İki olay oldu aynı hafta içinde.  Önce hafta başında Antalya'da Türk, Rus ve ABD Genelkurmay Başkanları bir araya geldi. Bölge ile ilgili son gelişmeler ve askeri harekat planları masaya yatırıldı

.

Avrupa bu konuda şoka girdi ve Alman gazeteci attığı twitter mesajı ile anlayamayanlar için olayı çok net bir biçimde ortaya koydu.

Bu resimde ne Avrupa ne de İngiltere vardı.

1945 yılı, 2. Dünya savaşı sonrasında dünyanın yeniden paylaşıldığı zirveye katılanlar; ABD, Rusya ve İngiltere liderleri idi.

AB'nin sahibinin kim olduğu artık açıktan söylenmeye başlamıştı.

AB'nin sahibi Almanya ise olayı anlamış çığlığı basıyordu.

Çığlığı basmakla kalmıyor adeta kiminle daha keskin bir mücadeleye gireceklerinin de sinyalini veriyordu.

Bütün bunların üzerine Cuma günü yapılan Türk-Rus zirvesi artık ipleri kökünden koparttı.

Avrupa çıldırdı ve toplantı yasaklarından Türk bakanlarını alıkoymaya kadar her türlü çılgınlığa imza atmaya başladı.

O zavallı sömürgeci “hukuklarını” da buna alet ettiler.

Cumartesi gecesi Hollanda ile Rotterdam'da yaşanan rezillikten sonra Pazar günü en önemli açıklama Nurettin Canikli'den geldi.

Şöyle diyordu Canikli:

“Bugün tekrar  Avrupa suçüstü halinde yakalanmıştır. Maskeleri bir kez daha düşmüştür. Aslında  Avrupa dağılma sürecini girmiştir. Bundan sonra hiç bir güç  Avrupa'nın dağılmasını engelleyemez. (…) Bu olaylar çok uzun sürmeyecek. Bu çöküş İngiltere'nin  Avrupa Birliğinden çıkışıyla başlamıştır. Bundan sonra da hızlanacaktır. Artık  Avrupa özgürlükler ülkesi felan değildir" dedi.”

Ve Türkiye'nin o İngiltere ile çok stratejik bir savunma anlaşması olan geleceğin savaş uçağı projesinde birlikte çalışmak için kısa bir süre önce anlaşma imzaladıklarını hatırlatalım.

Bu arada Erdoğan ise Pazar günü Rusya dönüşü şunları söylüyordu:

“Rusya ile savunma sanayiinde de bazı çalışmaları yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “NATO konseptini gündeme getirerek buna itiraz edenler de var. Ama bu doğru bir yaklaşım değil. Bugün Yunanistan da Rusya'nın füzelerini kullanıyor. ‘Yunanistan onları envanterden çıkaracak' diyenler de var. Çıkarır veya çıkarmaz. Herkes kendi savunma anlayışını kendine göre oluşturabilir. Bizler NATO içinde bu imkanları sağlayamıyorsak, elbette başımızın çaresine bakmak durumundayız. Kaldı ki işin farklı boyutları da var.”

Evet adeta yeni bir Dünya savaşının kartları yeniden karılıyor. Bu durumda Avrupa'nın Almanya harici ülkeleri yapması gerekeni yapıp köklerine dönüyorlar. Bosna'da Srebrenitsa katliamını hazırlayarak Avrupa'yı Müslümanlardan arındırmaya  çalışan Hollanda Nazi köklerine dönüyordu.

İşte 2015 yılından bir haber:

Bu haberin önemini ise Rus RT sitesinden alıntılayalım:

(Erdoğan'ın Nazi kalıntıları demesi üzerine) Belgrad'da yaşayan siyasi analist John Bosnitch'in RT'ye yorumundan:

“Erdoğan bunu kafasından uydurmuyor.  II. Dünya savaşında (Nazi) SS kıtalarına Almanlardan çok Hollandalı gönüllü katıldı…”

Almanya'nın Nazi SS kıtalarına gönüllü katılan Hollanda birliklerini, kol armalarına kadar internette rahatlıkla bulabilirsiniz.

İşte son günlerde olan olayların kısa özeti. Son olaylardan başı dönen sevgili komşumuz ise olayı özetliyordu.

Yani oyun yeni başladı ve buradan ABD ve Rusya ile dost olduğumuz gibi bir sonuca varılmamalıdır.

Çünkü devletlerin dostu yoktur…