Yağmur zinciri
KONUŞACAĞIN ZAMAN KALBİNİ AĞZINA AL
Yağmur zinciri yağmurun etrafında zarar vermeden inmesini sağlar.
Genellikle camilerde ve evlerin kenarında gördüğümüz yağmur zincirleri bize bir
mesaj vermektedir. Bu mesajın cevabı ise kuran-ı kerimededir:
وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء بِقَدَرٍ
فَأَسْكَنَّاهُ فِي الْأَرْضِ وَإِنَّا عَلَى ذَهَابٍ بِهِ لَقَادِرُونَ
Ve
enzelna mines semai maen bi kaderin fe eskennahu fil ardı ve inna ala zehabin
bihi le kadirun.
Biz gökten belli bir
miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz biz onu (kurutup)
giderme gücüne de sahibiz.
è Yağmur zinciri ‘’belli bir miktarda’’ indirilen
suyun yer çekimi ile buluşmadan önceki etaptır; indirilen o suyun etrafa,
toprağa zarar vermeden inmesine ve belirli bir yerde suyun toplanmasına, tekrar
kullanabilmesine yardımcıdır. Bize verdiği mesaj ise şudur: bir olay
yaşadığımızda etrafa zarar vermeden önce o duygumuzu, tepkiselliğimizi
yavaşlatmamız gerektiği, yavaşlatmak içinde 60 saniye beklememiz gerektiğidir.
Yani teennide olmamızdır. Peygamber efendimiz (s.a.v) öfkelendiğinizde yer
değiştirin, oturuyorsanız kalkın, ayaktaysanız oturun tavsiyesinde bulunmuştur,
yağmur zinciri de bu tavsiyeyi hatırlatmaktadır.
وَيَدْعُ الإِنسَانُ بِالشَّرِّ دُعَاءهُ بِالْخَيْرِ وَكَانَ
الإِنسَانُ عَجُولاً
Ve
yed'ul insanu biş şerri duaehu bil hayr, ve kanel insanu acula.
İnsan
hayra dua eder gibi, şerre dua ediyor. İnsan çok acelecidir.
è İnsan neyin hayırlı olup olmadığını bilmez ama
Allah’tan özel dua ister, bir şey olması için israr eder. İsrar eder ama sonuna
‘’hayırlısını ver, hayırlısı ile olsun’’ eklemez, aksine aceleci davranır.
Yağmur zinciri bize bir şey daha hatırlatıyor, kendimizi düzeltmemiz
gerektiğini, duamızı hayırlı bir şekilde yapmamız gerektiğini
hatırlatıyor.
è Yavaşlatamadığımız ve hayra çeviremediğimiz bir
anlık sinir eğitimimizi engellemektedir. O anda sinirimizi kontrol edemiyoruz,
çıldırıyoruz yani yağmur zincirinden o sinirimizi geçirtemiyoruz… Eğer geçirtebilirsek kızdığımız olayı hayra
çevirir ve kızdığımız durumu sakin bir şekilde ifade edebiliriz… Ama 60 saniye
beklemeden aceleci olursak o zaman haklıyken haksız duruma düşeriz… Aslında
tefekkür etsek bedenimizin yağmur zinciri görevini yaptığını bilebiliriz; insan
öfkelendiği vakit önce bacakları titrer, sonra karnı ağrır, sonra da kalbi
ağrır çünkü beyne oksijen gitmeli… Vücudumuz aslında bize sinyal veriyor ama
biz 60 saniye bekleyemediğimiz için etrafımıza zarar veriyoruz. Tasavvufta bunu
özetleyen çok güzel bir söz var: ‘’konuşacağın zaman kalbini ağzına al’’.
Ne demek bu? Dil yalan söyleyebilir ama kalpte hata olmaz çünkü kalp Allah’ın
evidir…
·
Yağmur fazla yayınca ne
olur?
Geçtiğimiz yıl Belçika’da sel geldi, sel geldiği zaman etrafa büyük bir
zarar verdi ve bu nedenle yağmur bereketli olamadı… Aynı şekilde herhangi bir
iyilik yaptığımızda ya da sinirlendiğimizde etrafımıza zarar verirsek o zaman o
yaptığımız ve o halimiz bereketli olmaz… Yağmur zinciri bize zararsız olmayı da
söylemiş oluyor. Zararsız olmak için dua etmemiz gerektiğini de hatırlatmış
oluyor yağmur zinciri.
