25 Haziran 2022

"Ülkemize Borcumuzu Ödeyeceğiz ve Yeni Aziz Sancar'lar Olacağız"

Çapa Tıp Fakültesi'nden birincilik ile mezun olan Dr. Merve Nur Uçar, mezuniyet törenindeki konuşmasıyla takdirleri üzerine topladı. O konuşmayı gururla, gözyaşlarıyla birkaç kez dinledim ve okudum. “İşte Türk gençliği bu” dedim. Merve Nur, konuşurken onu dinleyen diğer arkadaşlarının da gözleri parlıyordu. “Ülkemize borcumuzu ödeyeceğiz yeni Aziz Sancar’lar olacağız” sözlerinin ardından, “Hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim diyar da” ifadelerini salondaki arkadaşları öyle alkışladılar ki, o alkışın Türkçesi aynen “Konuşmana, noktası virgülünü değiştirmeden bizler de katılıyoruz” demekti.

Dr. Merve Nur Uçar, kürsüden, sadece salona değil; tüm ülkeye, hatta dünyaya seslendiği ve çok beğenilen konuşmasında şöyle dedi:

"Ülkeyi elin memleketine garson kazandıranlar değil, kendisini okutan büyüten bu topraklara borcunu ödeyenler kalkındıracak. Aynı okuldan mezun olmanın guruyla yetinmeyip yeni Aziz Sancar'lar olacağız. Yurtdışında var olan imkânları ülkemize kazandıracağız. Bilim yolunda var gücümüzle çalışacağız. Rasim Özdenören'in dediği gibi hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim, diyar da"

 ahmet.PNG

Babalar Günü’ne Özel Kısa Film Galası

Babalar Günü’nde farklı etkinlikler oldu. Hatta öyle güzel bir program yapıldı ki; gerçekten muhteşem bir organizasyondu. Babalar Günü için özel hazırlanan ‘Babam’ adlı kısa filminin galası, Babalar Günü’ne denk getirildi.

Yapımcılığını Bülent Barman, yönetmenliğini Faik Bozdağ’ın yaptığı, Hakan Dinçkol, Esra Ocak ve Rüzgar Koca’nın oynadığı,  Babalar Günü’ne özel hazırlanan ‘Babam’ kısa filmin galası Sultangazi Belediyesi Sabri Ülker Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Kokteyl ile başlayan galaya, oyuncuların yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı. İki ayrı bölümden oluşan kısa filmler, izlendikten sonra oyunculara ve destek verenlere plâketleri takdim edildi.

‘Hayatta en büyük güç sevgidir’ mottosuyla Babalar Günü’ne özel hazırlanan kısa filmin konusunu, zorlu hayat şartlarıyla mücadele eden bir babanın, oğlunun hayallerini gerçekleştirmek için gösterdiği fedakârlık ve yoğun çaba oluşturuyor.

GELİR İHTİYAÇ SAHİBİ BABALARA

Yapımcı Bülent Barman, her babanın en büyük gayelerinden birinin, çocuklarının mutlu bir hayata sahip olması gerektiği ve bu yönde çaba gösterdiğini belirterek, “Babam kısa filmi aslında her babanın ya da bir evlâdın kendi hayatından bir bölümü yansıtan bir çalışma. Aynı zamanda bir sosyal projenin parçası. Ticari amaç taşımayan gelirinin bir bölümünün de ihtiyaç sahibi babalar için harcanacak bir çalışma. Hangi şartta olursa olsun tüm babalar fedakârdır ve bu fedakârlığı çocukları için göstermekten asla kaçınmazlar. Başta Oyuncu Hakan Dinçkol olmak üzere destek veren ve emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.

 

Babalara Adanmış Şiirler

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde önemli bir etkinlik gerçekleştirildi. ‘Babalara Adanmış Şiirler’ isimli etkinlikte, değerli şairler babalarına yazdıkları şiirleri okudular.

Şairler, şiirlerini okumadan önce babaları ile ilgili anılarını anlattılar ve salonda duygu dolu anlar yaşandı.

Programın yapımcılığını Zekeriya Yılmaz ve Özgür Çoban’ın, sunuculuğunu Muhammed Muhammedoğlu’nun yaptığı etkinlikte, Muzaffer Doğan, üstad Necip Fazıl’ın ‘Zindandan Mehmet’e Mektup’ adlı şiirini okudu.

Programın sonunda Türk Ocağı’na çay içmeye giden şairler, doğaçlama olarak ikinci bir şiir programı daha yaptılar desek doğru olur.

Programa katılan şairler: Ayşe Melek Kaynar, Bestami Yazgan, Fazlı Karaman, Halil Gökkaya, Hayri Beşer, Köksal Cengiz, Muhammed Hüseyin Özer, Muzaffer Doğan, Özgür Çoban, Sedat Yılmaz, Süleyman İskender, Ünsal Ünlü, Yusuf Dursun ve Zekeriya Yılmaz.

 

Yazı Editörlük ve Medya Kursu Başlıyor

Yıllardır açtığı kurslarla yüzlerce gence eğitim veren Mehmet Nuri Yardım’ı gerçekten alkışlıyor ve takdir ediyorum. Edebiyatçı dostlarla kendi aramızda konuşurken, “İstanbul’a iki üç tane daha Mehmet Nuri Yardım lazım” diyoruz.

