14 Ekim 2015

Vurdular bizi birbirimize düşürmek için

Öyle bir oyun ki senaryosu oldukça titiz hazırlanmış. Her ayrıntısı düşünülmüş hesaplanmış. Yer özenle seçilmiş. Mitingin yapılacağı yer değil trenle gelenlerin toplanma yeri. Öyle bir zaman belirlenmiş ki adı “barış” olduğu için sol her gruptan kişilerin katıldığı bir miting seçilmiş. Ne yapılmak, neyin hedeflendiği aslında dikkatle bakınca çok net görebiliyorsunuz. Bizi bir birimize düşürmek istiyorlar. Şu ana kadar çok denemelerine rağmen başaramadılar. Başaramayacaklar da inşallah.

Anadolu da yaren ekiplerinin oynadığı bir oyun var. Biri öne çıkar ve onun arkasında 8-9 kişi olur. İçlerinden biri en arkadaki hem de okkalı bir tokat vurur. Tokadı yiyen kendine kimin vurduğunu tahmin tahmin etmek durumdadır. Herkesin eli havada olduğu için o da en yakınındakini gösterir ama bilememiştir tabii. Tahmin edinceye kadarda ra güzel bir dayak yer. Böyle durumlarda hep bu oyun aklıma gelir.

Ülkemiz üzerinde oynanan oyun büyüktür. Amaçları da bellidir. Böyle zamanlarda ağzımızdan çıkan kelimelere, yazdığımız yazılara dikkat etmememiz gerek. İstemeden hiç istenmeyen olaylara sebep olabiliriz.

ZİYAFET SOFRASI GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜREN BİR OYUN

Kültür sezonuna merhaba dediğimiz bu günlerde belediyelerimizin kültür merkezlerinde çok kaliteli etkinliklerde seyirciyle buluşmaya başladı. “Ziyafet Sofrası” adlı tiyatro oyunu da 7 den 77 ye herkesin izlemesi gereken bir oyun.

Osman Nuri Topbaş'ın “Hüdayi'nin Ziyafet Sofrası” isimli kitabından tiyatroya uyarlanmış. Aklınıza gelen klasik dini oyunlardan değil. Üç sarhoş ve bir hırsızın hayatı konu ediliyor. Seyirciyi asla sıkmıyor. Güzel bir komedisi var. Salon kahkaha sesleriyle inliyor. Bir taraftan dramatik yanı da var. Baştan sona kadar da mesaj yüklü değil. Oyun başarılı bir şekilde kurgulanmış. Kahkaha attırarak düşündürüyor.  Öyle bir anda veriyor ki vereceğini, işte bu diyorsun. Namaz konusu çok güzel işleniyor, hem de 5 dakikalık kısa bir bölümde. Oyun sonunda  kendini direk camide buluyorsun. 

Oyunun yönetmeni aynı zamanda başrol oyuncusu sevgili Osman Doğan'ı ve oyuncu arkadaşlarını yürekten tebrik ediyorum. Salonu dolduran, ayakta alkışlanan çok güzel bir iş çıkarmışlar.

SIRRI ELİTAŞ VEFAT ETTİ

Sinemanın çok değerli bir ismini daha kaybettik. Dile kolay 600 film. Başında kasketi ve pos bıyıklarıyla hatırlarız onu. Resmini kim görse ismini hatırlayamasa bile mutlaka filmlerdeki repliklerini hatırlar.

Kemal Sunal ile birlikte çok sayıda oyunda rol aldı.  “Davaro” ve “Deli Deli Küpeli” “Şark Bülbülü” “Doktor Civanım” “Şaban Papucu Yarım” Orta Direk Şaban” filmlerindeki rolü ile unutulmazlar arasına çoktan girdi. Filmlerdeki replikleri dilden dile dolaştı halada dolaşmaya devam ediyor.

Öztürk Serengil tarafından keşfedilmiş bir isim. Başarılı bir karakter oyuncusuydu.  Kötü adamı oynadığı gibi, masum köylüde oynadı. Kadir İnanır ile oynadıkları “Cellat” filmindeki oyunculuğu da akıllarda kaldı.

1986 yılında ‘Yetimlerin Türküsü' isimli filmi kendi yazıp yönetti. 2008 yılında ise İpekyolu Film Festivali'nde Emek Ödülü verildi.

İşini o kadar seviyordu ki ilerleyen yaşına rağmen hala setlerde idi. Bu değerli isim aynı zamanda çok kıymetli dostum Halil İbrahim Harmancı'nın kayınpederiydi. Sinema camiasına, Elitaş ailesine ve sevgili dostuma baş sağlığı diliyorum.

ENGELLİLERİN RAHAT ULAŞIMI İÇİN UĞRAŞ VERİYORLAR

Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği (EHDD)  engellilerin sorunları için kurulmuş bir dernek. Engellilerin toplum içinde var olmaları için rahat bir şekilde seyahat edebilmeleri konusunda ilgili makamlarla sürekli görüşmeler yapıyorlar.

Dernek Başkanı Adem Kuyumcu İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci ile bir araya gelerek yaşanan aksaklıkları görüştüğünü dile getirerek aşağıdaki maddeler üzerinde mutabakata vardıklarını söyledi.

Otobüs, Metrobüs, Metro ve Tramvaylarda yaşanılan sorunların çözümü için, şikayetin anında delillerle iletilmesi amacıyla İETT Whatsapp şikayet hattı numarasının hizmete alınması.

Şoförlerin ve yolcuların, engellilerin araçlara binip inerken gerekli özeni göstermesi için eğitilmesi ve duyarlılığı arttırıcı filmler, görseller hazırlanması.

Görevini iyi yapan şoförlerin ödüllendirilmesi.

Engeli görülmeyen yolcular ile refakatçilerine saygılı olmayan şoförlerin  cezalandırılması.

Özellikle halk otobüsü şoförlerine yoğun eğitim ve cezai yaptırımlar uygulanması.

Engelli yolcular ile şoförler ve diğer yolcuları buluşturacak bir çalıştayın ve eğitim programının düzenlenmesi.

Beylikdüzü Hüsnü Ayık Engelli Bakım Merkezi önüne durak yapılması.

Yaya yolunu işgal eden durakların yeniden konumlandırılması.

 Araçlara rahat binilip inilebilmesi için kendinden açılan rampalı otobüsler alınması ya da rampaların bakımının günlük yapılması.

Metrobüs duraklarındaki asansör sorunlarının daha hızlı çözüme kavuşturulması. Asansörü engeli olmayanların kullanımının sonucunda oluşan arızaları önlemek amacıyla diğer yolculara duyarlılık eğitimleri için afişler hazırlanması.