02 Ocak 2018

Sokaklara taşan İran? -2-

İran'da sokaklara taşan eylemlerin İran'ın iç dinamikleri yanında bölge dengeleri açısından da manası olduğu aşikâr. İran'ın Irak, Suriye ve Yemen'deki faaliyetleri bu bakımdan bölge ve küre güçleri tarafından tedbirle izleniyor. ABD stratejisini de bunun bir neticesi görmek mümkündür. Bu ifadelerin bölge çapındaki bağlamını görmek bakımından, BAE Dış İşleri bakanı Anwar Gargash'ın tivitindeki “Arap dünyası Tahran ve Ankara tarafından yönetilmeyecektir” şeklindeki yaklaşım; İran yıkıcılığı olarak stratejide ifade edilen yaklaşıma ve Fahreddin Paşa vs gibi vesilelerle ötelenmeye çalışılan Türkiye'ye karşı ABD'nin bölgesel ortaklarından gelen bir karşı çıkış olarak görülürse resim biraz daha tamamlanmaya başlayacaktır. Sevakin Adası meselesine Mısır'ın itirazını da bu cümleden oluşan ruhun bir yansıması olarak okumak mümkün.

İran'ın nükleerden beklediği siyasi ve ekonomik şafağın Trumpla fecr-i kazibe dönmesi, ekonomik beklentilerin de boşa çıkmasıyla meselenin bir sıkıntıya dönüşmüş durumda olması da mevzunun diğer bir yönünü teşkil ediyor.  

Bütün bu manzara gösteriyor ki 2018'de bölge ısınmaya devam edecek. Öte yandan İran'ın bölgede yürüttüğü siyasetin ekonomik maliyetinin İran halkını bir darboğaza ittiği gerçeği ABD stratejisinden bağımsız olarak görülmesi gereken bir meseldir. Buna ABD tarafından bir maliyet çıkarılarak stratejiye eklenmesi ise gelişmelerin bir sonucu olarak görülüyor. İran ciddi bir maişet sorunu söz konusu olduğu ve bunun devlet idarecileri tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğine dair çağrılar da göz önüne alınırsa ekonomi üzerinden İran'ın sıkıntıya düştüğü ve bunu da ABD'nin kullanarak hedeflerine varma istediğini değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Öte yandan İran devletinin bahsedilen strateji bağlamında harekete geçen niyetleri göz önüne alıp maişet derdindeki insanları ötelemesi, mesuliyetini tehir etmek kolaycılığına düşmesi diğer hususu ihmali kadar hatalı olacaktır. Ruhani lider Ayetullah Ali Hameney'in, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirip yüksek enflasyon, artan fiyatlar gibi sorunlarının çözülmesini istemesi bu sağ duya işaret olarak görülebilir. İran'ın bölgedeki dış siyasetinin ülkesindeki bu maliyetteki tesirini ve halkın itirazlarındaki etkisini gözden geçirmesi de bu cümleden önemli olacaktır. Göstericilerin sembolü haline gelen bir sopanın ucuna başörtüsü bağlayan kız sembolü ise diğer bir işaret olarak okunabilir.

Her halükarda sıradan halk kitlelerin sokaklarda olmasının üç beş aktivistin hareketi gibi değerlendirilemeyeceğini tespit konunun içeriğini anlamak açısından önemli olacaktır. Meselenin bir dış politika sorunu olmanın ötesinde ülke içi ekonomi politikle ilişkisi de dikkatle izlenmelidir.

İran sokaklarına taşan itirazın neye evirileceğini gelecek günler gösterecek ama gelişmeleri iç dinamikler kadar mahut strateji bağlamında izlemeye, çok yönlü bakmaya ve ön görüleri bu bağlamda kurarak proaktif yaklaşımlarla meseleyi düşünmeye devam etmek faydaya en yakını olarak görünüyor.  Bu bakımdan yaşananların ABD stratejisinin artçısı mı yoksa halkın maişet çığlığı mı olduğunu doğru okumak doğruyu anlamak için önemlidir.

Son olarak dileriz ki İran Türklüğü tüm İran haklıyla beraber bu işten zarar görmesin. 

Ne demişler: horozu çok olan köyün sabahı geç olurmuş…