Topkapı Sarayı Yeniden

Dört yıl önce 'Nadide Eserlerle Muhatap Olmanız Yasaklanmıştır!' başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Nadide eserlerin son derece rağbet gördüğü, Osmanlı kültür mirasının hak ettiği şekilde gündeme getirildiği, geçmişten nasiplenmek isteyenlerin desteklendiği, restorasyon çalışmalarının ardı arkasının kesilmediği son yirmi yıla bakınca ironi içeren bu başlık dikkat çekmişti.

Bu yazıyı yazdıran da nadide eserlerin yine dikkat çekici şekilde erişimin engellenmesine dair duyumlarım ve şahitliklerimdi. Nadide eserlerden kasıt ise Topkapı Sarayı bünyesindeki elyazma kütüphanesi birikimiydi.

 

SARAY’DAKİ KİTAP HAZİNESİ

Topkapı Sarayı Müze Kütüphanesi, dünyanın en fazla nadide eser barındıran envanterlerinden biri. Dolayısıyla kopyasına ulaşılamayan birçok yazma eser mevcut.

Yazıyı yazdığım süreçte, Allah’ın nasipli kullarının yıllar önce Saray kütüphanesindeki bazı eserleri görebildiğini ve izlenimlerini bir efsane gibi dinliyorduk.

Kütüphane ve dolayısıyla Saray’daki Osmanlı mirası ile toplumumuz arasına işte bu derece mesafe konmuştu.

Osmanlı'ya ait elyazması eserlerin, Bilhassa geleneksel sanatlar akademisindeki öğretim görevlilerinden, öğrencilerden, sanatkârlardan ve bağımsız araştırmacılardan biteviye esirgenmesiyle, eserlerin akıbetine dair soru işaretleri ortaya çıkıyordu.

Zira eserler üzerine hazırlanan tez ve araştırma makalelerinde, kitapların son durumu hakkında bilgi verilemiyordu.

Oysaki New York'taki Metropolitan Müzesi ve bazı Avrupa müzeleri Osmanlı'ya ait elyazması eserlerin kaliteli fotoğraflarını internet üzerinden, “ücretsiz” olarak araştırmacılara açmış ve faydalanılabilir kılmıştı.

Bu esirgeme büyük ama görünmez bir meseleydi.

 

SARAY’A ZİYARET

2019 Eylül’ünde yazdığım yazı, Topkapı Sarayı’ndaki bu tersine gidişin Cumhurbaşkanlığı tarafından çoktan ele alınmış olduğunu öğrenmeme vesile oldu.

Millî Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanı Adnan Gayhan vesilesiyle yazıyı yazmamdan bir süre önce bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından göreve getirilen Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman ile makamında görüşme imkânı bulmuştum.

Topkapı Sarayı’nın yıllar içinde en az kütüphane kadar ihmal edilmiş birçok bölümü olduğunu ve süratle yapılandırıldığı müjdesini almıştım. Zaten kutsal emanetlerin dahi yıllar boyunca ihmal edildiğini duyuyorduk.

Bu ziyarette restore edilerek teşhire konulmuş ve yakında ziyaretçileriyle buluşacak olan kutsal emanetleri temaşa etme imkânı bulmuştum. Allah’ın bu lütfu, hafızama nadide bir hatıra olarak kaydoldu. Bunun için Sayın Kocaman’a minnettarım.

 

EHİL ELLERDE

Kısa bir süre sonra Saray’ın müze kütüphanesi için çalışmalar başladı ve kütüphanenin ihyası işin ehline teslim edilmiş oldu. Verilen rakamlar öyle gösteriyordu ki yapacak çok iş vardı. Tespiti yapılmamış eserler bile mevcuttu. Kurt yenikleriyle yıllar boyunca baş başa bırakılmış kitapların tamamı elden geçirilmeliydi.

El Yazma ve Matbu Eserler Koleksiyonu Kütüphanesi, Enderûn avlusunda, Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa ettirilmiş Ağalar Camii’nde. 1924 yılında Topkapı Sarayı müzeye dönüştürüldükten sonra yapılan geniş çaplı tamirat sonrasında Ağalar Camii kütüphane hâline getirilmiş.

Topkapı Sarayı Kütüphane Koleksiyonu’nda; Hazine, Emânet Hazinesi, Hırka-i Saâdet, Revan, Bağdat, III. Ahmed, Koğuşlar, Mehmed Reşad ve Tiryal Hanım, Medine, Gayr-ı İslâmî Eserler ve Nadir Basmalar kitaplıkları bulunuyor. Bağış ve satın alma yoluyla gelen eserler Yeni Yazmalar Kitaplığı’nda, bağışlanan özel koleksiyonlar ise İsfendiyaroğulları ve Halil Ethem Arda Kitaplıkları’nda yer alıyor.

Yazma eser, matbu eser, albüm, murakka hat ve haritalar ile beraber yaklaşık 26 bin eser bulunuyor. Koleksiyondaki kitaplar, daha önce sarayda bulundukları yerin adıyla gruplandırılarak muhafaza ediliyor.

 

MÜZELER HAFTASI’NDA GÜZEL HABERLER

Bugün tam da Müzeler Haftası’nın ikinci gününde güzel bir haber aldık. Topkapı Sarayı'na inşa edilen son kasır olan ve 165 yıl boyunca kapalı kalan Mecidiye Köşkü ilk kez ziyarete açıldı. Sayın İlhan Kocaman 2019’daki ziyaretimizde bu güzide yapının yıllarca ihmale geldiğinden ve kasırla ilgili restorasyon çalışmasının başlatıldığından söz etmişti.

Millî Saraylar’ın himayesine alındıktan sonra köhne bürokrat zihniyetin elinden kurtarılan Topkapı Sarayı’nın değeri teslim edildi. Görünen o ki Sarayı’ın “hazineleri”yle ilgili daha birçok güzel haber alacağız.

 

MİLLÎ SARAYLAR VE MEDENİYET ŞUURU

Müzeler, anıt eserler ve tarihî yapılar, bizi yeniden geçmişle buluşturan, barıştıran, önyargılarımızı kıran ve ata yadigârlarını tanımamızı sağlayan nadide unsurlardır.

Dünyanın gelişmiş ülkeleri, bırakın asırlık eserleri, yakın tarihin tanıklığını yapmış yapı ve eşyalara dahi büyük bir duyarlılıkla yaklaşıyor; onları tematik müzelerinde muhafaza ve teşhir ediyor.

Çünkü tarih anlatılarını gerçek kılan efsaneler değil, tanıklıklardır. Bu ise zamana kilitlenmiş mekânlar, eşyalar ve yazılı envanterle sağlanabilir.

Yediden yetmişe millet olarak mirasımıza sahip çıkmak boynumuzun borcudur.

Muhafaza ve sahiplenme işini bizim adımıza gerçekleştiren ve medeniyet mirasımızı ve gömülü hazinelerimizi her geçen gün açığa çıkaran Millî Saraylar’a müteşekkiriz.