11 Nisan 2023

Yağmur

Mavi Gök Yağız Yer…

Mavi gök ile yağız yeri birleştiren yağmur; yer ile gök arasındaki varlığımızın bereketli bir şahididir. Şair Hayretî’nin Dâne-i bârân degüldür yeryüzine dökülen Derd ile göklerde olmışdur bulutlar eşkbâr/Yeryüzüne dökülen yağmur tanesi değildir. Bulutlar, dert ile yağmur gibi gözyaşlarını yağdırmaktadır, mısralarınca şiir içre göz yaşı olup hale şahittir. Tohumlar, manalar ve hayat bu bereket ile hayat olur. Yerin sinesindeki damlalar bazen mavi gök ile yağız yeri birleştirir de işte o bereket hâsıl olur. Kuraklar yeşerir; hazanlar bahara umutla bakarlar. Bir ebru nakşedilir gökler ile yer arasında damlalardan. Bulutlar anlam dolar yerden göğe ve gökten yere yağmur olup yağar; gök dolmadıkça bulut olup kurak yere rahmet olmaz.

Mavi gök ile yağız yer arasında yağmurun dağlardan süzülmesi, gözlerden yaşların inişi gibidir. Yağmur varlığıyla yeşile yaranlık eder. Dağlar yeşerir; mavi gök yeryüzünde yeşili çizer damla damla. Akabinde bu sefer göklerde renklerden kuşaklar oluşur. Gönül gök kuşağından bakar yeryüzüne: Nitekim yağmur olur kavs-ı kuzah olsa ‘ayân Zâtî’yâ yaşumı her dem benüm ol kaş akıdur/Bir yerde gökkuşağı görünse orada yağmur yağar. Ey Zâtî, her zaman gözyaşlarımın akmasının sebebi de sevgilinin gökkuşağına benzeyen kaşlarıdır, mısralarından Zâtî yer ile gök arasına böyle bakar. İşte şair dilince Ceng ider ‘ışkuñ yolında âsmân ile zemîn Sanki bârân tîrdür kavs-i kuzah ey meh kemân/Ey sevgili, senin aşkın uğruna gökyüzü ile yeryüzü savaş hâlindedir. Bu savaşta yağmurlar sanki ok, gökkuşağı da yaydır, dediği imgeler dünyası açılır bir yağmur tanesinin ardından. Kimi zaman da bir gözyaşı damlası okyanus olur kurak zemini bereketlendiriverir. Yağmur damlarcasına vatan kokar dört bir yan…

İnsan varlık içinde yerini aldığında şüphesiz yağmurun hatırlattığı imgelerin başında gözyaşı gelir. Dâg-ı gam-ı ruhuñla bârân-ı eşk-i çeşmüm Bitürdi tâze güller hâk-i tenümde yir yir/Gözyaşı yağmurum; senin yanağının gamı yüzünden oluşan yaralarla, tenimin toprağında yer yer taze güller yetiştirdi derken Hayretî tam da buna söz kondurur. Yağmur damlasının sadefin yüreğindeki acıyla inci var etmesi de bu cümleden akla gelir. Gözümde beslenüp kıymet bulan peykânuñı gördüm Sadefde gevher olan katre-i bârâna beñzetdüm/ Gözümde beslenip kıymet bulan ok temrenini görünce onu sadef içinde inci olan yağmur damlasına benzettim, derken Fuzulî işte bahar yağmurlarına açılan mananın içinde cevher olan incilerden bahseder. İşte mavi gök yağız yer arasında bir buluttan sadefe düşen bir damladır bazen acı ve inlemeyle inciyi var edip güzelliği oluşturan.

Hz. Peygamberin duaların kabul olunacağını söylediği dört durumdan biridir yağmur yağması. İşte Usûlî bu meyanda Açılur gök kapusı yağmurda dirler lâ-cerem Tîr-i bârân-ı gamuñdandur bu câna feth-i bâb/[Yağmur yağdığı zaman şüphesiz gök kapıları açılır, derler. (Ey sevgili) Bu can için kapıların açılması ise gamının ok yağmurlarıyladır, diyerek göklerin bu bereketinin Hakla buluşmaya vesile oluşunu resmeder. Sadık Peygamber kavlince demek ki insan mavi gök yağız yer arasında yağmur arasından damlalar ile Hakka vasıl olurmuş. Bu sebeple yağmur berekettir, rahmettir, vefadır. Hem kuru yeri, hem yanan gönlü hem de Hakka giden sözü bereketlendirir. Rahmet denmesi boşa değildir. Yağmur diğer bir yerden cömertliğe remizdir. Göklerin cömertliği yerde bereket ile hayat olur. Yağmur işte tam burada temizliği de imgedir. Yerden yukarı çıkar ve yere temizlik olur döner. Bereketli bir bahar yağmuru sonrası bakarsınız ki yapraklarda temiz, taze ve tatlı katreler kalır. Ramazan günlerinde yağmurlu güneşli günler rahmetle hayatımızdan bahsetmeye çalıştığımız manalarla gelip geçer dileriz.

Kurak olan damla damla bir sada ile temizlenir, bereketlenir. Gözlerden/göklerden gönle ve yere düşen damlalar ansızın mavi gök yağız yer arasında manayı yeniler, coğrafya vatan olur; vatan kokusu olur.  

Vesselam