Yangın felaketi sonrası yörüklere dair birkaç not
Yörükler/Türkmenler/Oğuzlar Anadolu’nun Türkiye olması ve Selçuklu merkezinde gelişen olaylar çerçevesinde merkezi bir konumda yer alırlar. Onların göçer kültürü sosyal ve ekonomik pek çok alana dair katkıyı sağlar. Şehirlerde yer alan Yörükler de bu kültürün zemininde, muasır hayatta varlığımızı temine çalışırlar.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Arkadaşlar!
Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve
o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve
kuvvet asla bizi yenemez” diyerek
zikrettiği Yörükler, ülkemizi son günlerde vuran yangınlarda büyük zararlara
uğradılar. Bu yangınlarda zarar gören tüm vatandaşlarımıza kolaylık, canını
kaybedenlere rahmet diliyorum. Bu yazı çerçevesinde birkaç nokta ile yangından
zarar gören Yörüklere dair bazı tespitlerim ile Yörük çadırlarının ve köylerinin
geleceğe salimen ulaşmaları için gerekenlere dair düşüncelerimi paylaşmak
istiyorum.
Son yangın felaketleri sonrasında zarar
gören Yörük köyleri için yapılması gereken bazı şeylerin olduğu ortadadır. Zira
buraların boşalması ve Yörüklerin şehre inmek zorunda kalmaları önemli bir
kültürü yaşanmaz kılacağı gibi bölgedeki pek çok faaliyetinde yapılmaması
sonucu atıl kalma neticesini doğurabilecektir. Bu bakımdan yangınlardan
etkilenen Yörüklerin yerlerinde kalması için gereğini yapmak gerekmektedir. Bu
cümleden olarak yapılması gerekenlerden birisi Yörüklerin sosyal ve ekonomik
faaliyetinin dayandığı orman alanlarında yer tahsisi yapılması ve bu şekilde
Yörüklerin kayıplarını telafi ve mevcudu devam ettirip geliştirme imkânının
verilmesi önemli görülmektedir. Yörüklere verilecek bu destekler şüphesiz
ormanların korunmasına da katkı verecektir.
Yörüklerin hayatında asırlardır
hayvancılık çok önemli bir yer tutar. Bu bakımdan yangınlardan kurtulan
hayvanlar ve hayvancılık faaliyetinin devamı için otlak tahsisi konusu son
derece önemlidir. Şu an mevsim gereği hayvanlar için bazı ihtiyaçlar
görülebilse de bölgede ifade edildiğine göre Ekim ve Kasım aylarında saman
desteği yapılması Yörükler için faydalı olacağı düşünülmektedir. Buna ilave
olarak ise Yörüklerin bu temel uğraşından kopmamaları, ülkemizin ihtiyacı olan
et üretimi gibi noktalarda Yörüklere kaybettikleri hayvanlar varsa bu açıdan da
hayvan yardımı yapılması faydalı olacaktır.
Bunların yanında Yörüklerin sosyal
hayatlarının devamının temel konusu Türkistan’dan Anadolu’ya göç meselesidir.
Yaylak ve kışlak düzenine bağlı hayat yörük hayatının esas umdelerinden
biridir. Bu sebeple yaşanan son felaketler sonrası Yörüklerin hayatlarının
düzenli devamı için göç güzergâhlarının tespiti ya da alternatif güzergâhlar
belirlenmesi modern zaman içerisinde oldukça zorlaşan bu hayatın, geleneğin ve
kültürün korunması için gereğinin yapılması da önem taşımaktadır. Bazı üniversitelerimizde
yer alan YÖRKAM’lar (Yörük Kültürü Araştırma Merkezleri)’a da bu manada proje
ve uygulama noktasında önemli görevler düşeceği muhakkaktır. Yörükler bu geliş
gidişlerini modern hayatın içine sıkıştırıp yapmakta ve devam ettirmekte
zorluklar yaşamaktadırlar. Söz konusu sıkıntıları aşmak için tedbirler alınması
son yangınlar sonrasında önem kazanan bir husus haline gelmiştir. Bu bakımdan
bu göç yollarının nihai varış noktası olan yaylak ve kışlak alanlarının belirlenmesi
ve tahsisi yoluyla Yörüklerin bu hayat düzeni ve buna bağlı üretimin daha verimli
hale gelmesi mümkün olacaktır. Hatta yangın felaketinin yaralarının sarılması
sonrası belirlenmiş yerlerde göç ve Yörük hayatı turizmi geliştirilerek
ülkemizde şehirlerde yaşayan ve deniz turizmi dışında arayışa giren iç turist
ve hatta dış turist için belirli günlerde Yörük hayatı içinde tatil yapacakları
bir alanın geliştirilmesi de önemli olacaktır. Yayla turizmi olarak da
adlandırılan bu faaliyet Yörüklerin hayatına bir ekonomik katkı olarak
katıldığında ülkemiz ve Yörükler için fayda hâsıl olacaktır, diye düşünüyoruz.
Yörükler bu ülkenin temel taşlarından biridir. Bu topraklar Türk yurdu olduysa, bu, Türkmenlerin siyasi, sosyal ve ekonomik alandaki başarıları ile mümkün olmuştur. Bu bakımdan son yangınlarda zarar gören Yörük köyleri dikkatle ele alınmalı ve zararlarının giderilmesi için devletimiz tarafından alınacağında şüphe olmayan çalışmaların zaman kaybetmeden başlayıp devam etmesi kışa doğru giderken büyük ehemmiyet taşıyacaktır.