Türkiye meşhur darbeler görmüş. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve arada adı sanı bilinmeyen sessiz sedasız darbeler. Hep Türkiye kaybetmiş, hep bu ülkenin naif insanı kaybetmiş. 15 Temmuzda halk darbeyi, darbecilerin başına geçirmiştir.

Sahi darbe gerçekleşseydi ne olurdu? Darbecilerin gözünü kan bürümüş bu net bir defa. 2 milyon insanı gözden çıkarmışlar. Emir veriyor tanklar ateş ede ede ilerlesinler!

Yeniden kurulacak cezaevleri ve darağaçları ile insanları sıradan geçirip, asmak için hazırlanıyorlardı.  Ne de olsa iki milyon insan gözden çıkarılmıştı. Zaten Meclisi bombalarken, Mit'i, Emniyeti bombalarken, iki milyon insanın ilk sayılarını öldürmeye başlamışlardı bile. Daha düne kadar omuz omuza verip terörler (!)  mücadele ettikleri insanları gözlerini kırpmadan bombalayabilecek insanlardan artık her şey beklenebilirdi.

Darbe yapsalardı, Meclise, Belediyeye; Valilik ve kaymakamlıklara el koyacaklardı. Hatta atayacakları listeler bile belliydi. 40 yıldır hazırlanıyorlardı. Paralel devletleri vardı zaten. İl, İlçe, Bölge imamları vardı. Askeri komutanları, daire amirleri hep hazırdı. Sadece darbenin başarılı olmasına kalmıştı her şey. Darbe başarılı olacak, her şey onların olacak!

Bir sabah uyandığınızda Amerika'dan bir uçak gelecekti, Darbenin manevi lideri ahu vala ile halkı selamlaya selamlaya uçaktan inecekti. Apronda kendisini bekleyen son model mütevazı arabasına binecek kendisi için hazırlanan Şato'ya gidecekti. Sağ yanında bir Orgeneral, sol yanında bilmem hangi zengin para babası, rahat olun hepsi sizden çaldıkları!

Nerde bir sivil toplum gönüllüsü, bu ülkenin derdiyle dertlenen varsa, işinde gücünde, ekmeğinde, aşında hepsini önce içeri atmak sonrada asmak için Hoca efendiden (!) fetva alacaklardı. Asla işlerini fetvasız yapmayacaklardı! Hatta kendileri için yazılan özel duaları, tılsımları olan insanlar sizleri alıp alıp özel işkencelerden geçireceklerdi. Hem o metodları çok iyi biliyorlardı. Yıllardır uyguluyorlardı zaten. Kendilerine muhalif, sesi yükselen tiplerin hepsini bir fetvayla derdest edip sessizce Rahmana, planların büyük olduğu güne kendilerinden hesap sorulacak güne göndermişlerdi bile…

Eğer darbe başarılı olsaydı, basın susmuş, sosyal medya kapatılmış, iletişim tamamı ile kesilmiş olacaktı. Türksat'ı, Telekom'u bu yüzden bombaladılar. TRT'yi bu yüzden işgal ettiler, CNN'e bu yüzden girdiler, sırada diğerleri de vardı Elhamdulillah Halk yetişti.

Keyfi ev baskınları, tutuklamalar, gözaltılar, yargılanmadan cezaevleri ve dört duvarda sönen nice hayatlar olacaktı. Rahat olun yeni Pol Pot iktidarının  Hocaefendi(!)si ve avanesi iktidar olacaktı… Kapatılan okular, hasta kabul etmeyen hastaneler, resmi kurumlarda mağdur edilen vatandaşlar hiç önemli olmayacaktı, zaten onlar iktidar değilken de aynı şeyleri yapmıyorlar mıydı?

Belki de en önemlisi, biz bunları yazamayacak, sizde bu kadar rahat okuyamayacaktınız ama Hoca efendi (!) iktidar olacaktı, 40 yıllık rüyasına kavuşup mutlu mesut sonsuza dek yaşayacaktı!

İrademize sahip çıkalım. İyi darbe yok, İyi DARBE/Cİ de yoktur. Bütün darbeler kötüdür, bütün darbeciler toplumun değerlerini dinamitleyen zorbalardır.

Geleceğimizi teslim etmeyelim, darbecinin insafına teslim olmayalım…

 Susma... Susarsan darbe seni yiyecek… Meydanlar her gece seni bekliyor.

Hadi sende darbeye dur de!