16 Şubat 2016

Suriye’de cephe savaşları ve Azez!

Kürtler, kendilerini ateş çemberine çeken Kürt çetelerle artık aralarına mesafe koymalı. Bölgede oynanan oyunda insani ve istikrar noktasında hassasiyetlerden başka hassasiyeti olmayan Türkiye'den başka Kürtler'e bölgede huzur ve istikrar getirecek bir güç yok.

Suriye'deki en kritik cephe Azez şimdi...

Küresel oyunun kilitlendiği nokta burası oldu desek abartmayız.

Tel Abyat-Afrin-Kobani hattının önemini elbette inkar etmiyorum. Lakin bütün buralardaki hakimiyeti Azez'le desteklemeyen hiçbir unsurun başarılı olma şansı yok.

Tabii ki; bu hattın son noktası Türkmen Dağı ve Bayır Bucak bölgesine ayrı bir parantez açmak gerekiyor.

Suriye ve Irak özeline oturtulan Küresel oyunun ana hattının son aşaması, Bayır Bucak.

Akdeniz'e iniş için Bayır Bucak'ın düşürülmesinden başka seçeneği yok Küresel aktörlerin. Bu bakımdan Türkiye-Suriye sınırında taşeron örgütlere egemenlik alanı tesis ederken, Bayır Bucak bölgesine de bizzat kendileri müdahale ediyorlar.

Geçmişte Haçlı Seferlerinin durdurulması ve İslam dünyasının Haçlı saldırıları karşısında dik durmasının mihenk taşı olan Bayır Bucak, bugün de Küresel Oyunu'nun diz çökmesi noktasında önemli bir misyona sahip.

“Halep'le birlikte Bayır Bucak düşerse Ankara düşer, Türkiye düşer” söylemi bu bakımdan kritik bir ifade.

Türkiye'nin bu bölge ile ilgili yürüttüğü çalışmalar, yüreklere su serper türden. Bunun ayrıntılarına girmeyeceğim; ancak Bayır Bucak'ın Türkiye açısından egemenlik sorunu kabul edildiğini ve ona göre faaliyetlerde bulunulduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Gelelim yeniden Azez'e...

Azez şu an PYD/PKK unsurlarının hedefinde.

Türkiye'nin bu alanla ilgili duruşu ve tavrı çok net.

Türkiye'nin milli egemenliğini tehdit edecek bir oluşumun halkalarını tamamlamak anlamına gelecek Azez'in Kürt çetelerin kontrole girmesine asla müsaade edilmeyecek.

Fırat'ın batısına geçiş olasılığına bile tahammülü yok Türkiye'nin.

Bu sütunlardan defalarca yazdım; Türkiye Küresel oyunun kendini tehdit eden ayağını bertaraf etmek istiyorsa, bu oyunun ana öznesine dönüştürülen Kürt çeteleri imha etmeli diye.

İşte takip etmişsinizdir, dün de gündeme getirdim; Türkiye'nin Azez'e yaklaşan bu Kürt çeteleri vurması üzerine Küresel aktörler paniğe kapıldı.

ABD, bu çetelerin egemenlik oluşturma ve toprak kazanma hamlelerinden rahatsızlık duyduğuna dair açıklamalarda bulundu.

Rusya, an itibarıyla bölgeye hava saldırıları düzenliyor ki; bu saldırılarda Kürt çetelerin de kayıp verdiğine dair haberler var. Rusya muhakkak ki bilinçli olarak bu unsurları hedef almıyor; lakin amacına ulaşmak için gerektiğinde bu çetelerin de hedef olmasında hiçbir beis görmediğini varsayabiliriz.

Daha Türkiye'nin ilk fiili hamlesinde, hem ABD hem Rusya'nın sırtını döndüğü PYD/YPG gibi Kürt çeteleri, Küresel sistemin kendileri için nasıl bir rol biçtiğini iyi tahlil etmeli.

Kendilerine vatandaşlık bile vermeyen Suriye Rejimi ile aynı paralellikte olmaktan hiçbir sakınca görmeyen bu taşeron gruplar, elbette Kürtler'i temsil noktasında bir aktör değil. Lakin Kürtler de bu çetelerin kendi gelecekleri açısından bir endişe taşımadığını görebilmeli.

Küresel sistemin Irak savaşı sırasında kullandığı Barzani'nin bugün gördüğü muamele bile Kürtler için rehber olabilir.

Bugün Irak'ın Kuzeyindeki Kürt Parlamentosu ABD tarafından PKK ve diğer Şii grupların egemenliğine teslim edilmek istenmiyor mu?

Barzani'nin Türkiye ile yakınlaşması Küresel güçleri Barzani'ye karşı ayaklandırmadı mı?

Kürtler, kendilerini ateş çemberine çeken Kürt çetelerle artık aralarına mesafe koymalı. Bölgede oynanan oyunda insani ve istikrar noktasında hassasiyetlerden başka hassasiyeti olmayan Türkiye'den başka Kürtler'e bölgede huzur ve istikrar getirecek bir güç yok.

Batı, bölgedeki Kürtler ile Türkiye'nin aynı düzlemde ve omuz omuza vermesinin önünü, kendi kontrol ettiği Kürt çeteler eliyle kesiyor.

Zaten bu birlik sağlansa ve bölgedeki Kürt gruplar, Barzani'nin geldiği noktanın analizini doğru yapsa, Küresel oyun daha başlamadan bozulmuş olacaktı.

Buna rağmen Türkiye'nin bu oyunu bozacağı argümanlar fazlasıyla var.

Daha önce de ifade ettiğim gibi; Türkiye başta Azez olmak üzere bölgedeki tüm cephelerden Kürt çeteleri temizlemeli.

Bunun için gerekirse kara harekatından bile kaçınmamalı.

Unutmayalım ki; bugün sadece bir cephede savaşmayı göze alamazsak, yarın o cephe, Türkiye'nin dört bir yanını kuşatılmasına varacak bir taarruzun merkezi olabilir.

zihnicakir@gmail.com

@zihnicakir