07 Kasım 2017

Tüyap Kitap Fuarı

TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile hazırlanan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ve ARTİST 2017 İstanbul Sanat Fuarı 04 Kasım Cumartesi günü açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ve  Kore Yayıncılar Birliği Başkanı Yoon Chul-Ho tarafından açılan fuara ilgi büyük. 

Bu yıl otuz altıncı yaşını kutlayan İstanbul Kitap Fuarı'nın Onur Konuğu Kore olurken ana teması “İyi ki Varsın Edebiyat”, Onur Yazarı ise Ayla Kutlu olarak belirlenmiş. Yurtiçi ve yurtdışından 820 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı fuarda, dokuz gün boyunca söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuk etkinliklerinden oluşan 295 etkinlik ve 3000'den fazla imza günü düzenlenecek. Fuar 12 Kasım'a kadar devam edecek.

 İyi ki Varsın Edebiyat

Ana Temanın  “İyi ki Varsın Edebiyat” olduğu fuarda TÜYAP ve katılımcı yayınevleri tarafından farklı yaş gruplarına yönelik edebiyat etkinlikleri düzenlenecek. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, edebiyatın yaşamımızdaki önemini bir kez daha hatırlayarak kitapların gücünü keşfetmek üzere özenli bir etkinlik programı ve on binlerce kitap çeşidi ile okurları buluşturuyor.

İpek Yolu'nun İki Ucu 

Kitap Fuarı'nın bu yılki Onur Konuğu Kore “İpek Yolu'nun iki Ucu: Türkiye ve Kore” temasıyla fuarda birçok etkinlik düzenliyor. Kitapları Korece'den Türkçe'ye çevrilmiş ve çevrilmek üzere olan yazarlar İstanbul Kitap Fuarı'nda okurlarıyla buluşacak. Etkinlikler kapsamında Gri Kardan Adam'ın yazarı Ch'oe Yun ve Kim Ae-ran, Martı Yayınları'ndan çıkan Başka Topraklarda Rüzgar Sert Eser'in yazarı Son Hong-gyu, Lee Seong-Bok, Chun Yang Hee ve Doğan Egmont Yayınları'ndan çıkan Gümüş Somon'un Büyük Yolculuğu'nun yazarı Ahn Do-hyun etkinliklerde; Erciyes Üniversitesi tarafından şiirleri Türkçe'ye çevrilen şairler Chun Yang-hee ve Lee Seong ise şiir dinletisinde Türkiye'den okurlarla buluşacak.  Onur Konuğu Kore etkinlikleri 1 nolu holde yer alan Kore Ulusal Standı ve yine aynı holdeki etkinlik alanıdır.

Uluslararası Konuklar TÜYAP'ta

İstanbul Kitap Fuarı bu yıl yurt dışından 18 uluslararası yazar ve konuğu ağırlıyor. Bu kapsamda; İstanbul tarihi üzerine yaptığı eseriyle Türkiye'deki okurlarıyla buluşan Bettany Hughes (İngiltere) 4 Kasım Cumartesi, Frankfurt Kitap Fuarı'nın düzenlediği Ahmet Ümit ve Mattias Göritz'in konuşmacı olarak katılacağı etkinlik 5 Kasım Pazar günü gerçekleşecektir.

Polisiye edebiyatın önemli ismi İrlandalı yazar Glenn Meade 11 Kasım Cumartesi günü Kırmızı Kedi Yayınevi'nin davetlisi olarak hem okurlarıyla söyleşmek hem de imza gününe katılmak üzere TÜYAP'ta olacak.

Antik Yunan tragedyalarının yaşayan efsanesi olarak bilinen ve kurucusu olduğu Attis tiyatrosunun deneyimlerini paylaşmak üzere Theodoros Terzopoulos,  12 Kasım Pazar günü bir panel ve imza gününde Kitap Fuarı'na konuk oluyor.
 
Reşat Petek ve Metin Doğan Hayat Yayınları Standında idi

Yayınevleri ciddi hazırlık yapmışlar. Yazarlar dumanı üstünde tüten kitaplarıyla okuyucularının karşısındalar. Hayat Yayın Grubu 65 yeni eserle fuara katıldı. Yayınevleri imza etkinliklerine büyük önem veriyorlar. Her stantta birden fazla yazar bulunuyor. Geçtiğimiz Cumartesi-Pazar yerli yabancı yüzlerce yazar, şair fuarda idi. Hayat Yayınları 10 yazarı ile stantlarda hazırdı.