·
Ecdadımız bu yağmur
zincirini neden Camilere, evlerin kenarına yaptırmışlar?
Ecdadımızın burada bir inceliği vardır: hayvanları her daim düşünen onlar
için vakıflar kuran ecdadımız yağmur zincirinden inen suları da biriktirmek ve
kuşların, hayvanların o sudan faydalanması için zincirleri küplerin içerisine
yerleştirmiştir.
Yağmurlar toplanır. Nisan’da ise yağan yağmur bereketli olduğu için sular
yine biriktirilir ve evlerde kullanılırdı. İnsanlar faydalansın, başka mahlukta
faydalansın diye gayret ediyor ecdadımız.
İşte bizde insan olarak sakin olmalıyız, insanlara zarar vermeden karşılık
vermeliyiz. Bunun yolu da teenni ve niyetimizi düzeltmektir. Bizde dünyada
yaşıyoruz, bizim de insanlara ve başka mahlukatlar da faydalı olmaya gayret
etmeliyiz. Sadece kendimiz için değil, başkaları için, evren için faydalı
olmalıyız.
·
Nasıl bir yağmur zinciri olabiliriz?
Hepimiz yağmur zincirinin bir halkasıyız, hepimiz bir araya geldiğimizde
enerji oluşur, sinerji oluşur. Bu nedenle hepimiz birbirimize kenetlenmeliyiz,
beraber ilerlemeliyiz, beraber gidersek daha uzağa gideriz, bir güç oluştururuz
ve karşı tarafa faydamız olur. Nerede olursak olalım iyilik yapabiliriz evet
ama sinerjiye dönüşmesi için bir beraberlik, birlik olması gerekir.
Allah bizlere bir örnek daha veriyor Kuran-ı Kerim’de bulunan insan
suresinde:
1. İnsan süresi 4.ayet:
إِنَّا أَعْتَدْنَا
لِلْكَافِرِينَ سَلَاسِلَا وَأَغْلَالًا وَسَعِيرًا
İnna
a'tedna lil kafirine selasile ve ağlalen ve seira.
Kafirler
için zincirler, kelepçeler ve alevli ateş hazırladık.
2. İnsan süresi 5.ayet:
إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِن كَأْسٍ
كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا
İnnel
ebrara yeşrebune min ke'sin kane mizacuha kafura.
İyi
olanlar ise içinde kafur bulunan bir kadehten içerler.
3.
İnsan süresi 6.ayet:
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ
اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا
Aynen yeşrebu
biha ibadullahi yufecciruneha tefcira.
Allah'ın
kullarının, içtikleri ve diledikleri kadar yararlandıkları bir kaynak.
4.
İnsan süresi 7.ci ayet:
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا
كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا
Yufune
bin nezri ve yehafune yevmen kane şerruhu mustetira.
Verdikleri
sözü yerine getirirler, kötülüğü salgın bir günden korkarlar.
5.
İnsan süresi 8.ci ayet:
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى
حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
Ve yut'imunet taame ala hubbihi miskinen ve yetimen ve esira
İhtiyaçları olmasına
rağmen yiyeceği; yoksula, öksüze ve tutsağa yedirirler.
6.
İnsan süresi 9.cu ayet:
إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ
مِنكُمْ جَزَاء وَلَا شُكُورًا
İnnema
nut'imukum li vechillahi la nuridu minkum cezaen ve la şukura.
Biz, sizi yalnızca
Allah'ın rızası için doyuruyoruz. Sizden bir karşılık veya bir teşekkür
beklemiyoruz.
7.
İnsan süresi 10.cu ayet:
إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا
قَمْطَرِيرًا
İnna nehafu min rabbina yevmen abusen kamtarira.
Biz; yüzlerin
asık olduğu, belalı, zor günde Rabb'imizin azabından korkarız.
