Bizi diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliğimiz, aklımız… Akıl bizim için hem büyük bir nimet hem de muhteşem bir ziynettir. Şayet aklımızı yerli yerince kullanamazsak, dünyamızı da ahiretimize heba etmekten kurtulamayız. İnsanın nimeti ve ziyneti akıl, aklın gıdası ise tefekkürdür. Bizim irfanımızda tefekkür ibadettir. Bu ibadetin bize kazandırdığı bazı faziletler hayrettir, ibrettir, hikmettir. Bütün bunların bizi götüreceği yer marifettir. Yaşadığımız gördüğümüz ve duyduğumuz her şey bizi tefekküre götürmelidir. Herhangi bir vesileyle çıkmış olduğumuz tefekkür yolculuğundan eli boş dönmemeliyiz. Bu yolculuğun sonuçlarını zayi etmemeli, cömertçe paylaşmalıyız. Hâsılı kelam okumakta olduğunuz bu yazı başlıkta da ifade etmeye çalıştığım gibi uzun uzun tefekkürün kısa kısa cümlelerinden müteşekkildir.

Gitmek için geldiğimiz şu dünyada kalmak ne mümkün…

***

İnsan kazandıklarından çok harcadıklarıyla zengindir.

***

Denizde bir mülteci boğulur, karada ise tüm insanlık…

***

Mabede rağbet, etki mabuddan rahmet göresin.

***

Ekranlara dalıpta akranlarını unutanlardan olma...

***

Okur yazar bir toplum olamazsak yüzer gezer bir toplum oluruz.

***

Kibar olmakla kibirli olmayı karıştıran çok insan tanıdım.

***

Peygamberlerini öldürenler insanlığı asla güldüremeyecekler.

***

Ağla ki gülesin, kaybet ki bulasın, ver ki alasın, “Zahmetsiz rahmet olmaz.” bilesin.

***

Hocaların bir birine düşmesi ancak locaların işine yarar.

***

İçi sağlam olmayanın, işi sağlam olabilir mi?

***

Vefanın sırrına eremeyenler asla sefa süremezler.

***

İnsan ilimden uzaklaştıkça eleme yaklaşır.

***

Alnında teri olmayanın hiçbir başarıda yeri yoktur.

***

Manaya bağlı olan insan maddeye bağımlı olmaktan kurtulur.

***

Ümmet olarak vahdeti kuşanamadığımız için vahşetin kuşatması altındayız.

***

Genetiği değiştirilip bozulmuş gıdalar insanı ne hale getiriyorsa; fıtratı değiştirilmiş bozulmuş insanlarda dünyayı o hale getiriyor.

***

İslam ülkeleri için en tehlikeli proje; topsuz, tüfeksiz, savaşsız zafer. Hans gibi düşünen, Hasanlar… Agop gibi konuşan, Yakuplar… Yakuplar ve Salamon gibi yaşayan Süleymanlar…

***

Ev alıyorsun, Araba alıyorsun, Arsa alıyorsun; bütün bunlara yeten paran bir kitap almaya yetmiyor. Şu halde sen kendisini zengin zanneden bir fakirsin.

***

Uhrevi amellerini dünyevi emellerine alet eden kimseye ahmak denir.

***

Ne yaman bir çelişki içindeyiz. Bir taraftan ölü gibi yaşıyor, diğer taraftan ölmemeye çağrı arıyoruz.

***

Kitap okumadan insanı, hayatı ve dünyayı okumanın imkânı yoktur.

***

Şiirden anlamayanların şehirden anlamaları oldukça zordur.