Ülkemiz, Pazartesi günü itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine hem resmi olarak hem de fiili olarak geçmiş oldu. Yeni yönetim modelinin ve yeni dönemin ülkemiz ve bizden umudu olan tüm mazlum coğrafyalar için hayırlı olmasını ve hayırlara vesile olmasını dilerim.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesiyle birlikte, Cumhurbaşkanımız tarafından oluşturulan yeni bakanlar kurulu da açıklandı. Resmî açıklama öncesinde çok farklı listeler, isimler kulis bilgisi olarak medyada yer aldı.

En çok merak edilen isimlerden birisi Milli Eğitim Bakanının kim olacağıydı. Zira sayın Cumhurbaşkanının da defalarca ifade ettiği üzere, Milli Eğitim alanında mevcut durum pek iç açıcı ve tatmin edici değildi. Bu durumun nedenlerine dair çok fazla şey söylenebilir elbette, ama eğitimciler tarafından en çok dillendirilen gerekçelerden biri, Milli Eğitim Bakanlarının eğitim alanına uzak isimler olmasıydı. Bu yüzden eğitimcilerde yine aynı korku hakimdi. Neyse ki bu defa korkulan olmadı ve Milli Eğitim Bakanı olarak bir eğitimci ve akademisyen olan Prof. Dr. Ziya SELÇUK atandı.

Bir eğitimcinin ve akademisyenin Milli Eğitim Bakanı olarak atanması eğitim camiasında memnuniyetle karşılandı. Eğitimci, akademisyen, veli ve bir vatandaş olarak bende bu atamanın doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin en büyük bakanlığını yönetecek olan sayın Prof. Dr. Ziya SELÇUK hocamıza bu zor görevinde başarılar ve muvaffakiyetler diliyorum.

Peki bu yeni dönemde Milli Eğitimden ve yeni Milli Eğitim Bakanımızdan beklentilerimiz neler?

Evvela, Millî Eğitim Bakanlığının milli bir bilinç ve milli bir şuura ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Okul, yeniden kendi değerlerini aktaran bir kurum olmalı. Kendi dilini, kendi tarihini, kendi kültürünü öğreten, bunun yanında istikbalin becerilerini de kazandıran bir eğitim sistemidir öncelikli beklentimiz. Binalarının bile milli bir kimlikle inşa edildiği milli maarifin, yeniden inşasını bekliyoruz sayın bakandan. 

Öğretmenlik mesleğinin itibarının korunmasını ve öğretmenlerin hak ettiği değeri görmesini bekliyoruz. Bunca büyük sorunları varken “Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemi” gibi gereksiz, işlevsiz ve küçük düşürücü yönetmeliklerle öğretmenlerin küstürülmemesini istiyoruz. Bunun yerine öğretmenlerin akademik kariyer planlarını destekleyen ve teşvik eden, niteliklerini ve mesleki itibarlarını artırmaya yönelik gerçekçi uygulamalar bekliyoruz yeni bakanımızdan.

Sürekli değişen eğitim programları, sınav sistemleri ve atama yönetmelikleri yerine en ince detayları dahi başta düşünülmüş, ortak akıl, milli şuur ve bilimsel perspektifle hazırlanmış, liyakat ve sadakati esas alan ve yolda düzülmesi beklenmeyen düzenlemeler, uygulamalar, atamalar bekliyoruz sayın bakanımızdan.

Biraz fazla oldu belki beklentilerimiz, ama bu milletin yükselişi ancak milli maarifinin yükselmesiyle mümkün olacaktır. Bu yüzden beklentimizde, umudumuzda hayli fazladır. Allah bu uğurda mücadele edenlerin yar ve yardımcısı olsun…

Bu Ülkenin Gençlerine Güveniyoruz

Mezuniyet töreninde elinde siyasi mesaj ve hakaret içeren afişler taşıyan üniversite öğrencilerine bakıp ta moralinizi bozmayın sakın. Bu ülkesinin bayrağını uluslararası arenalarda gururla dalgalandıran üniversite öğrencileri de var. Hem de çok sayıda var. Bundan sonraki yazılarımda umudumuz olan bu gençlerimizin başarılarına daha sık yer vermeye çalışacağım.

ABD'nin Maryland eyaletinde bu yıl 16'ıncısı düzenlenen Amerikan ordusu, Google, BAE systems, Mathworks gibi firmaların desteklediği uluslararası insansız hava aracı ve otonom uçuş yarışması AUVSI SUAS-2018'e katılan Yıldız Teknik Üniversitesi ekibi Lagari, Harvard, Stanford, UCLA, UPenn, US Naval Academy gibi eğitim kurumlarının takımlarını geride bırakarak toplam puanda 8. olmayı başarmıştır. Genç kardeşlerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

Vesselam…