VF kat sol
VF kat sağ

08 Eylül 2016

Üç yanlış bir doğruyu götürmesin

At izi, it izine karışmış deyimi bir keşmekeşi anlatır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu cümleyi kurarken tam da bu keşmekeşten bahsetmiş, lakin FETÖ'nün bunu yapacağını herkes tahmin ediyordu.

FETÖ, yıllarını manipülasyon yapma gücünü geliştirme noktasında kendisini geliştirerek harcamış bir örgüt nihayetinde. Yaşadığı ilk şok sonrası bunu yapacağını herkesin kestirebilmesi lazımdı. Ama ne şoktuysa bizim yaşadığımız hiçbirimiz bunu kestiremedik, alanı tamamen onlara bıraktık, onlarda ellerini kollarını sallaya sallaya bunu yaptılar. Dün nasıl toplumu salladılarsa bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Yeni bir tarz deniyorlar, ne kadar çok mağdur, o kadar çok Ak Parti düşmanı…

Her gün onlarca yeni hadise duyuyoruz,17-25 öncesi hasbelkader örgütün kurumlarında çalışmış ama bu işlerden çok çok önce ayrılmış kişilerden memuriyetten atılan, Bank Asya kredi kartı olduğu için atılan memur, Bank Asya devletin güvencesine girdiği için para yatırıp atılan saf memur, biri şikâyet etti hadi bunu da kararnameye ekleyelim deyip görevden ihraç edilip tutuklanan polis memuru ve bunun gibi nice örnekler, FETÖ tankla topla alamadığını algı yönetimiyle alıyor.

Cumhurbaşkanı kulağına gelen söylentilerden sonra, At izi İt izine karıştı derken, aslında tam da buna işaret ediyor. Uyarısı “kardeşim dikkatli olun, bu iş onulmaz yaralar açarsa sadece kişiler değil toplum incinir” noktasında.

Hukuk dilinde masumiyet karinesi esastır. Kişi suçsuzluğunu ispat zorunda değildir, devlet onun suçluluğunu kanıtlarla ispat etmek zorundadır. Evet, Bylock'çu atılsın, diğer programları kullanan atılsın, örgüt yöneticisi atılsın, emir komuta zincirine takılan atılsın, peki 17-25 ten sonra alakası kalmayan neden atılıyor, neden herkes aynı kefeye konuyor ki.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da geçen gece katıldığı bir programda “FETÖ'ye yolu otoban yapan şey 28 Şubat'tır. İmam Hatipler,MGV gibi kuruluşlar kapatıldı.Mecburi adrese dönüştürüldü, FETÖ ile mücadele sürecini sulandıran ve 3 yanlış bir doğruyu götürsün diye süreci yanlışlarla zehirleyenler var.” Derken tam da bunlara dikkati çekti.

Kulağımıza gelen duyumlar var, daha çok kişi görevden alınsın, bu mücadele değil söylemleri var, eğer bu böyle giderse açıkça söylüyorum yanlış yapılır, devlet yönetimi yanlış yapma yeri değildir. Mücadele sonuna kadar olsun ama yaş kuru lütfen ayrılsın. Komisyonlar oluşturulsun, derdini anlatmak isteyen gelsin derdini anlatsın, varsa bilgi belgesini sunsun. Hatta bildiklerini anlatsın.

Bir zamanlar mecburi adrese dönüştürülen yerlerden dolayı garip gureba zarar görmesin. Adalet doğruyu yanlıştan ayırma mekanizmasıdır, yoksa amaç salt ceza vermek olmamalıdır. Kim kendini bu pozisyonda görürse yanlış yapar. Toptan suçlayıcı olmak, ortalığı yakıp yıkmak için yola çıkmak yanlıştır. FETÖ'cüler yanlış yaptı toplumu mahvettiler, insanların artık insanlara güveni dahi kalmadı.

Toplumsal bir barışa ihtiyaç var, suçluyu suçsuzu ayırt edecek sağlam mekanizmalara, yeni bir Anayasaya ihtiyaç var.

Hadi bu bayram arifesinde yeniden başlayalım.  Bu yazıyı bir uyarı, bir çığlık, bir rica ne kabul ederseniz edin. Ama lütfen gereğini yapın.