu dikkat çekti. Modern insanların arayışları ve bunalımlarını anlatıyor. Eşi Birol Cürgül'de oyunun başrolünde. Hale Canat Cürgül ile oyun hakkında kısa bir sohbet yaptık.

23_1

Sıradışı Martı ilk büyük oyununuz mu?

Evet. Bundan yaklaşık on yıl evvel yazdığım 'yürekteki güç' isimli bir çocuk oyunu var yine Yakaza Tiyatrosu tarafından dokuz senedir belediyelerde oynanıyor. Güçlü bir ekiple Yakaza Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Birol Curgul'ün yönetmenliğinde. Oyunumuz tek perdelik ve seyirci tarafından da çok sevildi.

 Oyunu yazmak fikri nasıl oluştu?

Eşim Birol Curgul ile yıllardır düşündüğümüz bir şeydi bu. Rahmetli babamın Bana Mahseri Anlat isimli oyununu sahneye koyduktan sonra yüreğimden geçen bu yolu izlemekti. Hasan Nail Canat ekolünden gelen dostlar ve eşim de bu anlamda bana tavsiyelerde bulunuyorlar, 'oyun yazmalısın' diyorlardı. Hatta annem bile. Gelelim Sıradışı Martıya.

Evet Sıradışı Martı kimdir?

 O bir aşık. O bir derviş.  O bir Fani. O bir kayıp. O bir hiçtir! Bu beş örnekle bahsedeyim; yorgunluklarını başka mecralara yükleyen, yorgun insanın, kendisini yoran yükün yine kendisi olduğunu bulması. Derdinden bi-haber insanoğlunun gönlündeki sır yumağı devadan nasiplenmesi, Sanatın evrelerini kâinatta arayıp, Rabbinden yüz çevirmişlerin silkelenme zamanına, ölümü ve sözde ölüme meydan okuyanların, kendisiyle yüzleşmelerini, emanet ve ihanetin neredeyse bam telini ele almaya çalıştım. Metin oldukça akıcı ve ritmik aynı zamanda durum komedileriyle de estetik bir o kadar da sempatik seviyeye ise yönetmenimiz M.Fatih Koç'un dokunuşlarının altını çizmek isterim.

Başrolde eşiniz Birol Cürgül var. Onun oyunculuğu hakkında ne söylemek istersiniz? Beklentilerinizi karşıladı mı? Hayal ettiğiniz kimliği canlandırdı mı?

Okumak Peygamber'in, yazmak Allah'ın sıfatlarındandır. Yazarken çok derin düşünmek ve ana karakteri yaşamak zorundasınız. Bu anlamda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Herhangi bir oyuncu başrol oynasaydı ve hatta profesyonel bir oyuncu oynasaydı diyeyim, zihnimdeki karakteri belki de bulamayacaktım! Günlerce konuştuk Birol ile, metni okuduk. Hatta yazarken ona danıştığım bazı şeyler oldu? "Bu rolü en iyi kim oynar?" v.s. Aynı meslekte olmak zordur derler; ben öyle düşünmüyorum. Birbirini tamamlayıcı ve yapıcı hareket edince güzel işler meydana çıkıyor. Birol oyunculuğu ile bunu ispatladı.

Sıradışı Martı oyununun tarzı ve yapısı nedir? Nelerden beslendiniz oyunu yazarken?

Klasik oyun tarzında ve temiz bir kalem kullanmaya çalıştım. Boğmadan nokta atışı yakalamaya ve akıcılığı bozmamaya özen gösterdim. Enteresandır sağlam bir tiyatro bilgisiyle izleyenler fark edecektir, içinde ortaoyununun modernize edilmiş bir üslubu var. Zaten oyun bizi anlatması sebebiyle de oldukça milli bir imaj oluşturuyor. Zaten kendimizi bulamadığımız oyunlar, diziler, sinemalar yalnızca eğlencelik saatler dışında içimize dahil olamıyor. Genel anlamda bakarsak fazla derine indikçe yüzeydekileri, yüzeydekileri ele aldıkça derindekileri kaybediyoruz. Sanat her iki tarafın ortak noktasında olmalı. Merkezi insan odaklı, içeriği milli ve manevi olmalı. Dil ve üslup benim için çok önemli. Temiz ve sade dili bulamadığım tiyatroları izlerken boğuluyorum. Oyunumuzun yabancı bir metnin çevirisi olduğunu zannedenler oldu. Şaşırmadım. Çünkü biz kendi bahçesinin hasatını biçmeye fırsat bulamamış, ithal sanat mağdurlarıyız. Karakterleri yazarken, insanlardan beslendim. Biraz gözlem, izlenimlerim ve hayallerim.

Oyunun galası ne zaman ve nerede olacak?

6 Şubatta saat: 20:00 de Eyüp Kültür Sanat Merkezinde galamız olacak inşallah.

Hale Canat Cürgül den yeni oyunlar var mı?

Yazmaya yeni başladığım ve hayli araştırma yapmam gereken bir komedi oyunu var.

O oyunu da merakla bekliyoruz. Sizlere kolaylıklar diliyoruz.

MAHMUT BIYIKLI GÜVEN TAZELEDİ

12_3

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinde geçen gün seçim vardı. Kültürel bir etkinlik havasında geçen kongrede, Mahmut Bıyıklı katılan tüm delegelerin oyunu alarak yeniden başkanlığa seçildi. 
Çok az sayıda insana duyulan bir güven bu. Son aylarda yaptığı kültürel etkinliklerle ülke gündemine girmeyi başarmıştı zaten TYB İstanbul Şubesi. İstanbul'da bir şube olmasına rağmen ülkenin her köşesine koşa koşa gitmeye hazır bir yönetim anlayışına sahip.

Mahmut Bıyıklı kongrede yaptığı konuşmada," Türkiye Yazarlar Birliği, sivil toplum nezdinde özgün bir yerde duruyor. Bizim tek derdimiz kültür ve medeniyettir" vurgusunu birkaç kez tekrarlarken, “Bizler kültür ve medeniyetle, açılan o hendekleri kapatmak için gece gündüz demeden koşmaya devam edeceğiz” dedi. Kongreye katılan delegelere teşekkür eden Bıyıklı, nitelikli ve kimlikli etkinliklere devam edeceklerini ifade etti.