Yaşlanmayı durduran iki hormonu açıklıyorum

“Kansere karşı tedavide büyük zafer iddiaları ve ünlü bir doktor…” başlıklı yazıyı senelerin medya kurdu Reha Muhtar' a yakıştırmadım.

Yazısında anlattıklarının yaşlı mahalle kadınlarının kapı önlerinde yaptıkları dedikodulardan zerre kadar farkı yok.

Muhtar, “Hastalarının büyük çoğunluğunun; ünlü doktorun tedavisinden memnun olduğunu duyuyorum…” diyor.

Sanırsınız ki Reha Muhtar bu doktora giden tüm hastaları ve hastalıklarını biliyor, onların tedaviye cevaplarını, memnuniyetlerini takip ediyor ve alınan sonuçları istatistiki olarak değerlendiriyor.

Bunları genç bir muhabir yazsa haber müdüründen esaslı bir fırça yer ve kapı önüne konulur ama insanın ismi Reha Muhtar olunca bunlar köşe yazısı oluveriyor.

“Kansere ilaç bulundu, aşı bulundu ama açıklamıyorlar” veya “Yaşlanmayı durduran sihirli formül keşfedildi” benzeri sözler birkaç senede bir şehir efsanesi olarak kulaktan kulağa fısıldanır.

Tıp endüstrisi insanları uzun yaşatmak istemiyor

Ünlü doktor Reha Bey' in kulağına “Tıp endüstrisi insanları uzun yaşatmak istemiyor” diye fısıldıyor.

Tamamen akıl ve mantık dışı bir düşünce.

Endüstri insanların ölmesini değil olabildiğince uzun yaşamasını ister ki bu sayede olabildiği kadar fazla ilaç aşı ve ürün satsın.

İnsanların ölmesi altın yumurtlayan tavuğun kesilmesidir, hangi iş adamı müşterisinin ölmesini isteyebilir?

Yaşama sürelerinin uzamasının sigorta ve emeklilik sistemlerinin zor duruma düşüreceği tabii ki doğrudur ama bu endüstriyi değil hükümetleri ve sigorta şirketlerini ilgilendirir.

Yaşlılığa neden olan gerekçe bulundu

“Ünlü doktor” yaşlılığın gerçek nedenini ve tedavisini biliyormuş meğerse.

Yaşlanmayı durduracak iki tane hormon varmış fakat insanlar uzun yaşamasınlar diye bunların tedavi olarak uygulanması yasakmış.

Ne var ki yasak masak dinlemeyen ünlü doktor adlarını açıklamadığı bu iki hormonu da kullanıyormuş.

Ünlü doktorun bu hormonları kendisinin üretmesi mümkün olmadığına göre demek ki bunlar bir şekilde erişilebilir olmalıdır.

Evet, bu hormonlar eczanelerde satılmıyor ama biraz gayretle bulunabiliyor.

Okuyucularımın da meraklarını gideriyorum ve bu hormonların isimlerini açıklıyorum.

Bu hormonlardan biri MGTA, diğeri de SNDİ' dir.

MGTA' nın açılımı “Meşhur Gazeteciyi Tiye Alma”, SNDİ'nınki ise “Söylediklerime Nasıl Da İnandı”' dır.

Kamu menfaati adına, ismini ve ününü bildiği ama söylemediği doktorun adını da açıklıyorum: “Sarı Çizmeli Mehmed Ağa”.

Tıp endüstrisi hayır kurumu değildir

Reha Bey, tıp endüstrisinin sigara ve şekerle gerektiği kadar mücadele etmediğine de şaşırıyor.

Azıcık aklı ve mantığı olan tıp endüstrisinin neden sigara ve şekere karşı çıkmadığını hatta gizli gizli onları desteklediğini anlayabilir.

Sigara ve şeker olmasa bugün salgın gibi artan hastalıkların hiçbiri de olmaz Reha Bey.

Endüstri geri zekâlı mı ki bir numaralı hastalık sebeplerini ortadan kaldırsın?

Gelelim neticeye

Reha Bey hücrelerinizin artık yenilenmediği net olarak ortada, bizim bildiğimiz tanıdığımız Reha Muhtar bu tür palavraları yutmazdı.

Neyse ki son cümleniz kalan hücrelerinizin işi idare edebileceğini gösteriyor:

“İnsan hayatını uzatacak gerçeğin, önce insanın kendi kişisel çabasıyla mümkün olacağını fark ediyorum…”

Ben de “uzun yaşamanın, hasta olmamanın tıpla bir ilgisi olmadığını, bunun tamamen sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmekle mümkün olabileceğini” senelerdir bıkmadan usanmadan tekrarlıyorum.

Ünlü doktoru, hormonları, ilacı, aşıyı unutun gitsin, size de tavsiyem budur.