24 Ağustos 2023

Tanzanya'nın bağımsızlık mücadelesi sürecinde Müslüman liderlerin katkıları

Tanzanya'nın bağımsızlık sürecinde birçok Müslüman lider ve öncü isim, toplumsal birliği teşvik ederek ve bağımsızlık idealini yönlendirerek önemli roller üstlendi. Bazı duruş ve kararları tartışılsa da Abeid Amani Karume gibi Müslüman liderler, ulusal birliği ve dayanışmayı teşvik ederek bağımsızlık hareketini yönlendirmişlerdir.

Müslüman Liderlerin Katkısı

Tanzanya'nın bağımsızlık sürecinde Müslüman liderler önemli rol oynadılar. Özellikle Zanzibar adaları gibi Müslüman yoğunluğuna sahip bölgelerdeki liderler, toplumsal birliği ve dayanışmayı teşvik ederek toplumu harekete geçirdiler.  Abeid Amani Karume, Tanzanya'nın bağımsızlık hareketi ve sonrasında Zanzibar'ın ilk devlet başkanı olarak görev yapan önemli bir liderdi. Zanzibar'ın bağımsızlık mücadelesi sırasında Müslüman topluluğunun temsilcisi olarak öne çıktı. Karume, 4 Ağustos 1905 tarihinde Zanzibar'da doğdu. Genç yaşlarda öğrenim gördü ve ardından siyasi fikirler edinmeye başladı. Zanzibar, 1963 yılında bağımsızlık ilan ettiğinde Abeid Amani Karume, Zanzibar İlerleme Partisi'nin lideri olarak siyasi sahneye çıktı. Karume, siyasi görüşlerini sosyalist ve pan-Afrikanist fikirlerle birleştirerek Zanzibar'ın bağımsızlığını savundu. Devrimin ardından Zanzibar'ın ilk devlet başkanı oldu. Bu dönemde Zanzibar ve Pemba Adaları, Zanzibar Halk Cumhuriyeti adı altında birleştirildi.

Sömürge sonrası ayağa kalkışı planladılar

Karume, Tanzanya'nın kuruluş sürecinde de etkili oldu. 1964 yılında Zanzibar ve Tanganyika'nın birleşmesiyle Tanzanya adı altında birleşik bir devlet kuruldu. Julius Nyerere ile yakın işbirliği yaparak Tanzanya'nın siyasi ve toplumsal yapısını şekillendirmede önemli rol oynadı. Karume döneminde, toprak reformları ve diğer sosyal politikalar yoluyla toplumsal eşitsizliklere müdahale edildi. Tarım, endüstri ve diğer sektörlerdeki kalkınma projelerine odaklanılarak ekonomik büyümeyi teşvik etmeye çalışıldı. Karume, 7 Nisan 1972'de suikast sonucu hayatını kaybetti. Suikast, Zanzibar'daki siyasi ve toplumsal karışıklıkların bir parçası olarak gerçekleşti. Abeid Amani Karume, Tanzanya'nın bağımsızlık süreci ve sonrasında Zanzibar'ın liderliğinde önemli bir rol oynayan bir figürdür. Özellikle Zanzibar Devrimi ve Tanzanya'nın birleşmesi süreçlerindeki liderliği ve sosyal reform çabaları ile hala hatırlanıyor.

Tanzanya’nın yol haritasını belirlediler

Rashidi Mfaume Kawawa da Tanzanya’nın bağımsızlık sürecinde önemli roller üstlenmiş Müslüman bir liderdir.  1926 yılında Tanzanya'nın Ruvuma Bölgesi'nde doğdu. Eğitimine yerel okullarda başladıktan sonra, ardından Tabora'daki İslami İleri Okulu'nda öğrenim gördü. Daha sonra Uganda'daki Makerere Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı.Kawawa, Tanzanya'nın bağımsızlığına giden yolda önemli bir figürdü. Bağımsızlık hareketinin önde gelen figürleri arasında yer aldı. Bağımsızlık sonrası dönemde, ülkenin ilk yıllarında hükümetin çeşitli bakanlık pozisyonlarında görev aldı. Ekonomik gelişme, eğitim ve sağlık alanlarında çalışmalar yaptı.Aynı zamanda Tanzanya'nın uluslararası ilişkilerini yönetmiş ve Soğuk Savaş döneminde tarafsız dış politika izlemiş bir lider olarak öne çıkmıştır.Ülkesini Afrika Birliği gibi uluslararası platformlarda temsil etti ve Tanzanya'nın bağımsızlık mücadelesi ve kalkınma çabalarını uluslararası arenada tanıttı.

