15 Temmuz 2016

Suriyeli istemiyoruz!

Kamuoyunda son dönem yükselen mülteci karşıtlığı kampanyalarının yalan ve çarpıtmalarına ve özellikle bazı ikinci sınıf militarist gazeteler tarafından çarpıtılarak ve yalanlarla insanların mültecilere karşı nefret ve öfkesini körükleyerek ırkçı ve ötekileştiren kampanyalara her gün yenileri ekleniyor.

Mülteci istemiyoruz! Diye başlayan, zavallı insanlara dönük her tür iftira ve şiddeti mubah görür bir anlayışla düşmanlık korosu sesini yükselttikçe yükseltiyor. Bazı şehirlerde bu hafta sonu mitingler dahi yapılmak isteneceği ifade ediliyor. Madde madde yazalım bu çevrenin argümanlarını;

  • Suriyeliler suça eğilimli. taciz kavga ve tecavüzler giderek artıyor!

Basında son zamanlarda bilinçli olarak yapılan Suriyeli+taciz, Suriyeli+ kavga, Suriyeli+hayvana şiddet haberlerinin arka planında bilinçli olarak nefret söylemi oluşturma çabası var. Suç istatistiklerine bakınca durum daha net anlaşılabilir. Türkiye genelinde şu ana kadar taciz, tecavüz, şiddet olayı yoktu da Suriyeliler gelince mi patladı her şey? Hayır, o zaman mesele ne,  algıyı yönetmek! Ama böyle oldu, dedirtmek…

  • Bizden daha iyi imkanlarda ve bedava yaşıyorlar!

Devlet Suriyeliler sınırsız hizmet sağladı, diyor birileri… Devlet sadece geçici kimlik belgesi olan Suriye vatandaşlarına sınırlı hizmet sağladı. Geçici kimlik belgesi olan Suriye vatandaşları belirtilen hastanelerde ücretsiz sağlık hizmeti alabiliyorlar. Sayıları daha fazla olan kayıtsız sığınmacıları ise hastanelerde ancak birilerinin desteğiyle hizmet alabiliyorlar. Çoğu Hastanelere bile gitmeye korkuyor. Tedavi olamadığı için kaybettiğimiz Suriyeli çocuk sayısı hakkında bir fikri olan var mı? Olamaz çünkü onlar bizim için Suriyeliler! Ancak! Alan Bebek gibi ölü bedenleri kıyıya vurduğunda ilgimizi çekebiliyorlar. Hele şu sorgusuz sualsiz Üniversite hikayesi tam bir şehir Efsanesi… Hangi üniversiteye sorgusuz sualsiz kabul edildiklerini de biri açıklasın da tüm kamuoyu rahatlasın… Bu arada YÖK'le mutabakat aşamasında olan dokuz üniversite var ama sorgusuz sualsiz alan üniversite yok. İlk öğretim çağındaki çocuklar için tamamı Suriyeli Öğretmenlerden oluşan ve bir çoğunun ücretini BM'nin ödediği (Ödeme dedimse de kimse 2-3 bin dolar falan düşünmesin 250-300 dolar) sürekli olmayan sadece bizim öğrencilerin ders çıkışından sonra ve hafta sonları ders gördükleri okullar açıldı. Yani sınırsız imkanlar sadece birilerini sınırsız kışkırtma dolu hayal gücünde…

  • Mülteciler ucuz iş gücü olarak çalışıyor! bizim halkımız işsiz kaldı.

Kendi insanımız işsiz kalıyor. Evet, kendi insanımız işsiz kalıyor çünkü merdiven altı işletmelerin sahibi bir gurup zevat, hayatta kalmak için hangi işi bulsa çalışacak olan bu insanları günde minimum 12 saatten ayda 350-400 liraya atölyelerinde çalıştırabiliyor. Çünkü hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı o paraya çalışmayı kabul etmez, çünkü hali hazırda mülteci statüsünde dahi olmayan bir insanın sigorta talebi olmaz, iş kazasında ölse hesap soracak hiçbir merci yok! Bunu çalıştırmak herkesin işine de gelir. Hadi kendinizi kandırmayın, siz de olsaydınız elinize böyle bir fırsat geçseydi. Bin beş yüz lira vereceğinize 350- 400 lira verirdiniz. Kâr üstüne kâr olurdu… demek ki siz de aynı kafadasınız… ne yazık ki…

  • Bütün Suriyelilere vatandaşlık verecekler! şartsız koşulsuz hem de!

Gelgelim vatandaşlık sorununa: Devlet diyor ki Türkiye'de beş yılını doldurmuş, gerekli şartları sağlamış ve bu ülkede kalmak isteyen Suriyelilere vatandaşlık hakkı tanıyacağım. Yani bir kimlikleri olacak, kayıtlı işçi olacakları için sigortasız ve asgari ücret altında çalışamayacaklar, öldüklerinde veya öldürüldüklerinde birileri, en azından devlet bunun farkında olacak.  Suriyeliler için açtığımız kamplarda birileri kaybolduğunda, hastalıktan öldüğünde hesap sorulabilecek bir kayıtları olacak, bu insanların insanı şartlarda yaşayabilmesi için gönlünü ortaya koymuş insanlara hesap sorabilmeleri için bir kayıtları olacak. Kaldı ki bugüne kadar görüştüğüm hiçbir Suriyeli burada kalmak istemiyor. Herkesin vatanı kendine güzel… Siz nasıl Türkiye'yi ve şehirlerini seviyorsanız onlarda Suriye'yi ve şehirlerini seviyorlar. Harap ve bitap olmuşlarsa bile bugün savaş bitti deseniz sabaha ülkesine dönecek en az bir milyon Suriyeli olur.

  • Geçtiğimiz seçimlerde oy kullandılar! Ak Parti kendine seçim yatırımı yapıyor!

Suriyeliler, seçim için burada tutuluyorlar zaten geçim seçim oy kullandılar büyük yalanın dillendirenler var! 78 milyonluk ülkenin yarısının oy verdiği hükümet kayıt altına almayı başarabildikleri yarısından fazlası kadın ve çocuk 3 milyon Suriyelinin oyuna mı kaldı? Kaldı ki vatandaşlığa alınacak kişi sayısı anlaşılan 500 bini zaten geçmeyecek. İsteseniz de hepsi vatandaş olmak istemeyecek.

  • Ülkemizde sefa sürüyorlar! bizler kan ağlarken onlar keyif çatıyor!

Hangi insan yaşadığı toprakların yakılmasını, yıkılmasını ister, evini barkını terk edip derme çatma barakalarda, terk edilmiş evlerde, çadırlarda yaşamayı ister ki. Hangi akıl buna inanır ki. Kimseye söyleyecek söz yok, kimseyi değiştirebilme şansımızda yok. Ama bu söylem nefreti körüklemekten başka bir işe yaramıyor ki…

Hadi Suriyelileri def edelim. Onları savaşın içine geri gönderelim. Göz göre göre ölümlerini seyredelim. Sonra da insanlıktan dem vuralım. Sahi biz Müslümandık değil mi? Evet evet, kimliğimizde İslam yazıyordu. Ve biz hasbelkader bir cetvelin çizdiği sınırdan biraz daha içerde kalıp Türkiye vatandaşı olmuştuk, onlar Suriye… artık bizimle hiçbir hak ve hukukları yoktu.

Hadi canım sende kap bayrağını, yaz pankartını!

Suriyeli İstemiyoruz!