16 Kasım 2015

Türk Sanat Müziği’nin son altın halkaları

Türk sanat müziğine yıllarını vermiş iki isim, iki güzide dost. Amir Ateş ve Alâeddin Yavaşça. İkisi de bana çocukluk yıllarımı ve radyo günlerini hatırlatır. Program spikerlerinin anonsları hala kulağımda çınlar.

Sunucunun, bestesi ve güftesi Alaeddin Yavaşça'ya ait,  "Boğaziçi şen gönüller yatağı / Her köşesi aşıkların otağı" eserini Zeki Müren'in sesinden dinliyoruz. Yine Amir Ateş'e ait “Bir kızıl goncaya benzer dudağın” adlı eserin anonslarını hiç unutamam. Önce radyodan gıyaben tanıştığım bu dev isimlerle yıllar sonra tanışma ve röportaj yapma bahtiyarlığına eriştim.

Türk Sanat Müziğimizin altın isimlerinin son altın halkaları olan bu değerli ustalar için yakın zamanda ayrı ayrı programlar düzenlendi.  Amir Ateş için, CRR'de “İstanbul için yazılmış şiirler üzerine Amir Ateş Besteleri” adlı güzel bir program yapıldı. Yıldırım Bekçi'nin Şefliği eşliğinde Üsküdar Müsiki Cemiyeti Korosu ve solistleri seslendirdiler şarkıları. Arada Yıldırım Bekçi'nin o güzel sesinden de birkaç eser dinledik. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça başta olmak üzere çok sayıda bestekar da oradaydı.

Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça Sempozyumu

CRR'de ki programdan iki gün sonra bu sefer Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ile Küçükçekmece Belediyesi işbirliğiyle “Uluslararası Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Sempozyumu" düzenlendi.

Çok önemli bir sempozyumdu. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça kendi adına düzenlenen bu etkinliği eşi ile birlikte dikkatle dinledi. Açılış programında bir de konuşma yaptı. Yavaşça etkinliği düzenlere ayrı ayrı teşekkür ederken kendisini pür dikkat dinleyenlere şöyle seslendi: “Düşünüyorum şu anda ben 90'ı yakaladım. Bu ömür içerisinde bizim Türk musikimizin, öz musikimizin nerelerde yaşatmışız. Türk musikisi yerli yerine oturtularak çok zorlu zamanlar aşarak bu zamana geldi. Şimdi bakıyorum Türk musikisinin yüzyıllar boyunca yüzlerde meydana gelen ifadesi. Çok şükür bu ifade tarifle dile getirilemez. Çünkü bu bir gönül meselesidir. Her biriniz birer muhibbisiniz. Çünkü eğer toplum onu her seviyesiyle sevip korumasaydı ve muhabbetlerin devamını esirgemeseydi bu gün böyle bir kavuşmanın imkanını belki bulamazdık”.

Türk Sanat Müziğine gönül verenlerin mutlaka takip etmeleri gerektiği bir programdı. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça'nın müzik yaşamı her yönüyle ele alındı. Konuşmacılar iyi hazırlanmışlar. Türk Sanat Müziğine gönül verenlerin mutlak suretle takip etmeleri gerektiği bir etkinlikti. Etkinlikti diyorum çünkü geçti ve yine az kişinin takibiyle geçti.

Salona göz gezdirdiğimde programı, müzik severlerden daha çok tıbbiyelilerin takip ettiğini gördüm. Bir müzik adamı olarak tanıdığımız Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça aynı zamanda başarılı bir tıp Profesörüdür. Bir kadın doğum uzmanıdır. Yıllarca hem insan nesli, hem de müzik için doğumlara vesile olmuştur. Her iki alanda da son derece başarılı olmuştur. Son yıllarda severek dinlediğimiz birçok sanatçı hocanın talebesidir. Çok önemli kuruluşlardan verilen 300'e yakın ödül almıştır.

İki değerli hocama sağlıklı ömürler diliyorum. Onların varlıkları bile çok şey öğretiyor bizlere..