28 Ekim 2023

Yahudiler dünyayı nasıl ele geçirdi?

Kurulduğu günden beri 70 yıldır Filistin topraklarında kan, gözyaşı, zulüm estiren; bilinçli bir soykırım ve asimilasyon yapan, insanlıktan nasibini almamış, acımasız, merhametsiz gaddar terörist İsrail, Gazze’yi 17 gündür aralıksız olarak bombalamaya devam ediyor. Savaş suçu işleyerek çoluk-çocuk-genç-ihtiyar demeden sivillerin üzerine, hastanelere, kiliselere ölüm yağdırıyor. Yahudiler bu gücü ve cüreti nereden alıyor?

Şunu vurgulayalım: Yahudiler, Museviler, kendilerini dünyanın en üstün ırkı olarak görürler. Tüm milletler, ırklar onların kölesidir, hizmetçisidir, ayakçısıdır. Lanetli bir kavimdirler… Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’i Medine-i Münevvere’de hep arkadan vurmaya çalışmışlardır. Müşriklerle hep işbirliği içinde olmuşlardır.

Yüce Rabbimiz hem bunlar hem Hristiyanlar için, “Bunları dost edinmeyin” buyurmuştur. Bakınız, Gazze’de tam bir insanlık dramı ve trajedisi yaşanırken, ABD ve AB ülkeleri mazlumların yanında saf tutacağına, bu dramı ve savaşı bitirmek için hamle yapacağına, Siyonist Netenyahu’ya desteklerini açıkladılar.

ABD Dış İşleri Bakanı Blinken, İsrail’e gidip, utanmadan, arlanmadan “Buraya Yahudi olarak geldim” dedi. Artık aklı melekelerini yitirmiş, havayla tokalaşan ABD Başkanı Joe Biden, Netenyahu’yu kucakladı, savaş gemilerini Akdeniz’e gönderdi, “Kongre’den inanılmaz bir silah yardımı paketi çıkaracağım” açıklaması yaptı. 

BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullanarak zalimliğin üzerine tüy dikti. AB ülkeleri gaddar, zalim İsrail’e destek için sıraya girdi. Tüm dünya bu gaddarlığın ne zaman biteceğini değil, Gazze’ye kara harekatı yapılıp yapılmayacağını dört gözle beklemekte.

Bu can acıtıcı  meseleyi burada bırakarak, tarihsel bir perspektifle Yahudilerin Hristiyanlığı nasıl böldüğünü anlatmak istiyorum. 1529 da Martin Luther King (bazı kaynaklara göre Yahudi asıllı) din adamı ortaya çıkarak, zaten ikiye bölünmüş olan (Katoliklik, Ortodoksluk) Hristiyanlığa Protestanlığı getirmiştir. Protestanlar, Kitabı Mukaddes adıyla yeni bir kutsal kitap da ortaya koymuşlardır.

Eski Ahit ve Yeni Ahit olarak ikiye ayırmışlardır. Eski Ahit’te olarak Zebur ve Tevrat okunurken Yeni Ahit olarak İncil okunmaya başlanmıştır. Böylece Yahudiliği Hristiyanlığın içine sokmuşlardır. Protestanlık kiliselerinde genellikle Eski Ahit okunmaktadır. Gelelim bize…

Osmanlılarda Hacı Bektaş-i Velinin kurucusu olduğu Alevi tarikatındaki Şeyh Bedrettin, Torlak Kemal gibi Alevi ayaklanmalarında bulunanlar da İslam'ın içine böylesi bir ayrımı sokmuşlardır. Kaynaklara göre, soylarına bakıldığında Şeyh Bedrettin’in babası bir Rum, annesi Yahudi’dir. Torlak Kemal’inde annesi Yahudi’dir.  

Osmanlı’nın hükümran olduğu yerlerin bir çoğunda Müslüman halk Hanefi ve Şafi mezhebine mensuptur. Şeyh Bedrettin ve Torlak Kemal, çıkardıkları isyanlardan sonra Aleviliği bir mezhep gibi algılatmaya kalkışmışlardır. Alevi dedeleri ile  Yahudi rabasının kıyafetleri birebir aynıdır. Siyah fötr şapka, ceket, elde baston, beyaz gömlek, aşırı uzun sakal bıyıklar…Bu birebir benzeşme nerden kaynaklanıyor?

Ritüellerde de Hristiyanlığın içindeki teslis (üçleme) İslamiyet'in içine Ali (ra)-Muhammed (sav)- Allah (cc) olarak sokuşturulmak istenmiştir. Bugün dünyanın tüm İslam ülkelerini gezin dolaşın, Suriye eve Türkiye’nin dışında Alevi göremezsiniz. Türkiye’de neden bu kadar çok Alevi nüfus var? Alevilerin sayısı bu kadar neden artmıştır? Bir muamma olarak durmaktadır ama, 1915 olaylarında birden bire ortadan kaybolan 1.5 milyona yakın Ermeni  yerlerini değiştirip kendilerini Alevi kimliği ile tanıtmışlardır…

Bu konunun tarihçiler tarafından derinlemesine irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum.  İslam’da 4 mezhep vardır: Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli... Hiçbir bir mezhebin diğeriyle kavga ettiğine şahit oldunuz mu?  Neden tartışmaların odağında hep Aleviler var? Çok daha çarpıcı bir tarihsel gerçeği hatırlatmak istiyorum. 2’nci Dünya Savaşı’nda Yahudileri toplama kamplarına doldurarak soykırım yapan, dünya tarihine “Faşist Katil” olarak giren Adolf  Hitler’in annesinin de bir Yahudi olduğu rivayet edilmektedir..

Yahudilerde soy anneden gelir, anneden gider. Şu an Avrupa’da Amerika'da Yahudi katliamı yasak olduğu için bunu da derinlemesine araştıramıyorsunuz. “Yahudi katliamı yok, olmadı ” diyemiyorsunuz. Eğer derseniz anında hapis cezasına çarptırılıyorsunuz. Bir çarpıcı gerçek daha: Komünizmin fikir babası Karl Marks da bir Yahudi’dir. 

Onun izinden yürüyüp Sosyalist ülkeleri kurmaya kalkışanlar da  milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuşlardır. O dönemde söz dinlemeyen krallıklar yok edilmeye çalışılıyordu. Ve yıkıldı…. Bugün Birleşik Krallık yani İngiltere Krallığı dışında bir çok krallık kalmadı. Avrupa’da da birkaç yerde (İspanya, Belçika gibi) krallık sembolik olarak devam ediyor. Katolik Protestan çekişmesinin etken olduğu 1.Dünya Savaşının sona erdikten sonra Almanya, Rusya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorlukları tarihe karıştı. Alman ve Rus İmparatorluklarının halefleri çok büyük toprak kaybı yaşadı.

Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorlukları ise tamamen parçalandı. Bugün Filistin topraklarında yaşanan acının temelinde 1’nci ve 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra sınırları masa başında cetvelle çizilen ülkelerin dramına bakmamız gerekiyor. Tarihi doğru okumazsak, gelecek perspektifimizi, yönümüzü, rotamızı doğru belirleyemeyiz…

Akif’in dediği gibi, “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi”… Ve son söz: Yahudilerin gücü ve cüreti sahip oldukları zenginliklerden gelir. Dünyanın süper gücü ABD’yi Yahudiler yönetir… Yahudiler (Siyonistler) dünya ticaretini yönlendirir… Cebinizdeki doların, euronun değerini belirleyen onlardır. Bu azgınları dizginlemek ancak onların para kaynaklarını kesmekle mümkündür. Gerisi fasa fiso!