"Ülkemize Borcumuzu Ödeyeceğiz ve Yeni Aziz Sancar'lar Olacağız"
Çapa Tıp Fakültesi'nden birincilik ile mezun olan Dr. Merve Nur Uçar, mezuniyet törenindeki konuşmasıyla takdirleri üzerine topladı. O konuşmayı gururla, gözyaşlarıyla birkaç kez dinledim ve okudum. “İşte Türk gençliği bu” dedim. Merve Nur, konuşurken onu dinleyen diğer arkadaşlarının da gözleri parlıyordu. “Ülkemize borcumuzu ödeyeceğiz yeni Aziz Sancar’lar olacağız” sözlerinin ardından, “Hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim diyar da” ifadelerini salondaki arkadaşları öyle alkışladılar ki, o alkışın Türkçesi aynen “Konuşmana, noktası virgülünü değiştirmeden bizler de katılıyoruz” demekti.
Dr. Merve Nur
Uçar, kürsüden, sadece salona değil; tüm ülkeye, hatta dünyaya seslendiği ve
çok beğenilen konuşmasında şöyle dedi:
"Ülkeyi elin
memleketine garson kazandıranlar değil, kendisini okutan büyüten bu topraklara
borcunu ödeyenler kalkındıracak. Aynı okuldan mezun olmanın guruyla yetinmeyip
yeni Aziz Sancar'lar olacağız. Yurtdışında var olan imkânları ülkemize
kazandıracağız. Bilim yolunda var gücümüzle çalışacağız. Rasim Özdenören'in
dediği gibi hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de
bizim, diyar da"
Babalar Günü’ne Özel Kısa Film Galası
Babalar Günü’nde
farklı etkinlikler oldu. Hatta öyle güzel bir program yapıldı ki; gerçekten
muhteşem bir organizasyondu. Babalar Günü için özel hazırlanan ‘Babam’ adlı
kısa filminin galası, Babalar Günü’ne denk getirildi.
Yapımcılığını
Bülent Barman, yönetmenliğini Faik Bozdağ’ın yaptığı, Hakan Dinçkol, Esra Ocak
ve Rüzgar Koca’nın oynadığı, Babalar Günü’ne özel hazırlanan ‘Babam’ kısa
filmin galası Sultangazi Belediyesi Sabri Ülker Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirildi.
Kokteyl ile
başlayan galaya, oyuncuların yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı. İki ayrı
bölümden oluşan kısa filmler, izlendikten sonra oyunculara ve destek verenlere
plâketleri takdim edildi.
‘Hayatta en
büyük güç sevgidir’ mottosuyla Babalar Günü’ne özel hazırlanan kısa filmin
konusunu, zorlu hayat şartlarıyla mücadele eden bir babanın, oğlunun
hayallerini gerçekleştirmek için gösterdiği fedakârlık ve yoğun çaba
oluşturuyor.
GELİR İHTİYAÇ
SAHİBİ BABALARA
Yapımcı Bülent
Barman, her babanın en büyük gayelerinden birinin, çocuklarının mutlu bir
hayata sahip olması gerektiği ve bu yönde çaba gösterdiğini belirterek, “Babam
kısa filmi aslında her babanın ya da bir evlâdın kendi hayatından bir bölümü
yansıtan bir çalışma. Aynı zamanda bir sosyal projenin parçası. Ticari amaç
taşımayan gelirinin bir bölümünün de ihtiyaç sahibi babalar için harcanacak bir
çalışma. Hangi şartta olursa olsun tüm babalar fedakârdır ve bu fedakârlığı
çocukları için göstermekten asla kaçınmazlar. Başta Oyuncu Hakan Dinçkol olmak
üzere destek veren ve emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.
Babalara Adanmış Şiirler
Türkiye Yazarlar
Birliği İstanbul Şubesi’nde önemli bir etkinlik
gerçekleştirildi. ‘Babalara Adanmış Şiirler’ isimli etkinlikte, değerli
şairler babalarına yazdıkları şiirleri okudular.
Şairler,
şiirlerini okumadan önce babaları ile ilgili anılarını anlattılar ve salonda
duygu dolu anlar yaşandı.
Programın
yapımcılığını Zekeriya Yılmaz ve Özgür Çoban’ın, sunuculuğunu Muhammed
Muhammedoğlu’nun yaptığı etkinlikte, Muzaffer Doğan, üstad Necip Fazıl’ın
‘Zindandan Mehmet’e Mektup’ adlı şiirini okudu.
Programın
sonunda Türk Ocağı’na çay içmeye giden şairler, doğaçlama olarak ikinci bir
şiir programı daha yaptılar desek doğru olur.
Programa katılan
şairler: Ayşe Melek Kaynar, Bestami Yazgan, Fazlı Karaman, Halil Gökkaya, Hayri
Beşer, Köksal Cengiz, Muhammed Hüseyin Özer, Muzaffer Doğan, Özgür Çoban, Sedat
Yılmaz, Süleyman İskender, Ünsal Ünlü, Yusuf Dursun ve Zekeriya Yılmaz.
Yazı Editörlük ve Medya Kursu Başlıyor
Yıllardır açtığı
kurslarla yüzlerce gence eğitim veren Mehmet Nuri Yardım’ı gerçekten alkışlıyor
ve takdir ediyorum. Edebiyatçı dostlarla kendi aramızda konuşurken, “İstanbul’a
iki üç tane daha Mehmet Nuri Yardım lazım” diyoruz.