Ak Parti Burdur Milletvekili Anayasa Komisyon Başkan Vekili ve 15 Temmuz Darbe Komisyon Başkanı Reşat Petek ile 15 Temmuz'da tankların altına yatarak vücudunu siper ederek darbecilere ve bütün dünyaya okkalı bir mesaj veren Gazi Metin Doğan'da Hayat Yayınları Standında birliktelerdi. 

ÜNLÜ YÖNETMENLER MALATYA'DA

Malatya Uluslararası Film Festivali dünyaca ünlü yönetmenleri ağırlıyor. Festivale ülkemizden ve dünyanın bir çok köşesinden sinemanın usta isimleri gelecek.

İran sinemasının büyük ustalarından Rakhshan Banietemad, 7. Malatya Uluslararası Film Festivali'nin kapanış töreninde Onur Ödülü almak üzere Malatya'ya geliyor. Banietemad, Mavi Yaşmaklı filminin ardından başrol oyuncusu, festivalin jüri üyesi Fatemeh Motamed Arya ile birlikte, Yrd. Doç. Dr. Sabire Soytok'un modere edeceği bir söyleşi yapacak.

Film Festivali, kapanış töreninde, İran sinemasının büyük ustalarından Rakhshan Banietemad'a Onur Ödülü takdim edecek. Adı Farsça parlak anlamına gelen Rakhshan Banietemad, dünya çapında takdir edilen özgün film dili, kadın meselelerine duyarlılığı ve toplumsal eleştirideki cesaretiyle İran sinemasında genç meslektaşlarına yol gösteren bir ışık işlevi üstleniyor.

Banietemad, 15 Kasım'da en sevilen filmlerinden Rusari Abi / Mavi Yaşmaklı'nın gösteriminin ardından Yeşil Sineması'nda Malatyalı sinemaseverlerle buluşacak. Bu filmleuluslararası alanda üne kavuşan ve yönetmenin Gilane adlı filmine adını veren karakteri de canlandıran ünlü oyuncu, festivalin jüri üyesi Fatemeh Motemed Aria'nın da katılacağı söyleşinin moderasyonunu İran sineması uzmanı, Yrd. Doç. Dr. Sabire Soytok üstlenecek.

Filmlerindeki belgeselci gerçekçiliği ve dürüstlüğünü tiyatro geleneğindeki titizlik ve dramaturjiyle harmanlayan Banietemad, bu tavrıyla belgesel ve drama arasındaki sınırları kaldırdı. 1954 yılında doğan usta yönetmen, Tahran'daki Dramatik Sanatlar Akademisi'nden mezun olduktan sonra televizyonda çalışmaya başladı.  Bu deneyimin kazandırdığı araştırmacılık onu incelikli bir toplumsal eleştiri yaptığı ve başta kadınlar olmak üzere karakterlerine son derece hassas biçimde yaklaştığı filmler yapmaya yönlendirdi. Birçok belgeselin ardından, bürokrasiyi eleştirdiği ilk uzun metrajlı kurmacası Kharej az Mahdudeh / Erişim Dışı'na imza attı.

Banietemad, onu uluslararası alana taşıyan ilk büyük başarısını 1992 yılında Fajr Film Festivali'nde, küçük suçlular arasında bir aşk üçgenini anlattığı Nargess / Nergis adlı filmiyle En İyi Yönetmen dalında Kristal Simurg kazanarak kaydetti. Üç yıl sonra çektiği Rusari Abi / Mavi Yaşmaklı ona Locarno Film Festivali'nde Bronz Leopar, Selanik Film Festivali'nde FIPRESCI Ödülü getirdi. Dul bir salça fabrikası sahibinin, ailesine bakan yoksul işçisiyle evlenme isteğine kızlarının ve damatlarının karşı çıkmasını konu alan film, yoğun duygusallığının yanı sıra İran kırsalını ve yaşam şartlarını keskin bir gözlem gücüyle aktarmasıyla övgüler topladı.

Masalsı Filmlerin Yönetmeni Nacer Khemir

Kuzey Afrika kültürünün zenginliğini filmlerine yansıtan usta yönetmen Nacer Khemir, uluslararası jüriye başkanlık etmek üzere 7. Malatya Uluslararası Film Festivali'ne konuk oluyor. Malatya Uluslararası Film Festivali'nin Onur Ödülü'nü açılış töreninde alacak olan Khemir'in ilk filmi Çöl İşaretçileri'nin yenilenen kopyası da gösterilecek.

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından 9-16 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek 7. Malatya Uluslararası Film Festivali, çağdaş sinemanın özgün öncülerinden Nacer Khemir'i ağırlamaya hazılanıyor.

