29 May 2017

TOBB ‘un çığlıkları...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ‘' Özel sektör olarak maliyeden  yüz milyarlarca alacağımız var. Malımızı vadeli satıyoruz ama parasını alamadığımız malın KDV'sini peşin ödüyoruz. Biriken ve alamadığımız KDV yüzünden kredi kullanmaya mecbur kalıp, banka kapılarında bekliyoruz'' dedi.  Bu konuşmasını Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu,  Sayın Cumhurbaşkanının da bir konuşma yaptığı   TOBB'un 73.Genel Kurulunda yapıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında faize karşı duruşunu bir kez daha yenilerken, faizin yüksekliğinden şikayet ediyor.  Cumhurbaşkanı işsizliği azaltmak için tanınmış büyük firmalara seslenerek ; işe alım yapmalarını beklediklerini ifade ediyor. İlginç bir durum çıkıyor  ortaya. İş adamları adına adeta devletten milyarlarca alacağımız var, bankalara mecbur kalıyoruz, dönemiyoruz, bakanımız bu konuda bize yol aç diye iş dünyası seslenirken,  siyasetin en üst kurumu ve devleti temsilen Sayın Cumhurbaşkanı issizliği azaltmak için katkı sağlayın çağrıları yapıyor.

Dışarıdan baktığınızda  şu manzarayı görüyoruz; siyasi oterite ve iş dünyası aynı konuda muzdarip ve bunları dile getiriyorlar. Sorunun kaynağı olarak tespit doğru olup, banka faiz sistemi görülüyor. İş dünyası tarafından çok net biçimde ifade edilmese de durum bu.  Fakat çözüm yok. Bu sorunları herhalde halk çözmeyecek. Onun fesi onun başına, onun fesi öbürünün başına diye, yağmurlu havada  yüz kişiye sıra ile aynı fes takılıyor. Ama ıslanan ıslanıyor, kendisine sıra gelinceye kadar.  Ama fesin kendisinin üretilmesi, herkese yağmurlu havada fes verilmesi düşünülmüyor. Neden ?...

 Bir fes üretecek fabrikaya sahip olmayan bir devlet, ne kadar ekonomik olarak güçlü olabilir ki...Çözüme yönelik öneriler  geçici pansumanlar hep. Sorunları köklü çözmüyor.   Hısarcıklıoğlu iş dünyasını  temsilen mevcut ekonomik durumla ilgili bir tespit yaparak; küresel  ekonomi,  kriz öncesi seviyeden dönmediğini,  giderek  devletlerin korumacı politikalarının arttığından şikayet ederek durumun daha kötüye gittiğini ifade ediyor. TOBB başkanı, kobilerin nefes kredisi ile nefes aldığını ifade etti. Artık kobiler nefes alamaz hale geldiğini  27 bin kobi'nin bu taşınır rehin kanunu sayesinde  4 ayda 20 milyar kedi kullanılabildiğini ifade etti.  Bunu ölmek üzere olan hastanın son nefesleri gibi taktim eden Hisarcıklıoğlu, bu teşviklerin devam etmesi gerektiğini aksi halde kobilerde ölümlerin başlayacağını ima etti.  Ayakta tutulmaya çalışılan kobiler için  Garanti fonu üzerinden  kredilerin  250 milyara çıkartıldığını biliyoruz.  254 bin firmaya 168 milyar kredi  verilerek makro ekonomik göstergelerde  büyümeyi % 1  oranında olumlu etkileyeceği söylemi kesinlikle yanlış bir tespittir. Neden ? Çünkü verilmiş bu kredilerin çoğu, banka faiz ödemelerine ve faiz türevlerine gitmiştir. Üretimde oluşturacağı katma değer, ödenecek faizlerin çok altındadır. Siz kobilerin büyümesini, ülkenin büyümesini, yılda 194 milyar faiz elde eden bankaların büyümesi olarak görüyorsanız ona da diyecek sözümüz çoktur. 

Sevindirici bulduğumuz şey  Sayın Hisarcıklıoğlu'nun ‘'Yüksek Faize karşı savaşımızı kararlılıkla sürdürmeliyiz'' demesidir.  Bu makamlardan faize karşı böylesi net sesin yükselmesi çok nadir olmakla beraber güzeldir. Bu  ifadeler, Sayın Cumhurbaşkanının etkisi olarak, faize karşı çıkışlarının iz düşümü. Yalnız, faize karşı olmak ve onu tamamen kaldırmak için yapısal bir program üzerinde çalışmak başkadır, yüksek faize karşı olmak başkadır.  Bu sözleri desteklemekle beraber yetersizliğinin altını çiziyoruz.

 Faizin kökünden kaldırılmasını, hukuki düzenlemelerle ticari hayattan çıkartılmasını,  Cumhurbaşkanını da yaratan,  Hisarcıklıoğlunu da yaratan Allah söylüyor. İnanıyorsanız tamamen vaz geçin diyor. Topluma karşı sorumlu konumlarda bulunan, yöneticilerimiz ve  iş adamlarımız,  artık net somut eylemle, faize karşı plan program ve yeni modellemelerle  mücadelesini  ortaya koymalıdır.  

Faiz madem ki Allah'ın ifadesinde kendisi ile bir savaş olarak nitelendiriliyor, biz de bu savaşta net, korkusuz, somut adımlar atmak zorundayız.  Evet, siyasal istikrar sağlanmıştır.  Bu istikrar iktisadi istikrarı sağlayacak,  yeni faizsiz modellemelerin sistemsel dönüşümünü ortaya koyamazsa,  ekonomik başarının gelmesi mümkün değildir. Siz inanır ve Allah a güvenirseniz,  bunun içeriği olan doğru adımları,doğru bilgi ve adamlarla atarsanız yer yüzünde savaşarak yenemeyeceğiniz hiç bir  ordu yoktur.

Faizle yapılan mücadelede, her  yönden gelen sulandırmalara karşı  dik durabilmek için,  her alternatifi değerlendirmek zorundasınız. Ancak hiç bir alternatif, mevcut borca dayalı para sistemi içinde çözüm ararsa, onun temel kurallarının sürdürülmesi  devam ederse, faize karşı  asla başarıya ulaşamazsınız.

Selam ve dua ile...