VF kat sol
VF kat sağ

09 Ekim 2018

Yazarlığının 50’nci yılında D. Mehmet Doğan Konya’da konuşuldu

Yazarlığının 50'nci yılında D. Mehmet Doğan Konya'da konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla Türkiye Yazarlar Birliği'nin kurucusu ve Onursal Başkanı Yazar D. Mehmet Doğan'ın Yazarlığının 50.Yılı anısına bir panel gerçekleştirildi.

Yöneticiliğini Yazar Mehmet Şeker'in yaptığı panelde TYB Konya Şubesi eski başkanlarından ve Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla ilişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, TYB eski Genel Başkanlarından ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Doğu Dilleri  ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Yazar Fahri Tuna Yazarlığının 50. yılında D. Mehmet Doğan'ı anlattılar. 

“Sağ birini konuşmak kolay değil. D. Mehmet Doğan ömrünü kültür, dil ve edebiyata adadı. Velut bir yazardır. Her yaz gittiği Çeşme'deki evinde yazar. Sözlüğü başlı başına anılmasını gerektiren bir iştir. En önemli kitaplarından biri de 36. baskısını yapan ‘Batılılaşma İhaneti' kitabı da güncelliğini kaybetmeyen bir eserdir. Müstear isimlerle de yayınlanmış birçok kitabı vardır. Ciddi bir mütefekkir olduğunu yazdığı fikir ve düşünce kitaplarıyla ortaya koymuştur. Yakın tarihimizde Körfez'de kalmış konuları işleyen kitapları ile geleceğe taşımıştır. Nurettin Topçu: Madem yazıların ‘'hareket'' dergisinde yayınlanacak isminizin başına D. harfini koyalım, ‘Devrimci' anlamında diyerek açıklama yapmasından sonra D. harfini kullanmaya başladı. İsminin başında “D” harfinin Durmuş, Derviş, Doktor ve Diğer olarak da yorumlandığı vakidir. Bu şekilde diğer Mehmet Doğan isimlerinden ayrılmış oldu.” Diyen  Ahmet Köseoğlu; “Mehmet Ağabeyin yazdığı 40 kitap bir yana Büyük Türkçe Sözlük'ü bir yana. 120 bin'e yaklaşan kelimeyi içinde barındıran ve ömrünü adadığı bu eseriyle bile burada anılmayı fazlasıyla hak ediyor. Mehmet Abi Vakıf adam, va'kıf adamdı.” dedi. 

Dik duran bir insan

  1. Mehmet Doğan'ın “Dik Duran bir İnsan” olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç;  “D” harfinin kendisi tarafından zaman zaman “Diğer” anlamına da  kullandığını belirttikten sonra şöyle dedi: “Yazlığını bir tatil yeri olarak değil de denize bile girmeden “Yaz(ı)lık” olarak kullanıyor ve her yıl bir eser ortaya koyuyor. Dik duruşlu bir insan, eleştirel bakışı keskindir. Eleştirilerini pervasızca yapabilir. Kendisine gelebilecek zararları önemsemeden doğru bildiğini karşısında kim olursa olsun sözünü sakınmaz. Bu yüzden saygın bir insandır. Mehmet Doğan'ı bu yönleriyle örnek almak gerekir. Makam ve mevkiye önem vermez. O, makamını ve saygınlığını kendi kişiliği ile elde etmiş rol model bir insandır. Yazarları ve şairleri de böyle görmek gerekir. Bana göre “Batılılaşma ihaneti” kitabı Sözlük'ten daha önemlidir.  Zor zamanda böyle bir eseri yazıp yayınlamak yürek ister. D. Mehmet Doğan ile birlikte çalıştım, kendi yolunu kendi açan  insan olarak tanımlayabilirim. Mehmet Âkif ve Nurettin Topçu'yu unutturmamak için çok gayret etmiştir.”
    Son konuşmacı Yazar Fahri Tuna da Mehmet Doğan'ın Türkçe Sözlük'le yaptığının adeta bir millî mücadele, bir Kurtuluş savaşı, bir millî müdafaa olduğunu belirterek  “ Mehmet Doğan, TDK'nun 5850 kelimesine karşılık 118.500 kelimeyi bulan Sözlüğüyle bile bir kahramandır. Diğer yandan 40 kitap yazan önemli bir yazardır, ağırbaşlıdır, kararlıdır, nettir, dik duruşludur, mücadelecidir ve korkusuzdur. Hayatının dört bölümü vardır: Ankara Kale, Anadolu, Rumeli ve Orta Asya bölümleri. Buraları adım adım takip eder. Ben ona ‘Yaşayan Google' diyorum, ‘Yaşayan Lügât' diyorum, ‘72 saat Çalışan Adam' diyorum ve ‘Türkçenin En Çok Yakıştığı Adam' diyorum.” dedi.  

