VF kat sol
VF kat sağ

15 Haziran 2015

Üst akılın lejyonerleri iş başında

Seçimler öncesi koalisyonun erdeminden bahseden kesimlerin normalde bir araya gelip çabucak bir koalisyon hükümeti kurmaları icap ederdi. Ne var ki daha ilk günden MHP ve HDP'nin bir araya gelmesinin doğal olarak eşyanın tabiatına aykırı olduğu gerçeğiyle sarsıldılar. Sarsıldılar diyorum çünkü seçim süreci boyunca hedef AK Partiyi devre dışı bırakmak olunca kısacası muhalefet meseleye benden sonrası tufan gözüyle bakınca dört bilinmeyenli bir denklemle karşılaştılar. Evet, AK Parti oy kaybetti, geriletildi ve tek başına hükümet kurma sayısına ulaşamadı. Yani istenen oldu. Peki, AK Partiyi geriletmek için bir araya gelen, seçim süreci boyunca paslaşan/anlaşan üç parti ne oldu da kuyrukları düğümlenmiş gibi hareket ediyor. Oysa hesap başkaydı.. MHP, CHP VE HDP içinde AK Parti'nin yer almadığı bir koalisyon hükümeti kuracak AK Parti'nin son on yıldır başlattığı ekonomik siyasi ve kültürel politikaları/projeleri sekteye uğratılacak, paralel yapı kuvvet kazanacak, dış politika üst akılın kontrolüne verilecek, Erdoğan başta olmak üzere, yandaş olarak yaftaladıkları tüm özgürlükçü yazarlar yargılanacak böylelikle yeni bin yılın Selahaddin Eyyübi'si durdurulmak şöyle dursun tamamen tasfiye edilecekti. Paralel yapının bir yazarının ifade ettiği gibi; "MHP-CHP-HDP'nin birincil önceliği Erdoğan'ı tasfiye etmek diğer meseleler bekleyebilir!"

 

 

MHP bilindiği gibi varlığını Türk milliyetçiliğine borçlu olan ve çözüm sürecini ihanet süreci olarak niteleyen dolayısıyla kırmızıçizgisi PKK olan bir siyasi parti. Bu sebeple HDP ile gireceği her koalisyon ortamı MHP'yi siyaseten sıfırlayacak bir hamle olur. Kaldı ki kaç zamandır MHP teşkilatlarında bulunan ve aktif çalışan kişilerle yaptığım görüşmelerde edindiğim izlenim; tabanın da böyle bir birlikteliğine kesin ve net bir biçimde karşı çıktığı yönünde.. HDP, MHP'yi denklemin içine çekmek için gerekirse PKK'yı silah bıraktırmak yönünde ciddi bir girişim başlatsa da bu durumun değişmeyeceği bir hakikat. Kısacası sebep ne olursa olsun MHP'nin HDP ile içinde bulunacağı bir koalisyon durumu milliyetçi hareketin intiharı olur. Fakat hesap böyle değildi.. Bu bakımdan oluşan bu seçim tablosu üst akılı tam olarak tatmin etmemiştir. Kısacası ortaya çıkan tablodan pek de memnun kalmadılar. Çünkü şu durum her halükarda AK Parti'ye yarayan bir durum oldu.

 

AK Parti HDP'nin barajı geçmesini istedi;

 

