18 Aralık 2017

Toplu isyanın arefesinde: Teblig seferberliğine başlayalım

Bir Hristiyan bayramı olan Noel/Yılbaşı yaklaşıyor. Geçen sene önceki senelere göre daha yoğun tebliğ çalışmaları yapılmıştı. Diyanet dahi öncelikli vazifesi olan tebliğ gereği, Cuma hutbesinden vatandaşları bu inanç ve kültür yozlaşmasına karşı uyarmıştı.

Tebliğ çalışmalarının bir neticesi olarak toplumsal uyanışın artması, birilerini rahatsız etti. Geçen sene, gönüllü olarak tebliğ yapan vatandaşlara, hatta sadece el broşürü dağıtan vatandaşlara bile sözlü sataşmalar, tacizler yaşandı. En büyük provakasyon ise hepimizi üzen Reina saldırısı oldu. Bu korkunç saldırıyı da tebliğ çalışmalarına, diyanetin hutbesine bağlamaya çalışanların gayreti sonuçsuz kaldı.

Şurası kesinki tebliğ çalışmaları olmasın diye, yine Müslümanlar üzerinde psikolojik bir baskı kurmaya çalışacaklar. Ancak hiç aldırmadan büyük bir kararlılık ile şu on günü yoğun bir tempoyla geçirmek gerekiyor. Çünkü son günlerde, artık bütün hazırlıklarını tamamlamış, niyetini iyice bozmuş vatandaşlara yapılacak tebliğin fayda vermesi çok düşük bir ihtimal olacaktır.

NOEL 7

Hazırlık ve karar aşaması olan şu günlerde gerekli kardeşlik uyarısını yapmak gerekir.

*Diyanet çoktan planlamış olması gereken güzel çalışmalarını hemen uygulamaya koymalıdır. Mili piyangonun haram olduğunu ilan etti. Ancak Noel/yılbaşı ile ilgili uyarısını da hemen ardından duyurmuş olması gerekirdi. Müftüler, imamlar, müezzinlerde, vatandaşlarla tebliğ maksadıyla her gün, her saat yakın iletişim içinde olmalılar.

*Bilboardlar için güzel grafik çalışmaları hazırlanmalı. Metrolar, otobüs durakları, sinevizyonlar akılda kalıcı, esprili, düşündürücü ve uyandırıcı çalışmalarla hemen bir iki gün içinde kaplanmalıdır.

*Dernekler, vakıflar odalarından, binalarından çıkıp sokaklara caddelere açılmalı, hatta esnaflara, dükkânlara yönelik çalışmalar başlamalıdır. Dergiler, radyolar ve hatta el ilanları ile de tebliğ kampanyaları düzenlemelidir.

*Milli eğitim camiası ise belki diyanetten bile daha fazla sorumluluk altındadır. Okullarda, anaokullarında, kreşlerde yılbaşı ile ilgili eğlence, süsleme, hediyeleşme, sanat çalışmaları gibi etkinlikleri müfredatlardan çıkarmalıdır. Nesillerin milli şuurunu bulantıya uğratan bu kültür yozlaşmasının temelleri okul ve kreşlerde atılmamalıdır.

*Esnaflar, dükkân sahipleri ise vitrinlerini Çanakkale de yendiğimiz düşmanlarımızın dedesi Noel baba denilen meymenetsiz adamın figürleri ve pagan inancından Hristiyanlığa geçmiş olan çam ağaçlarıyla süslememelidirler. Oradan gelen müşterinin vereceği üç kuruşun kat kat fazlasını Allah'ın vereceğini bilsinler.

*Her Müslüman bu çirkin kültürün toplumdan atılması için elinden gelen gayreti göstermelidir.

Hatta dini hassasiyeti pek olmayan vatandaşlar bile seferber olmalıdır. Çünkü elbette bu konu dinimizle ilgili imanları tehdit eden büyük bir fitne olduğu gibi; milli kimliğimizi, kültürümüzü dinamitleyen bir milli güvenlik meselesidir.

Demek isterdim ki “Siz solcular, komünist vatandaşlar hani antikapitalisttiniz, emperyalizme karşıydınız?” Biraz okumuş olanlarınız pekte tabi yılbaşının sömürücü bir tüketim bayramı, hayal ve hayaletler üzerinden insanların avutulduğu kurgusal bir proje olduğunun farkındasınız. Ancak biliyorum ki birçoğunuz asla samimi değilsiniz/değildiniz. Eğer erdemli olsaydınız toplumu yılbaşı konusunda bilinçlendirmeye, bu sömürüye son vermeye gayret ederdiniz. Hâlbuki kutlamalarda ön saflara geçecek kadar özentiymişsiniz. Çünkü size verilen havalı devrimci imaj maskesinin arkasında saklanmak ve biryandan da kapitalist nimetlerden istifade edebilmek işinize geliyor.

Bazıları da “Biz Chiristmas (Noel) falan kutlamıyoruz. Sadece eğlence olsun diye yeni bir yıla girmenin neşesini yaşamak istiyoruz.” diyorlar.

NOEL 20

İyide kardeşim çam ağaçları, Noel baba ve geyik figürleri, huni şapkalarla eğlencenin tarzı bile aynı.

Hristiyan dünyasında Noel ile yılbaşı etle tırnak olmuş, fark kalmamış. Kutlamaların teması, tatil günleri bile birleşmiş. Ha Noel ha yılbaşı ikisi bir olmuş.

Zira Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdukları gibi “Kim bir topluluğa benzerse, oda onlardandır.” (Ebu Davud, libas 4)

Ey Müslüman kardeşlerim!

Hiçbir şey yapmıyorsan başta aileni koru, çevrene, nazının geçtiği kişilere anlat, kendin anlatamıyorsan bu ve benzeri yazıları okut, çalışmaları göster. Çünkü böyle yapmak senin tebliğ vazifen!

Bu vazifeyi yaparken sakın kaba davranma, kırıcı olma, sen sadece uyarmakla mesulsün, kalplerin sahibi Allah'tır. Uyarmakla birlikte bol bol duada et.

Provakasyonlara dikkat et! Kimse ile kavga etme, tartışma. Tahriklere kapılma, sabırlı ve nazik ol.

Kutuplaştırıcı ifadeler kullanma. Ayetlerle, mantıklı delillerle, hikmetle yaklaş.

noel trupm 2

Sosyal medyayı kullanıyorsan hemen başka farkındalık oluşturmaya. Ama gerçek hayatın sıcak bir gülümseme ile başlayan birkaç güzel cümlenin daha etkili olduğunu da unutma.

Neticede hepimiz, toplu isyan gecesi yaklaşırken, Allah'ımızın şu ayetine dikkat edelim.

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun!...” (Tahrim 6)