15 yıldan beri İstanbul ve çevre illerimizde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlediği “Yazı Editörlük ve Medya Kursu” ile sektöre çok sayıda yeni yazar ve editör kazandıran Mehmet Nuri Yardım, Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu (ORDAP) Eyüpsultan Demirkapı’daki merkezinde yeni kurusunu açıyor. Kurs  27 Haziran’da başlayacak. İlgi duyan kişilere buradan duyuralım.

 dur.PNG

Suriyeliler’in Talebi Onurlu Bir Geri Dönüş

Geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşayan Suriyeli’lerin oluşturduğu STK’ların konuğu oldum. Onlar da ülkemizde son günlerde kendilerinin iç siyasete alet edilmelerinden son derece rahatsızlar.

“Gitmek istemiyorlar” İfadelerinden de oldukça rahatsızlık duyuyorlar.

Üstüne basa basa da söylüyorlar. “Bizler Suriye’deki köyümüzden, toprağımızdan vazgeçmedik. Bizi buraya zorlayan savaş şartları düzelir düzelmez gitmek istiyoruz” diyorlar. Bizzat kendilerinin yaptıkları araştırmada yüzde 80 Suriyeli’nin memleketlerine dönmek istediği sonucu çıkmış.

Kendilerini kamuoyuna daha iyi anlatmak için İstanbul'da bir araya gelen ve çoğunluğunu Suriyeliler’in oluşturduğu sivil toplum kuruluşları, Türkiye'deki sığınmacıların sorunları, Suriye'deki kriz ve ülkelerine geri dönüşlerine ilişkin ortak basın açıklaması yaptı.

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu üyeleri, Suriyeli Birlikler Ağı üyeleri ile Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu’nun yanı sıra 200'ün üzerinde sivil toplum kuruluşu yetkilisi tarafından imzalanan açıklamayı, ATAA İnsani Yardımlaşma Derneği Halkla İlişkiler Koordinatörü Salih Akide okudu.

Suriyeliler’in talebinin gönüllü ve onurlu bir dönüş olduğunu söyleyen ATAA İnsani Yardımlaşma Derneği Halkla İlişkiler Koordinatörü Salih Akide, “Türkiye, 2011 yılından bu yana 3 milyon 600 bini aşkın Suriyeli sığınmacıyı kabul etmiştir. Suriyeliler, 2014'ten bu yana yabancılar kanunu ve geçici koruma yönetmeliğine tabii olmuşlardır. Son zamanlarda bazı siyasi çevreler, Suriyeliler’in varlığını seçim propagandası olarak kullanmaya başlamıştır. Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar hakkındaki yanlış bilgi ve yalan haberler yayılmaya başlamış ve bu durum Türkiye'de yaşayan genelde yabancılara, özelde ise Suriyeliler’e yönelik halk içerisinde gerilimin ve tepkinin artmasına sebebiyet vermiştir” dedi.

Akide, “Türkiye'nin iç meselelerine dahil olmamaya ilişkin olarak, baştan beri sergilediğimiz tutumumuzun altını çizerek, Türkiye’deki Suriyeliler’in varlığının siyasallaşma ve gerilim süreçlerinden uzak tutulması, seçim propagandası olarak kullanılmaması ve konunun insan haklarına ve hoşgörülü Türk halkının kültürüne uygun bir şekilde ele alınması çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.

Akide; açıklamanın devamında “Bizler sivil toplum kuruluşları olarak, Suriye sürecine dahil olan ülkelerin üzerinde mutabık kaldığı; psikolojik, ekonomik, adalet ve güvenlik açısından Suriye’de sürdürülebilir ve güvenli bir yaşam ortamı sağlayacak ve geri dönenlerin canlarının ve mallarının güvenliğini garanti altına alacak siyasi bir çözüme varılması durumunda, sığınmacıların Suriye'ye daimi dönüşüne yönelik her türlü çabayı destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Akide, onurlu yaşam şartları, güvenli ortam ve siyasi koşullar sağlandıktan sonra, Suriyeliler’in kendi rızalarıyla ülkelerine geri dönmeye başlayacaklarının idrakinde olduklarını söyledi.

Akide, “Nitekim mülteci krizine neden olan sorunda köklü bir çözüme ulaşılmadan sığınmacıların Suriye'ye yahut kuzey bölgelerine geri gönderilmesi, sorunu çözmeyecek ve çözümü daha zor ve karmaşık hale getirecektir. Bu vesileyle; sığınmacıların, yaşadıkları yerleri bırakmalarının bir tercih olmadığını, uluslararası düzeyde kullanılması yasak olan her türlü silahın ve varil bombalarının kullanılmasının bu ilticanın gerçek sebebi olduğunu hatırlatıyor ve uluslararası toplumu siyasi, insani ve ahlâki sorumluluklarını üstlenmeye, sığınmacıların ilk kez evlerinden, şehirlerinden ve köylerinden çıkmalarına yol açan sorunun çözümüne bilfiil katılmaya davet ediyoruz” dedi.