Emperyalizme ve Kapitalizme karşı Afrikalıların birliği düşüncesi

Tanzanyalı bir siyasetçi, yazar ve düşünürAbdulrahman Mohamed Babu ise Tanzanya'nın bağımsızlık mücadelesi dönemindeki etkisi ve Pan-Afrikanizm ile Marksizm arasındaki birleştirici görüşleriyle tanınıyor. 1924 yılında Zanzibar'da doğdu. Eğitimine Zanzibar'da başladıktan sonra, öğrenimini İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'nde sürdürdü. Burada siyaset, felsefe ve ekonomi alanlarında eğitim aldı ve düşünsel temellerini oluşturdu. Tanganyika Afrika Ulusal Birliği (TANU) partisinin bir üyesi olarak, bağımsızlık sürecinde önemli bir rol oynadı. TANU, farklı etnik ve dini grupları birleştiren bir ulusal hareket olarak Tanzanya'nın bağımsızlığına giden yolda etkili oldu. Babu, Afrika'nın emperyalizme ve kapitalizme karşı birlik içinde durması gerektiğine inanıyordu. Bu nedenle, Afrika'nın bağımsızlığını ve ekonomik kalkınmasını sağlayabilmek için hem bağımsızlık hem de sosyalist değerlerin birleştirilmesi gerektiğini savunuyordu.Babu'nun görüşleri, Tanzanya'nın bağımsızlık sonrası döneminde de etkisini sürdürmüş, ülkenin siyasi ve felsefi sahnesine katkıda bulunmuştur. Babu'nun düşünceleri, Afrika'nın kalkınması ve birlik içinde hareket etmesi konularında hala değerli bir kaynaktır.

İstikrarı Müslüman liderler sağladı

Tanzanyalı bir siyasetçi ve devlet adamı olan Ali Hassan Mwinyi de Tanzanya'nın ikinci devlet başkanı olarak görev yaparken Tanzanya’nın bağımsızlık süreçlerinde de büyük hizmetleri olmuştur.  8 Mayıs 1925 tarihinde Zanzibar'da doğdu. Genç yaşlarda eğitim aldı ve siyasi fikirler geliştirmeye başladı. Tanzanya, 1961 yılında bağımsızlığını kazandığında, Mwinyi siyasi arenada etkili bir rol oynamaya devam etti ve 1985 yılında Tanzanya'nın ikinci devlet başkanı oldu. Mwinyi dönemi, ülkenin kalkınma ve ekonomik reformlarını hedefleyen politikalara odaklanan bir dönem olarak bilinir. Mwinyi, serbest piyasa reformlarına yönelik adımlar attı ve yabancı yatırımı teşvik etti. Ülkede çok partili seçimlerin gerçekleştirilmesine yönelik adımlar attı ve siyasi çeşitliliği teşvik etti. Ali Hassan Mwinyi, Tanzanya'nın bağımsızlık sonrası döneminde siyasi sahnede etkili bir lider olarak yer aldı. Ekonomik reformlar, bölgesel diplomasi ve demokratik açılımlar konusundaki katkılarıyla tanınır. Mwinyi'nin liderliği, ülkenin kalkınmasına ve istikrarına önemli katkılarda bulundu.

