Yeni dünya düzeninde özgür kalmak
Dijital devrim yani internet ile
yeni bir çağa girdik. Dijital dünya, ülkelerin askerler tarafından korunan
sınırlarını aştığı gibi evimizi koruyan duvarları, çelik kapıları da aşarak
bireylere; eşlerimize, çocuklarımıza kadar ulaşmayı başardı.
Masa bilgisayarları ile başlayan
süreç, taşınabilir laptoplar, daha kolay taşınabilen tabletler ve akıllı
telefonlar derken, akıllı saatler ile bedenimize temas eder hale geldi. İlk
çıktığında bizlerin bilgiye ulaşmasını sağlarken, şimdi daha ziyade bizlerin
bilgisine ulaşır, datasını, verisini toplar hale geldi. Eğlenceli uygulamalar,
pek havalı markalar, modeller derken ilkokul çocuklarının bile dünyasında vaz
geçilmesi zor bir konuma ulaştı dijital alet ve alışkanlıklar.
Basitleştirerek anlatması zor
olduğundandır belki de, toplum ve aileler tarafından pek ciddiye alınmayan
büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Birkaç nesil sonra işin eğlencesi ve
havası çoktan uçmuş gitmiş, özgürlüğü elinden alınmış bir insanlıkla karşı
karşıya kalabiliriz.
Bedenimize temas ederek sağlık
verilerimizi, konumumuzu, tercih ve alışkanlıklarımızın depolanmasını sağlayan
seve seve ve büyük bir hevesle aldığımız teknolojik aletler daha da gelişmektedir.
Gözlük, ayakkabı, elbise, hatta İsveç’te başladığı üzere deri altına çip
uygulaması gibi daha da yaygınlaşması öngörülmektedir.
İnsan hakkında, sağlık verileri,
duygusal durumu, sosyal tercihleri,
kişisel kanaatleri gibi her türlü bilgiyi anlık olarak elde etme ve
işlediği bilgilerle yönetebilme gücünü kazanan yeni dünya düzeninin kurucuları
bu güçlerini, insanlığın hizmetine ve iyilik için kullanacaklarına ben pek
inanmıyorum doğrusu.
Salgın hastalık, iklim krizi,
doğa felaketleri, terör v.b. pek çok sebep ve/veya mazeretlere bireyleri, evet
doğrudan senin, ailenin, çocuklarının hayatlarını istedikleri gibi
şekillendirebilecekler. Evini, eşyalarını hatta bedenini sarmış olan akıllı
aletler bilgilerini big dataya göndermenin ötesinde de pek çok görev üstlenecek
gibi. Senin için dijital bir çit oluşturabilirler. Belirlenen alandan dışarı
çıkmanı engelleyebilirler.
Marketten güzel bir kavurma almak
istediğinde “karbon puanınınız yetersiz” uyarısı ile karşılaşabilirsin.
Mesela “Toplumsal sağlık
kuralları” gereği aile bireyleri ile aynı odada bulunmanı bile engelleyebilirler.
Akıllı çelik kapılar ile kendi evine
ne zaman girip ne zaman çıkabileceğini bile belirleyebilirler.
Çok uç biliyorum. Ama dijital
teknolojinin ilerleyişi ve küresel kurumların dönüşümü bunun işaretlerini veriyor.
Allah korusun, fırsat vermesin anacak 7’den 70’e içselleşen dijital tüketim
iştahı bunun gerçekleşebileceği ihtimalini güçlendiriyor. Allah biz terk etmedikçe
elimizdeki nimeti almaz. Ancak biz özgürlüğümüzden büyük bir zevkle ve kendi
irademizle vaz geçiyoruz.
Nesillerimizin özgür insanlar
olarak kalmasını istiyorsak mücadele etmeliyiz. Birbirimize destek olmalıyız.
Ne yapabiliriz?
Çocuklarınızın internette
ulaştığı içerikleri siz kontrol edin ve kullanım süresini en aza indirgemek
için gerçek hayatınızı beraberce yönetin.
Akıllı saat almayın. Sizin gibi
düşünen aileler ile bir araya gelin. Orman yürüyüşleri, spor aktiviteleri,
bisiklet turları gibi gerçek hayata dair etkinlikler yapın.
Çocuklarınızla bizzat vakit
geçirin, kitap okuyun, hikâye anlatın, neşeli olun.
Siyaset, futbol, dizi, film, oyun
gibi gündem ve muhabbetlerden uzak durun.
Size sunulan gündemi değil kendi
gündeminizi oluşturun.
Ufakta olsa tarım yapın, fidan
dikin.
Ara ara çadır kurup kamp yapın.
İyilik projeleri geliştirin veya
mevcut projelere destek olun. Mesela bir yetime destek olun.
Manevi dünyanızı geliştirin.
Sahabe hayatlarını, Yunus Emre, Mevlana gibi Allah dostlarının hayatlarını
öğrenin, öğretin.
Şiir ezberleyin. Özellikle divan
edebiyatıyla etkileşin.
Elden geldiğince fıtrata uygun
eşyalar kullanmaya, besinler tüketmeye çalışın.
Terzilik, marangozluk, çiftçilik,
dokumacılık gibi alanlara ilgi gösterin.
Yapabiliyorsanız ata binmeyi, ok
atmayı, yüzmeyi öğrenin.
Bireysel olarak kalmayın. 3-5
kişide olsa bu konularda beraber hareket edebileceğiniz bir grup oluşturmaya
çalışın.
Gayretinizi Allah sonuçsuz bırakmayacak, yeni dünya düzenin Musalarını yetiştirebilmeyi, Nilleri yarıp özgürlük yolculuğunda başarıya ulaşabilmeyi nasip edecektir inşallah. Amin.