12 Haziran 2018

Tuncay Özkan aslında ne diyor -1

Her şey çalışılmış erenler, şeytan dili sarkmış biçimde soluyor, üstüne yürüdüğümüzde geri çekiliyor, yolumuza gitmek istediğimizde de  üstümüze geliyor. Şimdi bu ip nereden inceyse oradan kopacak!

Kısa bir süre önce Tuncay Özkan Uğur Dündar'a “konuk” olmuş. Küresel efendilerle birlikte Türkiye'deki iktidarı devirebilirlerse ülkemize biçilen yeni rolün ne olduğunu ve bu efendilere karşı ne denli sadık ve uslu çocuklar olacaklarını anlatırken, taahhüt ettikleri koşulsuz teslimiyetin, gözü kara vaatlerini birer birer sıralamış. Konuşmasına ilk “Bazı başımıza gelecek belalar hakkında sizi bilgilendirmek için geldim” diyerek başlamış sonra “tabii insan canından ve Türkiye'nin gelecek güvencesinden daha mühim bir şey yok” diye iskele yaparak devam etmiş. Uğur Dündar gibi “vay vay vay” mı demeli, yoksa senin sesine bu tehdit mesajlarını yükleyip Türk'ün üstüne salan kim diye sormalı mı bu ateşin posta güvercinine! ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye'ye , ”Afrin operasyonu bölgenin ve Suriye'nin istikrarına yarar getirmez, Türkiye'nin çıkarlarını da ilerletmez” demişti ya, Tuncay Özkan da duyduğunu sanki emir telakki ederek büyük bir dikkatle tekrarlamış ve ” AKP iktidarı bu operasyonla bir şey elde edemez” demiş. O sadece, ABD'ninTürkiye” dediği yere “AKP iktidarı” ibaresiyle karartma uygulamış. Afrin harekâtını işaret ederek “AKP iktidarı bu tür operasyonlarla çocuklarımızın kanını dökmekten başka bir şey ele geçiremez. Bu operasyonlar bize göstermiştir ki bizim karşımızda artık bölgenin güçleri yoktur. Bizim karşımızda ABD ve müttefikleri vardır. Biz bu tür operasyonlarla buradan bir şey koparamayız. Türkiye'nin bundan sonraki yolculuğuyla, bölgedeki gerçekler konusunu halkımıza apaçık anlatmak zorundayız” diyen bir adamın içinde tıslayanın hangi sunağın ecinnisi olduğunu bilecek kadar keskindir artık kulaklarımız.

Üstelik bu operasyonları tek bir ruh hâlinde, aşk ve iştiyakla destekleyen millet, ordusunun sadece YPG ya da DEAŞ ile değil, aslında ABD-İsrail eksenli bir Batı ittifakı ile savaştığını zaten biliyor. Ama Tuncay Özkan işgal altındaki Anadolu halkının üzerine dün İngiliz uçaklarından, yakın geçmişte Vietnamlıların, Iraklıların üzerine Amerikan uçaklarından atılan “teslim olun, evlatlarınızın kanı boş yere dökülmesin” temalı bildirileri okuyor yüzümüze karşı. Mehmetçik boşuna şehit olmasın diyor, Trump'ın ve Amerika'nın kazandığını iddia edip, “Suudi Arabistan'da değişim başladı, çok yakın zamanda İsrail ile diplomatik ilişki kuracaklar. İran'da bu değişimden nasibini alacak. Türkiye'de bu değişimden nasibini alacak. Ne olacak? Recep Tayyip Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek. Başka bir alternatif yok” diyor! Halk TV ve türevleri bu konuşmayı, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, salonu ayağa kaldıran bir konuşma yaptı diyerek haberleştiriyor. O salonun ayağa kalkma sebebi öfke ve infial değil, hastalıklı bir coşku, uyan ey halkım! Görülen şudur ki Tayyip Erdoğan ve Ak Parti üzerinden dışa vuran İslam nefretleriyle pencerelerinden yarı bellerine kadar sarkarak Fetullah'ın darbeci askerlerini alkışlayan bu zümre, İzmir'e çıkan Yunanı, tezahürat ve bayraklarla karşılayan Rum ve Ermeni vatandaşlarımız gibi ABD ve Batı ittifakının işgal ordusunu coşkuyla karşılamaya hazır devasa bir güruhtur artık! Bildiri metninde “sizi Tayyip Erdoğan'dan kurtarmak için geliyoruz” denilsin yeter onlara! Tıpkı sizi Padişahın ve Anadolu'daki direnişçilerin beyhude macera heveslerinden korumak yahut Saddam'dan ya da Kaddafi'den kurtarmak için demelerinin kimilerine yetmiş olması gibi! ABD'nin, “çağdaşlık” simgesi sarışın kadın askerlerini çiçeklerle karşılayan, Irak'ın Amerikancı ve batıcı haşereleri gibi… Pervasız şekilde İzmir Türkiye'den ayrılsın ve Avrupa Birliği'ne bağlansın diyen arsız CHP milletvekilleri gibi…

Amerika'nın bölgeye yönelik operasyonlarından Türkiye de nasibini alacak ve Recep Tayyip Erdoğan ve kadrosu gidecek diyor Tuncay ve bir tek itiraz ,bir tek “yuh” sesi çıkmadan inşallah temennileriyle alkışlanıyor. “Başka bir alternatif var mı” diye sorup yine kendisi “başka bir alternatif yok” diye cevaplarken Tuncay Özkan'ın sesi Ekrem Dumanlı'nın sesi, yüzü Ekrem Dumanlı'nın yüzü oluyor. Anlıyoruz ki “Gider abi gider! Ya adam gibi gider ya da gitmek zorunda kalır” diyen Ekrem Dumanlı ile Tuncay Özkan'ı konuşturan ruh ve mahfil aynıdır.

Başka bir Türkiye mümkün mü sorusunu “Evet! Onu biz yaratacağız” diyerek yanıtlıyor Tuncay. Amerika Tayyip Erdoğan'ı götürecek ve Türkiye'yi bize teslim edecek hevesinden doğan manik bir neşe ile toplu istimna hâlinde konuşmacı ve dinleyenleri… İşgal valiliği, kompradorluk ve yanaşmalık için kendisine kaş göz edilmiş, hevesli beklentiler içinde heyecandan dizleri titreyen, ağızları sulanan ve dilleri iyice gevşeyen birileri var! Bunun karşılığında kimlerin neleri vermeye hazır olduklarını ve/veya  ABD'ye neler  taahhüt ettiklerini de öğrenmeye devam ediyoruz adamımızdan.

Bekleyin!