26 Haziran 2018

Sürdürülebilirlik yalanı

Hayat sürüyor

Her an yeni bir oluş gerçekleşiyor

Aynı anda da son oluşlar

Yani ölümler

Hepsi bir döngü içinde

Güneş doğuyor ve batıyor

Yağmurlar yağıyor

Karlar aynı şekilde

Sonra sıcak güneşli günler

Hayvanat ve nebatat her an kendilerine gösterilen ve bildirilen şekilde hareket ediyor

Evrende tüm yıldızlar ve gezegenler bir hesap üzere hareket ediyor

Bir lahza bile duraksamadan ve hesaptan şaşmadan

Tamamı bir sünnetullah çerçevesinde

Adil ve merhametli bir şekilde

İster doğa deyin ister tabiat

Çok merhametli ve adildir

Milyarlarca yıldır tüm türler doğal döngüsü içinde

Yani her şey sürüp gidiyor kendi mecrasında

Hiçbir aslan bir ceylana zulmetmiyor mesela

Antiloplar da nehirden geçerken timsahlar avladı diye yok olmuyor

Eşref-î mahlukat olan insan da gayb aleminde kendisine öğretilen bilgiyle donatılmış bir şekilde yeryüzüne indirildiği ilk andan itibaren emrine verilen tüm yaratılmışları kadîm tavrıyla kullanarak ve işleyerek günümüze kadar gelen bir süreç yaşadı

Bu süreç içinde iyi olanlar ve kötü olanlar diye doğal bir ayrışma yaşandı

Yani Allah CC tarafındakiler ile şeytan tarafında olanlar arasında bir ayrışma ve mücadele

Belli dönemlerde de iyilerin verdiği hak mücadelesine kötülerin yaptığı baskı ve zulüm sonucu tebliğ ve emr-i bil ma'rûf nehy-i ani-l münker imkânı kalmayınca birçok helâk oldu yeryüzünde

Yaşam sekteye uğradı

Oysa iyilerin hâkim olduğu zamanlarda her şey doğal denge ve döngüsü içinde yürüyebiliyordu. Tüm doğa, yaratılmışlar, inekler, tavuklar, koyunlar ile domatesler, biberler, buğdaylar, armutlar ve karpuzlar

Doğada üreyen her şey yeterince miktarda ve doğal tadındaydı

Güneşin ışıması her şeye yetiyordu, yağmur rahmetle yeryüzüne iniyor ve toprağı doyuruyordu, rüzgarlar serinlik kaynağı ve tohumlamanın sebebiydi, akarsular etrafında en mümbit toprakları besliyordu

Gıdalar hemen bozulmuyor, hiçbir meta amacı dışında hareket etmiyordu

İnsanlar emrine sunulan tüm doğal dengeyi biliyor, ona göre kullanıyordu

Tohumlar seneye saklanıyor, buzağılar yeterince emziriliyor, tavuklar etrafta dolaşarak eşeleniyor ve balıklar deryada rahatça yüzüyorlardı

Her şey sünnetullaha uygun doğal seyrinde sürüp gidiyordu

Taa ki 1. Sanayi devrimine kadar

  1. yüzyılda buharlı motorun bulunmasıyla doğal döngüye ve sürdürülebilirliğe ilk çomak sokulmuş oldu

Doğan, büyüyen, gelişen, yorulan ve dinlenen, hastalanan ve iyileşen, yaşlanan ve sonunda ölen canlılar döngüsü sürdürülebilir bir sinüs döngüsü içindedir

Motor ise çalışmak için enerji, işlemek için madde ve ürettikleri için depo ve raf ister

Ayrıca hiç yorulmaz, idealde sonsuza kadar çalışabilir, hararetini ayarladığınız, balansını sağladığınız, yakıtını koyduğunuz ve işleyeceği hammaddeyi bulduğunuz müddetçe çalışır

Artık her şey motorun yani makinenin şartlarına göre ayarlanmaktadır

Çalışma saatleri, uyku düzeni, yemek şekli, tatil zamanları, yaşam şekilleri, alışveriş, şehirlerin şekli, aile ve akraba ilişkileri, eğitim sistemimiz, hatta yönetim şekillerimiz ve benzeri birçok şey

Çünkü motor, demir ve çeliktendir. Çok güçlüdür, çalışınca çok büyük bir güç ve enerji açığa çıkar, büyük yer kaplar, bacasından çok kesif bir duman çıkar, hiç durmadan çalışabilir

Bir de bu bahsettiğimiz motor 1. nesil ve 1. sanayi devriminin motorudur

Şimdilerde 4. sanayi devrimini ve 4. nesil üretim şeklini konuşuyoruz ve farkın nasıl açıldığını düşünün

Yani sürekli bir gelişim teorisinden bahsediyoruz

Düşünsenize uçan bir kuş hiç yere konmayacak, yürüyen bir at hiç durmayacak, giden bir kervan hiç konaklamayacak, yükselen bir şey hiç alçalmayacak

Ya da tavuklar daha çok yumurtlamak, daha çok etlenmek ve hızlı büyümek zorunda

Aynı şekilde inekler daha fazla et ve süt vermek zorunda

Buğdaylar az başak veriyormuş mesela

Mısırlar da aynı şekilde, o yüzden genleriyle oynuyorlar

Bir de motorun ve bilumum modern üretim sistemlerinin ürettiklerini tüketmek zorundayız raf ömrü dolmadan ve bozulmadan

Zaten bozulmasınlar diye her türlü kimyasal zararlıları barındırıyorlar

Teknolojik ürünlerin tamamını satın almamız gerekiyor bir de

Çünkü teknoloji insanlığı ileriye götürüyormuş ya

Hayatı kolaylaştırıyormuş ya

Daha hızlı, daha güçlü, daha renkli, daha akıllı, daha fonksiyonelmiş

Yalan, külliyen yalan

Hiçbir teknolojik buluş rastgele ortaya çıkmadı

Ayrıca amaç insanlığa hizmet de değil

Teknoloji ilerledikçe üretenler ile tüketenler arasındaki fark açılır sadece

Teknoloji ömür biçer aynı Allah gibi

Teknolojiye ulaşmak için köle olmanız gerekir

Yorulan bir insan hiç yorulmayan teknoloji ile yarışamaz zaten

Sürdürülebilir değildir bu durum

Bırakın insanları, tavukları ve inekleri bile alsak yanımıza hatta tüm buğdaylar ve meyve ağaçlarıyla el birliğiyle çalışsak vahşi motorla yarışamayız, ürettiğine yetişemeyiz,

Bu bir zulümdür

Hem de sürdürülen bir zulümdür

Zulmün sürdürülmesidir

Bir de sürdürülebilirlik diye pazarlanan, reklamı yapılan, tüm akademi ve diğer camialarda baskın olan bir zulümdür

Sürdürmek istedikleri şeytani düzenleridir

Allah'a isyandır.

Bu durum sürdürülemez

Eğer bu duruma itiraz etmez isek biz de helâk olanlardan oluruz.

https://twitter.com/Mimarserkanakin