    Konuşmacılara Katılım Belgelerini TYB Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güçlü, AK Parti eski Milletvekili ve eski Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez, Prof. Dr. Bilal Kuşpınar ve Prof. Dr. Ahmet Kazım Ürün takdim ettiler. Katılımcılara yazar D Mehmet Doğanın son kitabı Söz Okyanusunda Yolculuk hediye edildi.

'Türk Dünyası Belgesel Film Festivali' ödülleri sahibini buldu

Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu'nca (TDGF), bu sene 3'üncüsü düzenlenen "Türk Dünyası Belgesel Film Festivali"nde, Özbekistan ve Türkiye ödüle layık görüldü.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Ordinaryüs Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen gala ve ödül töreninde, finale kalan çalışmalara ödülleri taktim edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, İBB, Kültür AŞ ve 11 üniversitenin desteğiyle düzenlenen, "Türk Dünyası Belgesel Filim Festivali"ne Türk Cumhuriyetleri ve akraba topluluklarından 8 ülke ve 28 Türk bölgesinden 140 belgesel katıldı.

Törende konuşan TDGF Başkanı Menderes Demir, festivalin düzenlenmesindeki amacı anlatarak, Türk dünyasının geniş bir coğrafyaya hitap ettiğini belirtti.

Türk dünyasının aynı zamanda engin kültüre sahip olan büyük bir aile olduğunu vurgulayan Demir, "Bu ailenin öz ve kök değerlerini belgesel marifetiyle ve belgeselci gözüyle öncelikle kendi akrabalarımıza sonra da dünyaya aktarmak maksadıyla Türk kültürü ve Türk'ün dünyaya bakış açısı konulu belgesel film festivalini düzenliyoruz." ifadelerini kullandı.

Birinci “Seni unutmadım”

Profesyonel yönetmenler tarafından finale kalan filmler arasında Özbekistan'dan yarışmaya katılan, yönetmenliğini Ali Hamratev'in "Seni Unutmadım'" filmi birinci, Irak'tan Didem Şahin'in yönettiği "Men Türkmenem Men Begem" filmi ikinci, Türkiye'den yönetmen Kaan Atilla Taşkın'ın yaptığı "Karadeniz'in Yalnız Nineleri" isimli filmi ise üçüncü oldu.

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali öğrenci kategorisinde birinciliği, Türkiye'den yönetmenliğini Batuhan Kurt'un yaptığı "Kurbağa Avcıları" isimli filmi alırken, ikincilik ödülünü "Saksak: Bir Tütün Belgeseli" filmiyle Turan Kubulay layık görüldü. Aynı kategoride üçüncülük ödülü ise Kırgızistan'dan "Kadın Dünyası" adlı filmiyle katılan Cibek Abdullabaeva layık görüldü.

Ayrıca program dahilinde gerçekleştirilen jüri özel ödüllerinde, "Türk Konseyi İpekyolu Özel Ödülü"nü "Sen Adam mısın" filmiyle Alihan Erbaş ve Harun Köybaşı, "Türk Kültürü ve Jüri Özel Ödülü"nü "1916 Milli Mücalesi" filmiyle Kırgızistan'dan Tilek Murataliev, "Türk Dünyası Cengiz Aytmatov Özel Ödülü"nü "2 Dil 1 Armoni" adlı filmiyle Azerbaycanlı yönetmen Najiba Abbasova, "Türk Dünyası Belgesel Film Festivali Yaşam Boyun Onur Ödülü"nü ise Türk sinemasının ünlü aktörü Serdar Gökhan layık görüldü.

“Gönüllü Ol, Gönül Al”

Konya Seydişehir Belediyesi tarafından başlatılan "Gönüllü Ol, Gönül Al" projesi ile yaşlı, yetim, dul ve ihtiyaç sahibi insanların tespit edilerek gönüllü vatandaşların arasında toplumsal bir bağ kurulması hedefleniyor. 
Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak başlatılan projede yer almak isteyen gönüllüleri, ihtiyaç sahibi ile aralarında oluşturacakları köprü, kardeşlik ve yardımseverliğe davet ediyor. Başkan Mehmet Tutal, “Gönüllü Ol, Gönül Al" projesine katılmak isteyenlerin http://gonulluolgonulal.com internet adresi üzerinden veya Seydişehir Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürlüğüne gelerek kayıt yaptırabileceklerini belirtti. Başkan Tutal, “Belediye olarak üstümüze düşen görevleri yerine getirirken toplumsal kalkınmada gönüllülük esasının gücünü biliyoruz. Gönüllük esasına bağlı olarak yapılan çalışmalarda her zaman çok güzel sonuçlar elde edilmiştir. Bizimle birlikte yol alacak gönüllülerimizin sorumlulukları da görev alanları da büyük. Acıların, korkuların, kaygıların, yalnızlıkların paylaşıldıkça azalacağını, yardımlaşma ve dayanışma ile güçlüklerin aşılacağını düşünüyor, birliktelikle yürüyeceğimize inanıyoruz. Bizimle birlikte yürümek isteyen kardeşlerimizi 'Gönüllü Ol, Gönül Al' projemizde bizimle birlikte çalışmaya ve birlikte yürümeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu. 