Sonuç

Müslüman topluluğunun bağımsızlık mücadelesindeki etkisi elbette sadece liderlerle sınırlı değildir. Dini kurumlar, Camiler, medreseler ve İslami okullar, bağımsızlık idealini ve ulusal kimliği desteklemek amacıyla genç nesillerin eğitimini sağlamıştır.Tanzanya'nın bağımsızlık mücadelesi sürecindeki öncü isimlerin ve Müslüman topluluğunun katkıları, ülkenin birlik ve beraberlik içinde ulusal kimliğini oluşturmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu katkılar, Tanzanya'nın tarihindeki önemli bir dönüm noktasını temsil ederken, bağımsızlık idealinin ve toplumsal dayanışmanın güçlendiği bir süreci yansıtmaktadır.

 ***  

Yürekleri ısıtan bir ışık

Türkiye Diyanet Vakfı'nın Suriye'nin zorlu koşullarında yaptığı hizmetler, yürekleri ısıtan bir ışık gibi parlıyor. Türkiye’nin kontrolü altındaki İdlib'de inşa edilen 'İyilik Konutları', iç savaşın yaralarını saran bir dokunuş olarak hayata geçiyor. Ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli için bu konutlar, sıcak bir yuva olma amacıyla yükseliyor. Türkiye Diyanet Vakfı, onların acılarını hafifletmek, kendi vatanlarında kalarak geleceklerini aydınlatmak için çaba sarf ediyor.

Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde yapılan briket konutlar sadece ev değil, umutlarla örülmüş birer destan gibiler. Bu evlerin yanı sıra okullar, camiler ve kültür merkezleri yükseliyor. Eğitim, geleceği inşa etmenin temel taşıdır. TDV, Suriye'nin dört bir yanında eğitim kurumlarıyla binlerce yetimi aydınlatıyor. Anaokulları, öğrencilerin gülümsemelerine, umutlarına rehberlik ediyor. Yetimler için kurulan kamplar, sevgi ve merhametle dolu bir sığınak sunuyor. Bu kamplar, yaralarını saran, umutlarını yeşerten yerlerdir. Savaşın gölgesinde kalan bu çocuklar için Türkiye Diyanet Vakfı, ışık ve sevgi kaynağı oluyor.

Kıymetli dostum Mahmut Temelli ve onun az kişilik dev ekibi ile beraber ziyaret ettiğimiz okullar, yetimhaneler, yaşam merkezleri ve iyilik konutları gibi daha birçok güzel emanet Türkiye’nin kontrolü altındaki bölgelere nasıl önem verdiğini de gösteriyor. 

Eşimle beraber ziyaret ettiğimiz Beytüsselam Köyü, bir ailenin gücünü artırmak, çocukları topluma kazandırmak için kurulmuş bir köy. Bu köy, TDV'nin sevgi dolu elleriyle inşa edilen bir umut köyü.  TDV'nin yaptığı bu çalışmalar, sadece betonarme ve tuğla değil, insanlığın en temel değerlerini temsil ediyor. Savaşın acımasızlığına karşı, sevgi ve yardım elini uzatma cesaretiyle şekilleniyor.

TDV, Suriye'deki hayırseverlerin destekleriyle gerçekleşen bu yardım faaliyetleriyle, milyonlarca insana umut aşılamaya devam ediyor. Sıcak yemekler, giyim yardımları, eğitim fırsatları, barınma imkanları, her biri insanlığın merhamet elçileri tarafından sunulan armağanlar.

Suriye'de yaşanan zorluklar, Diyanet Vakfı'nın çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor. İç savaşın başından itibaren uzanan bu yardım eli, her bir insana umut ışığı taşıyor.

Suriyeli çocukların soğukta titremesi, yürekleri burkan bir gerçek. Ancak Türkiye Diyanet Vakfı, "Yolun İyilik Olsun" temasıyla, onların daha güvenli ve sıcak bir yaşam sürdürebilmeleri için mücadele ediyor. Siz de bu iyilik hareketine katılarak, Suriyeli kardeşlerimize umut olabilirsiniz. Bir çocuğun gülümsemesini yeniden yeşertmek için, sevgi ve yardım elinizi uzatabilirsiniz.