28 Eylül 2015

Yenikapı mitingi sivil itaatsizliğinin bir provasıdır!

Geçtiğimiz günlerde Yenikapı'da Sivil Dayanışma Platformu'nun organize ettiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da konuşmalarıyla eşlik ettiği "Teröre Karşı Tek Ses" mitingi yapıldı. Mitinge katılan halkla geleneksel bir selâmlaşmayla başlayan ve bir milyondan fazla kişinin iştirak ettiği mitingde şehitlere dualar edildi. Kuran okundu. Mitingde Gezi'de ortalığı inleten sol/ulusalcı tayfa yoktu. Aydın Doğan sermayesinin desteklediği medya kahramanları sessizdi. Biz biliyoruz ki bayrağın kızılına kesilen mitingde edilen dualar Tayyip Erdoğan karşısında aynı çizgiye gelerek terörü destekleyen kesimlerin kalbine bıçak gibi saplandı. Saplandı çünkü canla başla uğraştıkları, istedikleri iç savaşı çıkaramadılar. Çünkü sivil kitleler teröre karşı ellerine silah alamazlar, terörle dağlarda barikatlarda, sokaklarda çarpışamazlar. Onların tek yapabildikleri evlatlarını içleri acıyarak savaşmaya göndermek ve sessizce Allah'a yakarmak, dua etmektir. Ben eminim ki çözüm sürecini ve bu sürecin PKK tarafından sonlandırılışını anlatan film miting alanında gösterildiğinde yüzler, binler, bir milyon ağladı. Ekran başındakiler de ağladı ve şehitlere en içten dualarını gönderdiler. Başkaldırmaktan, lanetlemekten başka çaremiz yok... Dua etmekten başka çaremiz yok. Çünkü biz elimize silah alamayız.

Ama göreceğiz hepimiz. Mitingin ertesinde teröre destek veren çevreler mitingi hedef alan iğrenç capslarini hemen İnternet'e yayacaklar.. Çünkü onlar rahatsız.. Dinden rahatsız, ait oldukları ülkenin halkının geleneğinden, göreneğinden, duasından rahatsız.. Her zaman öyleydiler, her zaman halkı aşağıladılar, dinini aşağıladılar,devrimci halk Savaşları'nın, aydınlanmacı ütopyalarının önünde engel olarak gördüler. Halk dindardı ve gericiydi. Bu yüzden PKK nın feodal dindar Kürtleri lanetleyen, gerektiğinde acımasızca kafalarını ezen Stalinist ideolojisiyle, devrimci halk savaşına destek veren medyalarıyla, ceplerini himmet paralarıyla dolduran sözde liberal entelijensiyalarıyla, HDP mitinglerine destek olan kirli paralarıyla aynı çizgiye gelmeleri bizi hiç şaşırtmasın. Niye şaşıralım ki? Bu, yıllardır mutlu azınlığın geniş dindar halk kitlelerini sopayla idare etme, sömürme, onu sözde aydınlatma projesinin bir neticesidir. Halkın halk olmasına, diniyle, kültürüyle istediği gibi kardeşçe yaşamasına yıllarca engel olmuş seküler ideolojik zihniyetin neticesidir. PKK ve Kürt elitleri de aynı projeye inanır. Onlar da Kürt Halkını sekülerist, Marksist Stalinist ideolojileriyle, yani sopayla idare etmek istemektedirler.

Hepimiz televizyonlardan izledik. Insanlar ellerinde bayrak teknelere araçlara bindiler ve akın akın Yenikapıya geldiler. Terörü yüksek sesle lânetlediler. Bu bir milyondan fazla kişi isterse Ak Parti'nin konsolide ettiği bir kitle olsun fark etmez. Mitingin amacını, terörü lanetleme, teröre karşı birlik olma, Kürt kardeşlerine sahip çıkma amacını karartamaz.

Eğer böyleyse bile, geziciler gelecekte muarızlarının sahalara inmeye başladıklarını görecekler. Muhafazakar kitlelerin artık beyaz Türkler tarafından aşağılanmaya daha fazla tahammül etmediklerini, yapılan hakaretlere sessiz kalmadıklarını, sivil protesto haklarını kamusal alanda sonuna kadar kullandıklarını görecekler. Geziciler hak talep etmenin yalnızca kendilerine mahsus ve kendilerine ait birşey olmadığını, son derece örgütlü ve sivil olarak sokaklarda, meydanlarda organize bir şekilde muhafazakar kitlelerin de bu talepte bulunabileceklerini görecekler.

Dua yalnızca dua değildir. Dua aynı zamanda bir protestodur. Dua tam anlamıyla sivil protestodur. Yenikapı mitingi ve mitinge katılanların Duası yalnızca terörü lanetleme girişimi değil, aynı zamanda muhafazakar kesimin gelecekteki sivil protesto ve itaatsizliğinin bir provasıdır.