“Uyuşturucu satıcıları aftan yararlanmasın”

Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, af tartışmalarına konusunda açıklamalarda bulundu. Mevcut af önerisinin bu şekilde yasalaşması halinde 50 binden fazla uyuşturucu tutuklu ve hükümlüsünün serbest kalacağını ifade eden Ay, “Bu teklifi hazırlayanlar belki iyi niyetle bir adım atmak istiyorlar ancak 50 bin torbacının salıverilmesi demek neredeyse sokaklarda çocuklarımızın yürüyememesi demek. 80 milyonun çocukları için tehlikenin kat be kat büyümesi demek. Evet, bunlarda bizim insanlarımız ancak öncelikle bu işleri tamamen bıraktırabilecek bir rehabilite aşamasından geçirilmeleri gerek” şeklinde konuştu.

Bilal Ay yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Bugün ülkemizde yüz binlerce insanımız, uyuşturucu batağı içerisinde çırpınıyor. Aileleri ile birlikte düşünüldüğünde milyonlarca kişi bu beladan etkileniyor. Yaptığımız saha çalışmalarından gözlemlediğimize göre sadece İstanbul'da 500 bin kişinin uyuşturucuya bulaştığını, 200 bin kişinin de bağımlı olduğunu öngörüyoruz. Türkiye genelini düşündüğümüzde ise tablonun vahametini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Bağımlı sayısı kat be kat artabilir

Böyle bir ortamda, bu kişilerin salıverilmesinin sorunu çözmek bir yana dursun, meseleyi daha da vahim bir noktaya taşımasından endişe ediyoruz. Sokaklara yeniden dönecek olan torbacıların, akla hayale gelmeyecek pazarlama teknikleriyle, bağımlıların sayısını kat be kat artıracağını endişe ediyoruz!

Uyuşturucuya bulaşan bir bireyin kurtarılması bu kadar zor iken, tedavi imkanları bu kadar kısıtlı iken, tedavide başarı oranı bu kadar düşük iken, gençlerimizi bu bataklıktan korumak için gayret eden insanların çalışma azminin düşmesinin, bu konudaki savunma hattına ciddi zararlar vereceğini ifade etmek istiyoruz.”

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Onur Ödülleri Açıklandı

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin işbirliği ile düzenlenen 8.Uluslararası Suç ve Ceza FilmFestivali bu yıl 9-15 Kasım 2018 tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival kapsamında Onur ödülleri alacaklar açıklandı.

Derviş Zaim - Sinema Onur Ödülü, İsmail Karadaş - SinemaEmek Ödülü, Jak Şalom - Sinema Katkı Ödülü ve Davıd Nutt Akademi Onur Ödülü verilecek.

 

  1. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında yapılacak olan etkinliklerin içerisinde olan Akademik programın konusunda ‘Madde ve Alkol Bağımlılığı' tartışılacak. Film gösterimleriyle birlikte akademik programların da aynı anda sürdürüleceği festivalde kısa ve uzun metrajlı filmler de meraklısıyla buluşacak. Gelen konuklar sempozyumlara, filmleri izlemek ve film dünyasıyla ilgili söyleşilere, panellere katılmanın yanı sıra ‘Madde ve Alkol Bağımlılığı' konusunda dünyanın her yerinden gelen hukuk, psikiyatri, sosyoloji ve politika alanlarında önemli isimlerin verdiği bilgilere ulaşacak ve tartışmalara katılabilecek.

 

Akademik program İstanbul Üniversitesi ana bina salonlarında ücretsiz katılıma açık olacak. 9 Kasım'da başlayacak olan festival 15 Kasım'a kadar sürecek.

 

Teşekkürler Ketebe

Romandan şiire, tarihten düşünceye, klasik metinlerden özel edisyon çalışmalara kadar geniş bir yelpaze ve yüksek bir frekanstan yayın yapmayı hedefleyen Ketebe, bir birinden değerli eserler yayınlamaya başladı.

Bu güzel eserleri evimize kadar ulaştıran Ketebe'ye ve Albayrak Yayın Grubuna çok teşekkür ediyorum.