Üryan geldik üryan gideriz
Ehlinin bildiği üzere üryan çıplak demektir. İslâm tasavvufunda üryan “çıplak geldik hiç bir şeye sahip olmadan, çıplak gideriz” yâni mal mülk, makam gibi yüklerden kurtulduğumuz gibi nefs, haz, kibir gibi derûnumuzu kirleten huylardan da arınıp mânevî mânada üryan olup âhirete hazırlanmaktır.
“Dünyaya üryan geldik, üryan
gideriz" sözü tevekkül etmek ve fıtrat üzere yaratıldığımız gibi âhirete
üryan olarak gitmek mânasına da gelir.
Îmansız
modern kapitalizmin kazanç yollarında kalpleri ve dimağları kirlenenlerin,
üryan geldiklerini geri üryan gidileceğini unutanların ilâhî ikazı hatırlatan
bu söz üzerine Karacaoğlan gibi coşkuyla ve inanarak tâlim etmesi gerek: “Üryan
geldim gene üryan giderim / Ölmemeye elde fermanım mı var /
Azrail gelmiş de can talep eyler / Benim can vermeye dermânım mı
var.”
“ÂDEMOĞLU ÂLEME URYAN GELİR URYAN GİDER”
Kanûnî Sultan Süleyman’ın
Bağdat seferine katılan, birçok makamı ve pâyesi olan Dîvan şairi Taşlıcalı
Yahyâ (m.1491-1582) “Âdemoğlu 'âleme 'uryan gelir 'uryan gider /
Nâle vü efgân ile giryân gelir giryân gider” demiş ve mal mülk
biriktirmeden mânevîyatı ile bu dünyadan üryan gitmiş. Edebiyat âlimleri onun
bu mısralarını şöyle şerh ediyorlar: İnsan dünyaya gelirken eli boş gelir, bu
dünyadan giderken de eli boş gider. Dünyaya gelirken ağlayarak gelir, giderken
de ağlayarak gider.
Çok sevdiğimiz Yûnus Emre
hazretleri “Niceler tac ü tahtı, mal
ü mülkü / Koyup uryan oluptur aşk elinden” diyor. Allahsız ve
âhiretsiz modernizmin hâkim olduğu dünyada mal mülk ve makam hırsından özünü
kaybetmeye başlayan biz Müslümanlara bu ulu derviş gibi üryan olup gitmek
düşer.
DİLENCİ DE, CİHANIN PÂDİŞÂHI DA ÜRYAN GİDECEK
Peygamber Efendimiz
Aleyhissâlatüvesselâm üryan gidecek de bu dünyadan, servetine, makamına, ilmine
güvenenler mi üryan gitmeyecek? Devletin bekası için binlerce askere komuta
ediyorum diyen de, ülkemin kalkınmasına destek olan fabrikalarım ve maaş
verdiğim binlerce işçilerim var diyen de, sayısız okul yaptırdım diyen de üryan
gidecek bu dünyadan. Herkes üryan gitmeye hazırlık olmalı.
Aziz Mahmûd Hüdâyî
Hazretlerinin muhteremliğine, irşadına, öğütlerine inanıyorsak, onun
“Bunda gelen eğer pîr ü civândır / Uryân gelip yine
uryân giderler / Eğer gedâ eğer şâh-ı cihandır / Bunda uryân
gelip uryân giderler” mısralarına kulak vermeliyiz. Gönüllerin mürşidi bu
zat diyor ki: Bu dünyaya gelen genç, ihtiyar, köle, gedâ, yâni dilenci ve
cihanın pâdişâhı da olsa çıplak gelmiş, çıplak gidecekler. (Azîz Mahmûd Hüdâyî:
Hayatı-San’atı-Fikriyatı, Çağdaşları İçindeki Yeri ve Ünlü Eserleri / Ziver
Tezeren / Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları)
ÜRYANLIK BÜTÜN İNSANLARI EŞİT KILAR
Nasıl ki bütün insanlar
dünyaya üryan geldiyse, parayı icat eden hazineler sahibi Kârûn da, hükümdarlar
da, fabrikatörler de, işçiler de, rütbeliler de, rütbesizler de üryan geldiler
üryan gidecekler. Üryanlık bütün insanları Hak katında eşit kılar. Ecel
geldiğinde kimseye makam ve serveti sorulmayacak, üryan halde kefenlenip
gidecek.
ÂHİRETE ÜRYAN GİDİLECEĞİNİ UNUTAN GÂFİLLER!
Öyleyse
hiç ölmeyecek gibi bu kibir, bu nefs, bu azamet, bu mal mülk telâşı nedir? Bize
önderlik gidenlerin, üstü başı düzgün olanların, sesi çok çıkanların, serveti
bol olanların kalplerinin kir bağlaması onlara üryan geldiklerini, üryan
gideceklerini unutturmuş. Bu gâfil güruha Hüdâyî Hz.lerinin “Bir gün olur bu halkın hâk-pâyı /
Soyarlar eğninden atlâs kabâyı / Bunda uryân gelip uryân giderler” sözünü arada bir hatırlatmalı.
Hâsıl-ı kelâm; bu dünya insanı
bozar. Şehir münzevîsi olan bu abd-i âciz de modern kapitalizmin köpürttüğü
kazanç ve tüketim yollarına bakmayışından, makam mevki peşinde koşmayışından
dolayı yadırgandı. Dünyaya eyvallah etmeyişimize dudak büktüler. Ne gam! Üryan
geldik üryan gideriz.(ilbeyali@hotmail.com)