Suriye Türkmenleri, Suriye'de yaşayan Türk azınlıktır. Kökleri Oğuz Boyuna kadar dayanır. Haçlı seferlerine karşı stratejik bir önem de bulunmuşlardır. Şimdi 3-4 koldan neden neden saldırı altında olduklarını daha iyi anlayabiliyoruz.

Yıllardır süren asimile baskılarına rağmen, Türk gibi düşünüyor ve yaşıyorlar. Türk milli takımını tutuyorlar. Oy veremeseler bile Türkiye de ki siyasi partileri yakından takip ediyorlar. Onlar Güneydoğuda ki illerimizden biri gibi aslında.

BİRAZ DAHA YAKINDAN TANIYALIM

1937-39 Yıllarında Hatay Türkiye topraklarına katıldı ancak, Bayır-Bucak Türkmenleri Suriye'de kaldı. Bayır ve Bucak nahiyeleri önceden İskenderun'a bağlı imişler. Daha sonra ise Arapların daha yoğun olduğu Lazkiye iline bağlanmışlar. Şansızlıkları burada olmuş. İskenderun'a bağlı kalmaya devam etselerdi. Hatay'ın Tükiye'ye katılmasıyla birlikte onlarda şu anda bizim vatandaşımız olacaklardı. Kader işte. Onlar Suriye'de kalmalarına rağmen bir Türk gibi yaşamayı tercih ettiler. Şapka kanunun çıktığı yıllarda onlarda orada şapka giydiler. Bunun için ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalmışlardır. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan çok sayıda akrabaları vardır. Başrollerini rahmetli Kemal Sunal'ın oynadığı Propaganda filmi bu durumu dramatik bir şekilde çok güzel anlatıyor. O filmi şu günlerde bir kez daha izlemek gerek.

Beş yıldır düşük yoğunluklu bir savaş vardı zaten

Suriye Türkmenleri ve Bayır Bucak ta  yaşananlar ve son durum hakkında bilgi almak için Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Başkan Yardımcısı Tarık Sula Cevizci ile uzun bir telefon görüşmesi yaptım. Tarık bey çok yoğundu. Ankara da görüşmeler yapıyordu. Dördüncü kez aramamda müsait olabildi.

“Bölgede beş yıldır Esad güçleriyle devam eden düşük yoğunluklu bir savaş vardı zaten” diyerek söze başlayan Tarık Sulo Cevizci son 10 gündür havadan yapılan Rusya destekli bombardımanın kendilerini  zorladığını ancak mücadelelerinin her kulvarda devam ettiğine dikkat çekti.

TÜRKİYE ARKAMIZDA

AFAD ve Türk Kızılay'ı şu anda bölgede ve yanlarında olduklarını ifade eden Tarık Sulo, hatta bu yardım kuruluşlarının savaşın devam ettiği bölgelere kadar yardım ulaştırdıklarının altına vurgu yapıyor. Tek ihtiyaçlarının şu anda cephane olduğuna önemle vurgu yapan Tarık Sulo sözlerini şöyle sürdürdü. “ Cephede kurtuluş savaşı veriyoruz. Sadece Esad güçleriyle değil 3-4 ayrı ülkeyle ve güçlü silahlara karşı mücadele veriyoruz. Bizim de elimizde aynı güçlü silahlar olmalı. Biz Süriye Türkmenleri olarak sonuna kadar bu kutsal mücadelemizi sürdüreceğiz”

“Türkiye Bizim de devletimizdir” vurgusuyla birlikte şu göz yaşartıcı sözler dökülüveriyor Tarık Sulo Cevizci'nin ağzından.  “Bu ülke sınırları içinde yaşamıyor olabiliriz, bu ülke vatandaşlığını taşımıyor olabiliriz; ama bu toprakların harcında bizim dedelerimizin de kanı var.”

Telefon da konuşurken ağlamamak  ve haykırmamak için kendimi zor tuttum. Bayır Bucak Türkmenleri inanın şu anda çok zor durumdalar. Büyük bir kurtuluş savaşı mücadelesi içindeler. Şu an orada bulunan yardım kuruluşları aracılığıyla ne yapabiliyorsak yapalım. İlaç, giyim, ayakkabı, bebek, çocuk, kadın ihtiyaçları akla ne geliyorsa gönderelim. Dualarımıza onları da ekleyelim.