è Bu ayetler insanı tarif ediyor. Allah burada bizim
yağmur gibi olmamızı istediğini ifade ediyor. Nasılmış onlar? Onlar söz
verdikleri zaman yerine getiriler, bir kötülük olduğu zaman onu düzeltmeye
çalışırlar, insana faydalı olmaya çalışırlar ve herhangi bir iyilik yapacakları
zaman bunu seve seve yaparlar diyor, yani gönüllü, beklentisiz yaparlar. Son
olarak Allah bizlere sakin iyilik yaparken yüzünü asma diyor. İstanbul’da
mahkumlara sorulmuş neden işlediniz bu suçu diye, onlarda bir dakikalık
düşünmemeden olduğunu ve eğer ona birisi dur deseydi yapmayacaklarını cevap
vermişler… İşte 60 saniye beklememenin sonucu… Yani bizlerde yağmurun zincirin
etrafında döndüğü gibi sabırlı bir şekilde, 1 dakika bekleyerek kendi
duygularımızı dengeye koymamız gerekiyor bir olaya tepki vermeden önce.
Allah’tan zararsız olmayı dilersek her şey kolaylaşır… Niyet önemli. Bu niyet
tabi egonun hoşuna gitmez, ego farklı olmasını ister, ‘’ben’’ ‘’ben’’ der,
aferin ister, şeker ister… O şekeri kontrolsüz vermemek gerekiyor, kontrolsüz
olursa ego şımarır ve o zincir kopar…
è Allah ibadetlerin çok değil, az ama devamlı
olmasını ister… İnsanda duygularını dengede tutmalı, tutarsa ibadetleri de
devamlı olur ve her şey sel olup gitmez… Eğer zincir daimî olursa o zaman Kehf
süresi 45-46.ayette bahsedildiği gibi o zincir ‘’Bakiyatus salihat’’
olur, yani kıyamete kadar devam eden sadaka olur. ‘’Bakiyatus salihat’’
ne olur? Hayır söylemek ve deneyimlerimizi/tecrübelerimizi paylaşmakta, yöntem
eksiklerini paylaşmak ve siz yapmayın demekte bir ‘’bakiyatus salihattır’’.
Mesela Nuh aleyhisselam o benim neslimdendir dedi, Allah'ta onu uyardı o senin
ehlinden değildir diye veya Peygamber Efendimiz (s.a.v) abese suresinde ama
kardeşlerimize yüzünü dönmesi gerektiği de ifade edilmiştir, bunlarda
tecrübedir. Bilmeliyiz ki en gönüllü davranış tecrübelerimizi paylaşmaktır ve
yöntem eksiklerimizden dolayı özür dilemektir. Mesela kan bağışı da ‘’Bakiyatus
salihattır’’ eğer gönüllü yapılırsa, gönüllü yapılırsa yağmur zincirinin bir
tanesi oluşur… Bilmeliyiz ki sokakta pırlantalar dağıtılıyor, sokakta çöp
gördünüz onu kaldırın, bir çeşme kırılmış onu da haber edin o da bir iyiliktir.
Çöp toplamak hem çöp görevlisinin rızkına negatiflik katmasını engeller hemde
atan kişiye negatif enerji gitmesini de gördüğümüz atamak da bir sadakadır…
è Tasavvuf dediğimiz şey kalp alemidir, Allah’ın
ilhamına ulaşmaktır, ona ulaşmak içinde kalbimizi temizlemeliyiz. Kalbimizde
‘’Bakiyatus salihat’’ ile temizlenebilir ama temizlenebilmesi için önce kalbin
boşalması gerekir… Kalp kapalıysa eğitim girmez… Bunun yolu da biraz tesbihat,
eğitimdir… Temizlenen kalp, kalp gözünün açılmasına vesile olur… Kalp gözü
açılırsa gözlüğe de gerek. Nasreddin hocanın ama ile olan fıkrasını hatırlayalım:
bir gün Nasreddin Hoca bir kör ile resim galerisi geziyor ama lambalar kapalı,
Nasreddin Hoca açtıralım diyor ama kör olan gerek yok diyor, Nasreddin Hoca
nasıl olur diyor, kör olanda kalp gözüm ile görüyorum diye cevap verir….
DUA: Allah’ım şu anda
bizi dinleyen kardeşlerimize enerji ver, maddi sıkıntılarını, manevi
sıkıntılarını gider. Akıllarını kullanmalarını nasip et. Bize farkındalığımızı
nasip et. Allah hepimizi yağmur zinciri gibi, zarar vermeyen salih amel
işleyenlerden eylesin inşallah. Âmin.