31 Ağustos 2023

Suça sürüklenen çocuklarımız

Çocuk sözcüğünün yanında hep başka güzel sözcükler olmalı. Mesela; okula giden çocuklar, mutlu çocuklar, müreffeh çocuklar, güzel giyimli ve tok çocuklar, cesur çocuklar, özgüvenli çocuklar, merhametli çocuklar gibi. Çünkü çocuk berekettir, sevinçtir, umuttur, mutluluktur, sevgidir, merhamettir, gelecektir. Çocuk, insanın en saf ve güzel halidir.

 

Çocuklarımız, umudumuz, geleceğimiz yani en kıymetli hazinemiz. Yarınımızı şekillendirecek olanlar onlar. Eğitime, güvenliğe, sağlığa, politikaya ve ekonomiye onlar şekil verecek; yarının Türkiye’sinde onlar söz sahibi olacaklar. Bir ülkenin en değerli kaynağı nitelikli eğitim almış, çağın gerektirdiği becerilere, milli ve manevi değerlere sahip insan kaynağıdır.

 

Yıllardır çocukların yaşadıkları zorluklara ve onları kuşatan tehlikelere dikkat çekmeye çalışıyorum. Yine içim acıyarak, çocuklara dair büyük korkular ve endişeler içerisinde önemli bir konuya değinmek istiyorum. Türkiye İstatistik Kurumunun her yıl düzenli olarak yayınladığı bir araştırmanın sonuçlarından bahsedeceğim sizlere. “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri” araştırmasından. İlgili araştırmanın sonuçları hayli can sıkıcı ne yazık ki. İsterseniz sonuçlara birlikte bakalım.

 

TÜİK (2023) tarafından açıklanan istatistiklere göre; güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre %20,5 oranında artarak 601 bin 754 oldu. Bu olaylarda çocukların 259 bin 106'sı mağdur olarak, 206 bin 853'ü suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 100 bin 490'ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499'u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684'ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122'si diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

 

Güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olayların 206 bin 853'ü suça sürüklenme nedeni ile gerçekleşti. Bu çocukların %37,8'ine yaralama, %25,2'sine hırsızlık, %4,5'ine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, %4,2'sine pasaport kanununa muhalefet suçu, %4,1'ine ise tehdit suçları isnat edildi. Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 259 bin 106 çocuğun %89,8'ini suç mağduru, %10,1'ini takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu. Güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen veya getirilen 232 bin 739 çocuğun %58,5'i yaralama, %13,7'si cinsel suçlar, %8,7'si aile düzenine karşı suçlar, %4,8'i tehdit, %14,3'ü bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur oldu.

 

Araştırma sonuçlarında belirtildiği gibi çocukların bir kısmı mağdur olanlardan diğer kısmı ise suç isnat edilen ve bu sebeple güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklardan oluşmaktadır. Yani henüz suçluluğu kanıtlanmamış veya ceza almamış çocuklar. Bununla birlikte güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların oranında önemli bir artış gözlenmektedir. Çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre %20,5 oranında artmıştır.

 

Çocukların suça sürüklenmesinde; aile içinde şiddete, ihmal ve istismara maruz kalma, uygun yetişme ortamına sahip olmama, suç sicili olan aile bireylerinin bulunması, psikolojik ve ekonomik faktörler, eğitim eksikliği gibi nedenler etkili olmaktadır. Medyada bir diğer önemli etkendir. Özellikle dijital oyunlarda insan öldürerek başarı elde eden ve bu sanal dünyada şiddetin her türünü deneyimleyen çocukların şiddeti gerçek hayata taşımaları kaçınılmaz bir sondur. Çocuklarımız dijital oyunlarda insan öldürerek puan topluyorlar.

 

Yaşamın henüz erken yıllarında çocukların suça sürüklenmesi, bireysel ve toplumsal anlamda önemli riskler oluşturmaktadır. Suça sürüklenen çocukların gelecek yaşamlarında suç işleme eğilimleri daha da güçlenebilir. Bu durum çocukların, ekonomik, sosyal, akademik ve psikolojik anlamda olumsuz etkilenmelerine neden olabilir. Toplumsal anlamda ise insanlarda güvenlik endişesine, adli sorunlara ve toplumsal kargaşaya yol açabilir.

 

Çocuk suçluluğunu önlemek için elbette yapılacak çok fazla şey var ve bir an önce çocuklarımızı korumayı milli bir politikaya dönüştürmeliyiz. Türkiye’nin en acil önceliği çocuklarını ve gençlerini korumaktır. Bunun için; çocukların akademik, sosyal, ekonomik ve psikolojik anlamda desteklenmesi, çocuklar için uygun yetişme ortamı oluşturulması ve çocukların fırsat eşitliği açısından desteklenmesi, aile içi iletişimin güçlendirilmesi, medyadaki şiddetin önlenmesi ve diğer risk faktörleriyle mücadele edilmesi gerekir.

 

Gazali; “Çocuk içine girdiği kabın şeklini alan bir su gibidir” der. Alfieri ise “Suçu cemiyet hazırlar, fert işler” görüşünü savunur. Çocuk suçluluğunu önlemek için en etkili yöntem; çocukların içinde var oldukları aileyi, okulu, bahçeyi, medyayı yani dünyayı güzelleştirmek olsa gerek. Dilerim bu sorunun ehemmiyeti çok geç kalınmadan anlaşılır ve uygun politikalar kararlılıkla hayata geçirilir.

 

Vesselam…