VF kat sol
VF kat sağ

05 May 2019

Sosyalleştiğini sanan modern insan, senin çaren islam!

Sosyal olabilmek insanın önemli gereksinimlerinden biridir. Modern insanın sosyal olabilme algısı ise tüketime endeksli bir bağımlılığa dönüştürülmüştür. Popüler olanı yeme, giyme, seyretme, dinleme, takip etme, taklit etme gibi davranış kalıplarına uyum sağlamak sosyalleşmekle eşanlamlılaşmıştır. Sürekli değişen popüler sosyal unsurlara en hızla adapte olabilenler, kendi kuşakları arasındaki toplumsal hiyerarşi içerisinde üst basamaklarda yaşıyor hissine kavuşurlar.

Ancak bunu başarabilmek maddi olanaklarla çok yakından ilgilidir. Nerdeyse bütün “sosyal” faaliyetler para harcamayı gerektirir. Popülaritesi yüksek olanı elde etmenin, maliyeti de yüksektir. Maddi olarak daha düşük imkânlara sahip olan aynı kuşağın fertleri içinde sosyalleşme kuralları değişmez. İyi olmak için sosyal olmak, sosyal olmak için tüketebilmek, tüketebilmek için paraya sahip olmak mantığı tehlikeli bir bilişsel bozukluk olarak nesilleri mutsuz ve hissiz insanlara dönüştürmektedir.

Hâlbuki ortaya konulan sosyallik etiketi gerçeklerle bağdaşmaz. Sinemaya, konsere gitmek gibi “sosyal” etkinlik içerisinde yer alan binlerce insan arasında samimi bağlar kurulmaz. Yanındaki birkaç arkadaşı dışında hiç kimse birbirini tanımaz, tanımakta istemez. Kitleler birbirleriyle etkileşen değil, topyekûn etki altında kalan durumundadır. Beraber takıldıkları birkaç arkadaşlarıyla bile, büyük ölçüde, tüketiyor oldukları ürün, etkinlik üzerinden muhabbet / davranış bağı kurmuşlardır. Samimi bir dostluk için gerekli olan, birbirlerinin öz kişiliklerine yönelik ilgi ve dikkatten yoksunlaşmışlardır.

İnsanlar kalabalıklar arasında yalnızlaştırılmakta ve özgüvenleri ipotek edilerek, bağımlı tüketim robotlarına dönüştürülmektedirler.

Sosyal Dindir İslam; Hoş Geldin Özgürlük Ayı Ramazan…

Merhameti bol Rabbimiz, yüce dinimiz İslam ile insanın en büyük gereksinimlerinden biri olan sosyalleşme ihtiyacını da büyük bir nimet olarak karşılamaktadır.

İslamiyet neredeyse bütün yönleriyle sosyal bir dindir.

Vakit namazlarını camide kılan bir Müslüman, mahalleliyi, komşularını tanır, tanışır, dertleşir.

Cuma namazları ile yaşadığı şehirdeki diğer Müslümanlarla tanışır, görüşür. Haftalık hutbe ile gündeme yönelik ortak düşünce gelişir, tavır belirlenebilir. Gerekirse ortak tepki, gerekirse top yekûn iyilik projeleri oluşturulabilir.

Hacc ibadetiyle, şehirleri de aşan bir sosyalleşme ile dünya Müslümanları bir araya gelir. İbadetlerle birlikte olması gereken ümmetin kaynaşması ve ortak dertlerin ele alınmasıdır.

Zekât ibadeti fakiri ezilmekten korur, toplumu kısa zamanda ihya eder. Zengin fakir arasında barışı ve kardeşliği temin eder.

Allah ve Resul'üne itaatten sonra ana-baba hakkı gelir.  Akraba ziyareti vacip derecesinde değerlidir. Komşuluk çok önemlidir. Yetimlere, düşkünlere, yolculara, fakirlere hep sahip çıkılır. Tanıdık tanımadık selam verilir. Güler yüz zaten sadakadır. Kibir, cimrilik, tembellik gibi özellikler hiç hoş görülmez.

Hele hele Ramazan dört gözle beklenir. Sahurlar, iftarlar, fitreler, teravihler, hatimlerle kalpler ihya edilir.

Oruçludur her Müslüman, sabrı öğrenir bu ay daha dolmadan.

Küçük büyük kaynaşır, küskünler hep barışır.

Merhamet coşar bütün kalplerde, iyilikler çıkar bu ayda hep zirveye.

Hoş geldin, sevince boğdun bizleri, her nurlu gününü gayretle ihya etmeli.

Allah sosyalliğin zirve yaptığı Ramazan ayını dolu dolu geçirmeyi ve kardeşliğimizi güçlendirebilmeyi nasip etsin. Amin.