 Açıkçası ben bu seçimlerde tahmin edilenin aksine AK Parti'nin HDP'yi baraj altında bırakmak gibi bir tercihinin olduğunu düşünmüyorum. Tam tersi AK Parti, HDP'nin barajı geçmesini istedi. Tahmin edilemeyen ise; AK Parti'nin tek başına hükümet kuracağı yönündeydi. Fakat bu gerçekleşmedi. AK Parti, tek başına hükümet kurma milletvekili sayısına ulaşabileceğini, HDP'nin de barajı geçeceği üzerine alternatif bir siyaset geliştirdi. Şunu söylemek istiyorum; AK Parti, HDP'nin baraj altında kalması durumunda bölgenin muhtemel bir Suriye ortamına dönmesini engellemiş oldu. Son on yıldır Kürt sorunu konusunda adımlar atan, çözüm süreci uğruna gerekirse baldıran zehiri içerim diyen bir Erdoğan, Türkiye'nin en önemli seçimlerinden biri olan 7 Haziran seçimleri arifesinde kalkıp "Kürt sorunu yoktur" demezdi. Ve hükümet seçim günü bölgeye kayıtsız kalmazdı. AK Parti, üst akılın asıl büyük tezgâhının seçimler sonrası HDP'nin barajı geçmemesi üzerine kurguladığını gördü ve HDP'nin barajı geçmesini sağladı. Tek hesap edemediği tablonun bu şekilde olmasıydı. Fakat ben bu tablo karşısında da bir B planının hazırda tutulduğundan hiç şüphe duymuyorum. Bunu bir-iki hafta içinde göreceğiz..

 

Paralel yapı panikte;

Paralel yapının ilk günlerde sevinç çığlıkları attığına aldanmayın. Onlar AK Partisiz bir koalisyon hükümetinde sıkıntı yaşamayacaklarını düşünüyorlardı. Fakat son günlerde işler biraz berraklaşınca sevinç ve umut yerini karamsarlığa bıraktı. Üst akılın lejyoneleri(paralı asker) oluşan bu tablo karşısından hemen kollarını sıvadı ve MHP-CHP-HDP koalisyonu için ciddi bir savaş vermeye başladılar. Şu sıralar MHP karargâhının ikna için yolgeçen hanına döndüğünü söyleyebilirim. PKK'yı silah bile bıraktıracaklarına varana kadar bir dizi ikna turları bunlar. Medya organlarında da bu koalisyonunun gerekli ve elzem olduğu sıklıkla vurgulanıyor zaten. Örneğin paralel yapının yazarlarından biri yazısında; "Muhalefet partilerinin AKP ile koalisyonu tümden reddetmesi, farklılıklarını bir yana koyarak halkın acil beklentilerine cevap vermesi en akıllı tercih olur" diyor.. Yazara göre "CHP ve MHP'nin kurduğu bir koalisyonu HDP destekleyerek, yolsuzluklardan hesap sorma, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve devlet kurumlarının parti çiftliği olmaktan çıkarılması gibi konularda anlaşabilirler. Aksi takdirde, kilit kurumlar AKP'nin kontrolünde oldukça ve havuz medyasının muslukları kesilmedikçe değişen fazla bir şey olmaz."

 

Mit,Yargı,MEB,BDDK,TMSF ve elbette dış politika bu yapının üçlü koalisyondan beklentileri arasında. Gerçekte hukuk ve demokrasi kılıfıyla ülkeyi üst akılın emrine verme çabaları bunlar. Bu yüzden tek hedefleri seçimler öncesi planladıkları gibi AK Parti'yi devre dışı bırakan bir koalisyon hükümetinin acil olarak yönetime el koyması. AK Parti daha ilk günden tüm kapıları açtı ve halk nezdinde olumlu bir puan topladı. Muhalefet ise çıtayı kontrolsüzce yükselterek AK Partiyi diz çöktürme peşinde. Ve şu ana kadar hiç de iyi bir niyet ortaya koymadılar. İşi zora sokan sınırsız talepler ortalıkta dolaşıyor. Oysa MHP, akıllı davranabilirse bu süreçten en karlı çıkan partilerden biri olabilir. Fakat şu ana kadar bu basireti gösteremedi. Halk bu süreçte her şeyi izliyor. AK Parti muhalefetin bu samimiyetsizliğini kamuoyuna açık bir dille anlatarak erken seçime gitme kararı alabilir. Hiç farkında değiller ama mevcut tablo AK Partiyi en az bir 13 yıl daha kazandırmıştır. Ve inşallah kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu da bir gerçektir..

 

@sivildemokrat