Sürdürülebilirlik yalanı
Hayat sürüyor
Her an yeni bir oluş gerçekleşiyor
Aynı anda da son oluşlar
Yani ölümler
Hepsi bir döngü içinde
Güneş doğuyor ve batıyor
Yağmurlar yağıyor
Karlar aynı şekilde
Sonra sıcak güneşli günler
Hayvanat ve nebatat her an kendilerine gösterilen ve bildirilen şekilde hareket ediyor
Evrende tüm yıldızlar ve gezegenler bir hesap üzere hareket ediyor
Bir lahza bile duraksamadan ve hesaptan şaşmadan
Tamamı bir sünnetullah çerçevesinde
Adil ve merhametli bir şekilde
İster doğa deyin ister tabiat
Çok merhametli ve adildir
Milyarlarca yıldır tüm türler doğal döngüsü içinde
Yani her şey sürüp gidiyor kendi mecrasında
Hiçbir aslan bir ceylana zulmetmiyor mesela
Antiloplar da nehirden geçerken timsahlar avladı diye yok olmuyor
Eşref-î mahlukat olan insan da gayb aleminde kendisine öğretilen bilgiyle donatılmış bir şekilde yeryüzüne indirildiği ilk andan itibaren emrine verilen tüm yaratılmışları kadîm tavrıyla kullanarak ve işleyerek günümüze kadar gelen bir süreç yaşadı
Bu süreç içinde iyi olanlar ve kötü olanlar diye doğal bir ayrışma yaşandı
Yani Allah CC tarafındakiler ile şeytan tarafında olanlar arasında bir ayrışma ve mücadele
Belli dönemlerde de iyilerin verdiği hak mücadelesine kötülerin yaptığı baskı ve zulüm sonucu tebliğ ve emr-i bil ma'rûf nehy-i ani-l münker imkânı kalmayınca birçok helâk oldu yeryüzünde
Yaşam sekteye uğradı
Oysa iyilerin hâkim olduğu zamanlarda her şey doğal denge ve döngüsü içinde yürüyebiliyordu. Tüm doğa, yaratılmışlar, inekler, tavuklar, koyunlar ile domatesler, biberler, buğdaylar, armutlar ve karpuzlar
Doğada üreyen her şey yeterince miktarda ve doğal tadındaydı
Güneşin ışıması her şeye yetiyordu, yağmur rahmetle yeryüzüne iniyor ve toprağı doyuruyordu, rüzgarlar serinlik kaynağı ve tohumlamanın sebebiydi, akarsular etrafında en mümbit toprakları besliyordu
Gıdalar hemen bozulmuyor, hiçbir meta amacı dışında hareket etmiyordu
İnsanlar emrine sunulan tüm doğal dengeyi biliyor, ona göre kullanıyordu
Tohumlar seneye saklanıyor, buzağılar yeterince emziriliyor, tavuklar etrafta dolaşarak eşeleniyor ve balıklar deryada rahatça yüzüyorlardı
Her şey sünnetullaha uygun doğal seyrinde sürüp gidiyordu
Taa ki 1. Sanayi devrimine kadar
- yüzyılda buharlı motorun bulunmasıyla doğal döngüye ve sürdürülebilirliğe ilk çomak sokulmuş oldu
Doğan, büyüyen, gelişen, yorulan ve dinlenen, hastalanan ve iyileşen, yaşlanan ve sonunda ölen canlılar döngüsü sürdürülebilir bir sinüs döngüsü içindedir
Motor ise çalışmak için enerji, işlemek için madde ve ürettikleri için depo ve raf ister
Ayrıca hiç yorulmaz, idealde sonsuza kadar çalışabilir, hararetini ayarladığınız, balansını sağladığınız, yakıtını koyduğunuz ve işleyeceği hammaddeyi bulduğunuz müddetçe çalışır
Artık her şey motorun yani makinenin şartlarına göre ayarlanmaktadır
Çalışma saatleri, uyku düzeni, yemek şekli, tatil zamanları, yaşam şekilleri, alışveriş, şehirlerin şekli, aile ve akraba ilişkileri, eğitim sistemimiz, hatta yönetim şekillerimiz ve benzeri birçok şey
Çünkü motor, demir ve çeliktendir. Çok güçlüdür, çalışınca çok büyük bir güç ve enerji açığa çıkar, büyük yer kaplar, bacasından çok kesif bir duman çıkar, hiç durmadan çalışabilir
Bir de bu bahsettiğimiz motor 1. nesil ve 1. sanayi devriminin motorudur
Şimdilerde 4. sanayi devrimini ve 4. nesil üretim şeklini konuşuyoruz ve farkın nasıl açıldığını düşünün
Yani sürekli bir gelişim teorisinden bahsediyoruz
Düşünsenize uçan bir kuş hiç yere konmayacak, yürüyen bir at hiç durmayacak, giden bir kervan hiç konaklamayacak, yükselen bir şey hiç alçalmayacak
Ya da tavuklar daha çok yumurtlamak, daha çok etlenmek ve hızlı büyümek zorunda
Aynı şekilde inekler daha fazla et ve süt vermek zorunda
Buğdaylar az başak veriyormuş mesela
Mısırlar da aynı şekilde, o yüzden genleriyle oynuyorlar
Bir de motorun ve bilumum modern üretim sistemlerinin ürettiklerini tüketmek zorundayız raf ömrü dolmadan ve bozulmadan
Zaten bozulmasınlar diye her türlü kimyasal zararlıları barındırıyorlar
Teknolojik ürünlerin tamamını satın almamız gerekiyor bir de
Çünkü teknoloji insanlığı ileriye götürüyormuş ya
Hayatı kolaylaştırıyormuş ya
Daha hızlı, daha güçlü, daha renkli, daha akıllı, daha fonksiyonelmiş
Yalan, külliyen yalan
Hiçbir teknolojik buluş rastgele ortaya çıkmadı
Ayrıca amaç insanlığa hizmet de değil
Teknoloji ilerledikçe üretenler ile tüketenler arasındaki fark açılır sadece
Teknoloji ömür biçer aynı Allah gibi
Teknolojiye ulaşmak için köle olmanız gerekir
Yorulan bir insan hiç yorulmayan teknoloji ile yarışamaz zaten
Sürdürülebilir değildir bu durum
Bırakın insanları, tavukları ve inekleri bile alsak yanımıza hatta tüm buğdaylar ve meyve ağaçlarıyla el birliğiyle çalışsak vahşi motorla yarışamayız, ürettiğine yetişemeyiz,
Bu bir zulümdür
Hem de sürdürülen bir zulümdür
Zulmün sürdürülmesidir
Bir de sürdürülebilirlik diye pazarlanan, reklamı yapılan, tüm akademi ve diğer camialarda baskın olan bir zulümdür
Sürdürmek istedikleri şeytani düzenleridir
Allah'a isyandır.
Bu durum sürdürülemez
Eğer bu duruma itiraz etmez isek biz de helâk olanlardan oluruz.