Kuzey Afrika, Arap ve Fars kültürlerinin geleneksel ve mistik ögelerini bu coğrafyanın zengin renk paletiyle beyazperdeye yansıtan ve izleyiciyi içine çeken bir masal dünyası yaratan Tunuslu usta yönetmen, festivalin 9 Kasım akşamı gerçekleştirilecek açılış töreninde Onur Ödülü alacak. Restore edilerek Eylül ayında Venedik Film Festivali Klasikler bölümünde gösterilen 1984 yapımı ilk uzun metrajlı filmi Çöl İşaretleri de Malatya'da sinemaseverlere sunulacak.

Filmleri Binbir Gece Masalları ile kıyaslanan, Arap ve Fars kültürlerinin masal geleneğinin ve Tasavvuf felsefesinin sinema diline aktarılmış hali olarak yorumlanan Nacer Khemir, Locarno, Cinema du Reel, Valencia, Kartaca, Ouagadougou ve Nantes gibi önemli festivallerde ödüller kazanmış bir sinemacı olmanın yanı sıra Paris Sinematekinin efsanevi yöneticisi Henri Langlois adına verilen ödülün de sahibi. Dünya çapında Güvercinin Kayıp Kolyesi ve Bab'Aziz adlı filmleriyle tanınmasının yanı sıra tiyatro, edebiyat, kaligrafi ve heykel alanında eserler veren, Fransa'da yayınlanmış on bir kitabı bulunan, çok yönlü bir sanatçı, Khemir.

Tony Kaye'de Malatya'da

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ses getiren 1998 yapımı ‘American History X / Geçmişin Gölgesinde' filminin yönetmeni Tony Kaye, filmin yapımcısı John Morrissey'le birlikte verecekleri masterclass için Malatya'ya geliyor.

İlk kez gerçekleşecek platform, dünyada olduğu kadar ülkemizde de ses getiren 1998 yapımı “American History X / Geçmişin Gölgesinde” filminin yönetmeni Tony Kaye'yi ağırlayacak. Ünlü İngiliz yönetmen platform kapsamında 12 Kasım'da ‘American History X' filminin yapımcısı John Morrissey ile birlikte deneyimlerini paylaşacak.

Kariyerine yönetmenliğini yaptığı müzik videolarıyla başlayan ve altı kez Grammy adayı olan Tony Kaye, ilk uzun metraj ününü ırkçılıkla ilgili bir dram olan “American History X (1998)” filmiyle yaptı. İngiliz yönetmenin kariyerinin başlangıcı olan bu filmde sergilediği performans, kariyerindeki parlaklığının bir defaya mahsus olmadığını da gösterdi. Her defasında flaşları üzerine çekecek filmlerin yönetmenliğini üstleneceğinin sinyallerini veren Kaye, 18 yılını alan ve 2006 yılında kürtaj hakkında çektiği “Lake of Fire” belgeseli ile eleştirmenlerce alkışlandı Bu film ile Eylül 2006'da Toronto'ya açılan Kaye'nin ülkemizde de ses getiren diğer bir filmi de “Detachment / Kopma (2011)” oldu. Dördüncü uzun metrajlı filminde Kaye, Amerikan liselerindeki eğitim sisteminin çöküşüyle ilgili dramı beyazperdeye taşıdı.

GÜLCAN TEZCAN ‘SAĞ YANIMDA AŞK' İLE OKUYUCUSUNUN KARŞISINDA

Her dilde, hakkında en çok yazılan ve en çok konuşulan kelimedir AŞK. Harfler, lisanlar, telaffuzlar değişir de onun, kalbi gönül, gönlü de umman yapan hâli aynı kalır. AŞK her dilde aynı şekilde tezahür eder.

Ona, kim ne yakıştırmışsa dünya kurulduğundan beri, o insandandır, yetersizdir! Çünkü kim neresinden yandıysa onunla tarif eder. Tarifler birikir. Aralarında çelişir. Kimi yedi kata düşürür, kimi yedi kata çıkarır. Kimse, avucunun yangınından ötesini bilemez.