15 yıldan beri
İstanbul ve çevre illerimizde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından
düzenlediği “Yazı Editörlük ve Medya Kursu” ile sektöre çok sayıda yeni yazar
ve editör kazandıran Mehmet Nuri Yardım, Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu
(ORDAP) Eyüpsultan Demirkapı’daki merkezinde yeni kurusunu açıyor. Kurs
27 Haziran’da başlayacak. İlgi duyan kişilere buradan duyuralım.
Suriyeliler’in Talebi Onurlu Bir Geri Dönüş
Geçtiğimiz
günlerde ülkemizde yaşayan Suriyeli’lerin oluşturduğu STK’ların konuğu oldum.
Onlar da ülkemizde son günlerde kendilerinin iç siyasete alet edilmelerinden
son derece rahatsızlar.
“Gitmek
istemiyorlar” İfadelerinden de oldukça rahatsızlık duyuyorlar.
Üstüne basa basa
da söylüyorlar. “Bizler Suriye’deki köyümüzden, toprağımızdan vazgeçmedik. Bizi
buraya zorlayan savaş şartları düzelir düzelmez gitmek istiyoruz” diyorlar.
Bizzat kendilerinin yaptıkları araştırmada yüzde 80 Suriyeli’nin memleketlerine
dönmek istediği sonucu çıkmış.
Kendilerini
kamuoyuna daha iyi anlatmak için İstanbul'da bir araya gelen ve çoğunluğunu
Suriyeliler’in oluşturduğu sivil toplum kuruluşları, Türkiye'deki
sığınmacıların sorunları, Suriye'deki kriz ve ülkelerine geri dönüşlerine
ilişkin ortak basın açıklaması yaptı.
Uluslararası
Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu üyeleri, Suriyeli Birlikler Ağı üyeleri
ile Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu’nun yanı sıra 200'ün üzerinde sivil
toplum kuruluşu yetkilisi tarafından imzalanan açıklamayı, ATAA İnsani
Yardımlaşma Derneği Halkla İlişkiler Koordinatörü Salih Akide okudu.
Suriyeliler’in
talebinin gönüllü ve onurlu bir dönüş olduğunu söyleyen ATAA İnsani Yardımlaşma
Derneği Halkla İlişkiler Koordinatörü Salih Akide, “Türkiye, 2011 yılından bu
yana 3 milyon 600 bini aşkın Suriyeli sığınmacıyı kabul etmiştir. Suriyeliler,
2014'ten bu yana yabancılar kanunu ve geçici koruma yönetmeliğine tabii
olmuşlardır. Son zamanlarda bazı siyasi çevreler, Suriyeliler’in varlığını
seçim propagandası olarak kullanmaya başlamıştır. Türkiye'deki Suriyeli
sığınmacılar hakkındaki yanlış bilgi ve yalan haberler yayılmaya başlamış ve bu
durum Türkiye'de yaşayan genelde yabancılara, özelde ise Suriyeliler’e yönelik
halk içerisinde gerilimin ve tepkinin artmasına sebebiyet vermiştir” dedi.
Akide, “Türkiye'nin
iç meselelerine dahil olmamaya ilişkin olarak, baştan beri sergilediğimiz
tutumumuzun altını çizerek, Türkiye’deki Suriyeliler’in varlığının siyasallaşma
ve gerilim süreçlerinden uzak tutulması, seçim propagandası olarak
kullanılmaması ve konunun insan haklarına ve hoşgörülü Türk halkının kültürüne
uygun bir şekilde ele alınması çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Akide;
açıklamanın devamında “Bizler sivil toplum kuruluşları olarak, Suriye sürecine
dahil olan ülkelerin üzerinde mutabık kaldığı; psikolojik, ekonomik, adalet ve
güvenlik açısından Suriye’de sürdürülebilir ve güvenli bir yaşam ortamı
sağlayacak ve geri dönenlerin canlarının ve mallarının güvenliğini garanti
altına alacak siyasi bir çözüme varılması durumunda, sığınmacıların Suriye'ye daimi
dönüşüne yönelik her türlü çabayı destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Akide, onurlu
yaşam şartları, güvenli ortam ve siyasi koşullar sağlandıktan sonra,
Suriyeliler’in kendi rızalarıyla ülkelerine geri dönmeye başlayacaklarının
idrakinde olduklarını söyledi.
Akide, “Nitekim
mülteci krizine neden olan sorunda köklü bir çözüme ulaşılmadan sığınmacıların
Suriye'ye yahut kuzey bölgelerine geri gönderilmesi, sorunu çözmeyecek ve
çözümü daha zor ve karmaşık hale getirecektir. Bu vesileyle; sığınmacıların, yaşadıkları
yerleri bırakmalarının bir tercih olmadığını, uluslararası düzeyde kullanılması
yasak olan her türlü silahın ve varil bombalarının kullanılmasının bu ilticanın
gerçek sebebi olduğunu hatırlatıyor ve uluslararası toplumu siyasi, insani ve
ahlâki sorumluluklarını üstlenmeye, sığınmacıların ilk kez evlerinden,
şehirlerinden ve köylerinden çıkmalarına yol açan sorunun çözümüne bilfiil
katılmaya davet ediyoruz” dedi.