29 Eylül 2018

Trablusgarb Savaşı’nın Başlaması

29 Eylül 1911:Trablusgarb Savaşı'nın Başlaması

 

Trablusgarp Savaşı, 1911-1912 yılları arasında İtalya Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında meydana gelmiş, İtalya'nın galibiyeti ve Osmanlı'nın Kuzey Afrika üzerindeki hakimiyetinin sona ermesiyle sonuçlanmıştır.

 

Trablusgarp, Osmanlı coğrafyasında batı Afrika toprakları olan Libya ve çevresine verilen bölgesel bir isimdir ve Osmanlı Denizcisi Turgut Reis tarafından 1551 yılında Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir. Bu coğrafya, Fethedildikten sonra uzun bir süre Karamanlılar adıyla anılan Osmanlı tebaası bir Türk aşireti tarafından yönetilmiş, Osmanlı'nın zayıflaması ve uzak Afrika coğrafyası üzerindeki tesirinin azalmasıyla “Dayı” adıyla anılan yerel, bağımsız beylikler tarafından idare edilmeye başlanmıştır.

 

23 Eylül 1911'de İtalya, Osmanlı Devleti'ne Libya topraklarını istediğini belirten bir nota gönderir. 29 Eylül'de de harb ilan eder. Dönemin Meclis Başkanı Halil Menteşe'nin naklettiğine göre İtalyanların yaptığı planlı bir işgal çalışmasıdır:Trablusgarp'ın İtalyanlar tarafından işgalinden önce İtalya Hükümeti  o günlerde gerek memleket dahilinde gerek Trablusgarp'ta harp vesileleri ihzarına koyuldu.Adana'da İtalyan tebasından bir Yahudi kızının bir İslamla  kaçmasını ve ihtida etmiş olmasını İstanbul'daki sefir mühim bir mesele şekline soktuğu gibi, Roma gazeteleri de İtalyan hukuk ve menafiinin Türkiye dahilinde tehlikede bulunduğundan bahisle yaygarayı kopardılar.

 

 

Trablusgarb Harbi esnasında İtalyan Başvekili  olan Giolitti,sonradan  o günleri hatıralarında şöyle yazmıştı: Türkiye'ye ilan-ı harbettigimiz zaman bir çok faraziyat ortaya atıldı.Meselenin içyüzünü bilmeyenler bu kararın birdenbire alınmış olduğunu zannederler.Fas meselesinin ortaya çıkması ve  Fransa nüfuzunun oraya yerleşmesi, Mısır meselesi ve İngiliz nüfuzunun  orada tasdikinden sonra Libya'yı, Osmanlı İdaresine bırakmamız mümkün değildi. (Menteşe,1986:138-139)

 

29 Eylül 1992: Şemdinli-Derecik Karakolu'nda 28 Şehit Verilmesi

 

Karakola PKK'lı teröristlerin saldırması, 28 askeri şehit edip 15 askeri yaralamaları, bunu da kasete kaydetmeleri, Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanınca büyük bir infial uyandırmıştı. Saldırı nasıl haber alınamamış, bu ağır silahlar karakolun nasıl yanına kadar getirilmiş, gelen askeri helikopter olaya neden müdahil olmamıştı? Bu sorular kamuoyunu uzun süre meşgul etmişti.

 

Gazeteci Yavuz Gökmen'e göre işin doğrusu şuydu: “Özal'ın etkisi azaldıkça ordunun etkisi büyüyor, koalisyon hükümeti iktidarı hızla askerlere kaptırıyordu.” (Gökmen,1994:109)