Biz; kızıldan kızıl, zehirden zehir, derinden derin bir hikâyenin peşinde değiliz. Öylece, dokunulmaya kıyılamamış, anlatılırken mahcup, lisanlardan ve kof kelimelerden saklanmış hikâyeleri derledik.
Biz; hayatı, evlerinden masallar, şiirler, kitaplar uçuşan gönülleri, tarifsiz ve hürmetle yaşanan aşkları, her şeyin çerçeveler içinde sunulduğu zamanların ortasına, ümit diye yerleştirmek istedik.
Bu kitap, Gülper-Halit Refiğ, Berat-Cahit Zarifoğlu, İsmet-Mehmet Akif Ersoy, Meşkure-Ahmet Kabaklı, Fevziye-Cemil Meriç, Şirin Pancaroğlu-Utku Dervent, Hicran-Ergun Göze'nin hikâyesi.
Bu kitap, hızlı zamanların yitirdiği hayalin hikâyesi.
Bu kitap, içinde kocaman bir boşlukla dolaşanlara, boşluğun derinliğince verilen ümit!

Bu kitap, kalpler solda atarken, sağdan akan nehrin serinliği!

 MEHTAP AMTAN'DAN ‘MİSTİK FISILTILAR'

“Develerin tellal olmadığını öğrendiğimde ‘bu da geçer' dedikleri şeyin aslında hiç de geçmeyecek bir ağrı olduğunu anladım. Hüzünbaz ruhumun çatı katına sakladığım o tahta tarağı iyi ki kimseye göstermemişim! Eminim ısınmak için onu da kırıp parçalar, sonra da nefsinin ateşinde yakardı ‘sevgili insan…' Saçlarımı kestiğim âna ant olsun ki; ruhumun yokuşlarında emzirdiğim hiçbir kelimemi kurban etmeyeceğim uçurumunuza!.. Hatta pirelerin berber olmadığına dair bir öykü yazıp, yine o tarağımla tarayacağım ruhumun zülfünü. Bu arada dikkat edin, edebî umut cereyan yapar, çarpmasın!..”
 
Mehtap Altan, Mistik Fısıltılar'da bulunan on dokuz öyküsünün her biriyle yaşadığımız modern çağın bir sorununa değiniyor. Okuyucusuna umut ve  değişimi vadetmeden önce, onları toplumdaki tahribatlarla yüz yüze getiriyor. Duyguları kamçılayan üslubuyla okuyucusunu hüznün umuda koşan harit0asına doğru ağır ağır ilerletiyor.

ŞEYDA ASYALI'DAN ‘SIK DİŞİNİ HELASI CİNAYETİ'

"Geçmiş zaman belki dönmez bir daha geri. Fakat edebiyatçının kalemiyle onun zihninde yeşeren fantezi dünyası içinde bazen yeniden dirilir, neredeyse yeni baştan yaşanır her şey. Usta yazar Şeyda Asyalı, Sık Dişini Helası Cinayeti'nde işte bizi böyle bir geçmişe götürüyor; ustalıklı anlatımıyla bize ve bugünümüze dair nice mesajlar da veriyor. Keyifli bir serüven, şaşırtıcı bir öykü sizleri bekliyor."

Sinan Canan

"Sık Dişini Helası Cinayeti kendine has bir kitap. Yazar bize yumuşak yoğrulmuş, ironik, şiddetten uzak ve kansız bir gizem sunuyor. Tarih salıncağına buyur ettiği okuru tatlı tatlı sallayan esrarengiz bir rüzgâr estirmesini çok iyi beceriyor. Sayfaları merakla çeviriyoruz. Şeyda Asyalı'nın edebiyatımızda nadir rastlanan bir üslubu var."

Sadık Yemni

CENGİZHAN ORAKÇI'DAN ‘ACIDAN SİYAH'

‘Zamansız Sipahi' isimli şiir kitabı ile şiir sevenlerin gönlüne taht kuran Şair Cengizhan Orakçı şimdi de ‘Acıdan Siyah' isimli şiir kitabı ile okuyucularının karşısında.

Kesit Yayınlarından çıkan bu güzel şiir kitabını mutlaka alın okuyun. Çünkü Cengizhan Orakçı demlenerek yazan bir şairimiz.

“Bak bu şiir! İyi gelir yaraya bereye; her dizesi başka bir acıya merhem.

Bak bu şiir! İyi gelir durmalara da gitmelere de; düzünden okununca başka, tersinden okununca başka.

Bak bu şiir! İyi gelir kırık çıkıklara; kırılmış günler bir dize, çıkmış hayatlar başka dize, seç istediğini.

Bak bu şiir! Kalbin yanıp alev alışından resimler yapıyor, boyası göklerden, fırçası dünyadan, sen de dene!

Bak bu şiir! Aşk diyor, ölmek der gibi, ölüp ölüp dirilmek gibi; sahi siz de öldünüz mü hiç!

Bak bu şiir! Neler söylüyor; söylemiyor gibi, söylemiyor gibi.”