22 May 2019

Yeni Ortaöğretim Tasarımı Bir Reform mu Yoksa Yıkım mı?

Millî Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim kurumlarında uygulanacak yeni eğitim modelini kamuoyuyla paylaştı. Yeni ortaöğretim tasarımı ismi ile kamuoyunun bilgisine sunulan model önemli bazı değişiklikler içeriyor.

 

İncelediğim tanıtım sunusunda, gençler, anne babalar, öğretmenler ve uzmanlar tarafından sorulan sorulardan yola çıkılarak bu modelin inşa edildiği yazıyor. Peki bakanlık olarak siz kimlere hangi soruları sordunuz?

 

Yeni ortaöğretim tasarımını yapmadan önce alandan hangi verileri topladınız ve hangi eksiklikleri tespit ettiniz? Kaç anne babayla, kaç öğretmenle veya kaç lise öğrencisiyle görüşerek hangi olumsuzlukları belirlediniz?

 

Dünya'da öne çıkan eğitim modellerini ve gelecek yüzyılın ihtiyaçlarını bu yeni modele nasıl entegre ettiniz? En önemlisi de Türkiye'nin milli ve manevi değerlerini yeni ortaöğretim tasarısına nasıl aktardınız?

 

Yukarıda belirtmiş olduğum sorularla ilgili herhangi bir araştırma sonucuna, açıklamaya veya bilgi notuna tanıtım sunusunda ne yazık ki rastlamadım.

 

Tasarıda öne çıkarılan noktaların başında azaltılan ders sayısı geliyordu. Şu an halen uygulanmakta olan müfredatta 9. sınıflarda 13 ders (34 kredi), 10. sınıflarda 13 ders (35 kredi), 11. sınıflarda 8 ders (21 kredi), 12. sınıflarda 7 ders (19 kredi) okutuluyor (https://ttkb.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_02/21173451_ort_ogrtm_hdc_2018.pdf.).

 

Yeni ortaöğretim tasarısında ise, 9. sınıflarda 8 ders (34 kredi), 10. sınıflarda 10 ders (33 kredi), 11. sınıflarda 10 ders (31 kredi), 12. Sınıflarda 7 ders (24 kredi) okutulacak. Halen uygulanmakta olan programda öğrenciler dört yıl boyunca toplam 41 ders ve 109 kredi alırken yeni tasarıda 35 ders 122 kredi alacak (http://www.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_05/19153836_MEB_Sunum_v0.8.pdf.). Özetleyecek olursak yeni tasarıda öğrencilerin haftalık alacağı ders sayısı azalırken öğrencinin alacağı kredi sayısı (fiilen yapılacak ders saati) artmış.

 

Tasarıya dair en çok tartışılan hususlardan biri Tarih dersinin seçmeli olmasıydı. Tasarıya göre Tarih dersi ortak zorunlu dersler grubunda değil. Yani seçmeli dersler grubunda yer alıyor. Öğrenciler 10. sınıfta Tarih I, 11. sınıfta ise Tarih I ve Tarih II derslerini isterlerse seçebilecekler. Halen uygulanmakta olan müfredatta 9. 10. ve 11. sınıfta zorunlu olan Tarih dersi tasarıya göre ne yazık ki zorunlu değil. Bir Millî Eğitim Bakanlığı düşünün ki kendi milli tarihini çocuklara öğretmekten imtina ediyor. Köksüz ve şuursuz bir nesil, ecdadını tanımayan ve onun ideallerini bilmeyen bir kuşak mı bizi muasır medeniyetlerin seviyesine ulaştıracak? Okul milletin tarih, kültür ve ideallerinin çocuklara öğretildiği yer değil miydi?

 

Tasarıda dikkatimi çeken önemli bir diğer husus ise seçmeli ders havuzunda yer alan dersler oldu. Bu derslerden bazılarına örnek verecek olursam, malzeme bilimi, yapay zekâ uygulamaları, nesnelerin interneti, akıllı şehirler, insan makine etkileşimi gibi ileri düzeyde alt yapı ve teknolojik donanımlar gerektiren derslere yer verilmiş olması. Akıllı tahtaların kullanımının yeni yeni başladığı bir ortamda Milli Eğitim bakanlığı bu dersleri hangi üst düzey laboratuvarlarda ve teknolojik ortamlarda gerçekleştirecek acaba?

 

Buna karşın ders havuzunda, değer ve ahlak eğitimi, nezaket ve görgü kuralları, sosyal beceri ve gündelik yaşam kuralları gibi bizzat yaşama dönük ve tüm toplumu ilgilendiren bir ders göremedim. Sanırım böyle bir problem olduğunu düşünmüyorlar. Oysa ki suça bulaşan, madde bağımlısı, kaba ve nezaketten uzak bir lisan kullanan çocuklar her yerde.

 

Yeni ortaöğretim tasarısını derinliği ve uygulanabilirliği olmayan, milli ve manevi kaygılar gütmeyen, daha çok öğretimi önceleyen bir tasarı olarak değerlendirdiğimi belirtmek isterim. Bu asil milletin çocuklarına onun şanlı tarihini ve ecdadını öğretmekten kaçınanlar bu vebalin iki cihanda da karşılarına çıkacağını unutmasınlar! 

 

Vesselam…