11 Aralık 2017

Trump’ın Kudüs tarihi tesadüf mü?

Amerika Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ettiği 7/8 Aralık tarihi manidar. Bu tarih Türklerin Kudüs'te yenilip buradan çekildikleri tarihe tekabül ediyor! Bunun tesadüf olduğunu düşünenler olabilir, ancak büyük devletlerin tarihle ilişkileri buna mümasil olduğundan bu ilginç denk gelişi bir not ve zaman şahitliği olarak dikkatlere sunmak istiyoruz.

İngilizlerin Kudüs'e girmesi İsrail'in kurulmasının dibacesi olarak görülürse ve Allebny'in aktarılacak olan Selahaddin ile hesaplaşmasını da dikkate alınca müteselsil bir tevarüsü görmemek için kör olmak gerekir.

İslam tarihi boyunca Kudüs yaklaşık yüz yıllık bir süre hariç hep İslam kaldı. Müteselsil bir mefkûre aktarılarak, Trump'un başkent ilan ettiği tarihe tekabül eden zamana kadar sürdürüldü. Türklerin son nöbetçi olarak emaneti taşıdığı şehir elden çıkana kadar da bu böyle devam etti. Hz. Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Yavuz müşterek mefkûrenin halkaları olarak Kudüs'te bulundular. Bunu en somut ve gerçekçi ortaya koyan Yavuz Sultan Selim'in Kudüs fermanındaki ifadelerdir: Hazret-i Ömer (R.A.} Hazretlerinin olan Ahidnâme-i Hümayun ve merhûm melik Selâhaddin zamanından beri verilen evâmir-i şerifeler mûcebince zabt ve tasarruflarında olan Kamame ve Beytüllahım mağara ve şimal tarafındaki kapu ve kenise-i kübrâları, Mar-Ya'kub ve Deyrü'z-Zeytun ve Habs'ül-Mesih ve Nablüs ve keniselerine tâbi' hem milletleri olan Habeş ve Kıbtî ve Süryanî milletleri, Mar Ya'kub keniselerinde mütemekkin olan Ermeni patrikleri tarafından zabt ve tasarruf olunup âher milelden min ba'd bir ferd müdâhele etdirilmemek babında bu Nişân-ı Hümâyûn-ı saâdet-makrûnımı verdim.”diyen Yavuz bunu tarihe kazır.

Lakin bu durum sadece bize has bir şey değil!

Osmanlının son dönemi ne yazık ki Ortadoğu'dan geri çekilme dönemi oldu. Çanakkale ve Kutu'l-Amare zaferleri, Gazze direnişi İngiliz saldırısını geriletemedi: “11 Haziran 1916'da İslam'ın kutsal kenti Mekke, İngilizlerin kışkırtması sonucu isyan eden Şerif Hüseyin'in eline geçmişti. 11 Mart 1917'de İngilizler Halifeler kentini yani Bağdat'ı ele geçirmişti. Bu, Mekke'nin düşmesinden sonra Türk prestijine indirilen ikinci bir darbe idi. Aynı yıl dokuz ay sonra, Kudüs'ün 9 Aralık 1917'de İngilizlerin eline geçmesi, üçüncü darbe olmuştu. Artık dinî semboller olan büyük şehirler Türklerin elinden çıkmıştı. Daha kötüsü İngilizler, bunu sürekli bir propaganda malzemesi yaparak hem işgalleri altındaki İslam topraklarında Osmanlı sempatizanlığını yok etmeye çalışmış, hem de Osmanlı egemenliğindeki topraklarda yaşayan Arapları kendi tarafına çekmek için bulunmaz bir fırsata sahip olmuştu.” (İsmet Üzen, İngilizlerin Kudüs'ü Ele Geçirmesi ve General Edmund H.H. Allenby'nin Kudüs'e Törenle Girişi (9–11 Aralık 1917), Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 19/2, s.329-344, 2009) Türk kalkanı parçalanıyordu.

İşte bu şartlarda ilerleyen General Allenby, 31 Ekim 1917'de Birüssebi ve Gazze üzerine saldırıya geçmişti. Türkler, gelişen İngiliz saldırısı karşısında dayanamamış, önce Birüssebi, ardından da Gazze elden çıkmıştı. İngiliz başarısı, bununla sınırlı kalmamış ve geri çekilmekte olan Türkleri takip etmişti. 40 gün süren takip ve muharebeler sonunda Türkler 8/9 Aralık gecesi Kudüs'ü boşaltmak zorunda kalmıştı. 9 Aralık 1917 günü Osmanlı Devleti'nin son Kudüs Mutasarrıfı İzzet Bey, Belediye Başkanına bir teslim mektubu vererek sabah erkenden şehirden ayrıldı (Üzen, a.g.m.) İşte bu tarih Trump'ın Kudüs'ü başkent ilan ettiği tarihin hemen öncesindeki mağlubiyete tekabül ediyor. Peki, Allenby Trump'tam 100 yıl önce buraya girince ne yaptı? 11 Aralık 1917'de Kudüs'e giren İngiliz Orgeneral Allenby Selahaddin Eyyubi'nin mezarına vurarak; 'Kalk Selahaddin biz yine geldik' şeklinde bir konuştu. Bilahare Fransız Generali Geavraud, 1920 tarihindeki Meyselun Savaşı'nın ardından Şam'da Selâhaddin'in kabrini Haçlı ruhunu göstererek; "Ey Selâhaddin! Dinle biz döndük" derken bunun bahsettiğimiz İslam ve bu cümleden muhatap oldukları Türklere ve onların fermanda görülen sürgit mefkûrelerine karşı bir meydan okuma olduğu aşikârdır.

İşte Trump Kudüs'ü bu çerçevede İsrail'e başkent ilan etti. İsrail'i kuran İngilizlerin Türkleri yenip, Selahaddin'i tekmeleyip, Hz. Ömer ruhunu çiğnediği bu şehirden çıkarıldığı tarihe tekabül eden günlerde açıkladı. Yani ne Trump gafil, ucuz bir iç politika kavgası derdinde, ne de tarih unutulmuş!

Türklerin çıkarıldığı tarihte düğmeye basanlar belli ki bakiyeyi de buradan çıkarmaya azimliler!  Hülasa tesadüfün bu kadarı demeden edemiyor insan!

Vesselam!