Zelzele sözlüğü
-ZELZELE-
Her şeyin herc-ü merc olduğu, zemîn ü âsümân’ın toz duman
olduğu, yerin üstünde ne varsa hepsini yerle bir ettiği, insanı şaşkına çeviren
bir anda ona bütün bildiklerini unutturan, elini ayağına dolaştıran acizlik ve
çaresizliğin dip yaptığı, alıp götürdüğü bütün kıymetlerle insana kıyameti
hatırlatan dehşetli yer sarsıntısı.
-DEPREM-
Fay hattında biriken enerjinin patlamasıyla yer kabuğunun
çatlaması. Fay hatlarının kırılması, yerin yarılması, arzın gerilmesi, gökdelenlerin
yere serilmesi.
-DEPREMİN ŞİDDETİ-
11 ilimizi beşik gibi sallarken 7’den 77’ye hepimizi sarstıkça
sarsan 7.6,6.4,5.8
-MUCİZE-
Arzın derinliklerinden yüreklerimizi ferahlatan serinlik. Enkaz
altından kurtarılan bir can, bütün insanlığa umut aşısı çoşku, heyecan. Yazmayı
da yaşamayı da, söylemeyi de ve izlemeyi de en çok sevdiğimiz şey. Yaşanan her
mucize ilahi bir ikramdır bize. Çıkmadık candan umut kesilmez, öldürmeyen ALLAH
öldürmez.
-BİLİM-
İlahi iradenin kuvvet ve kudretini beşeri imkanlarla ölçme, biçme
ve değerlendirme çabası
-JEOLOGLAR-
Yer altından sahici haberler verebilmek için yerin altını üstüne
getiren yer bilimcileri
-ENKAZ-
Bir anda yerle bir olan bir ömürlük servet. İnsanın elleriyle inşa
ettiği evlerin başına yıkılması. Dünya
faniye, yetersiz bakiye. Herşeyin bir anda hiçbir şeye dönüşü. Üzerinde gezip
dolaştığımız toprağın üzerimize yığılıvermesi. İçimizdeki ve işimizdeki
çürümenin neticesi. İnsanın paradan sonra en kötü icaatlarından biri olan
betonun soğuk ve donuk yüzü. Üzerinde ‘’işte dünya bu’’ yazan moloz yığını
-ACI-
Hissettiğimiz ölçüde bizi canlı, insan ve Müslüman kılan şeyin adı
-SABIR-
Yolcularını sahili selamate çıkaracak olan afet ve felaket denizinin
metanet gemisi
-TEVEKKÜL-
İşi sağlam yapmak, gerisini ilahi iradeye bırakmak, tedbir almak
fakat tedbirin takdiri bozamayacağını da bilmek. Esbaba tevessül etmek fakat
tenezzül etmemek.
-TESELLİ-
Alnımızın yazısı, başımızın tacıdır. Rabbinin takdirinin
tecellisi, kulunun en büyük tecellisidir.
-YARDIM KURULUŞLARI-
Aziz milletimizin mertliğinden ve cömertliğinden neşet eden en
hayırlı kurumlar, kuruluşlar, müesseseler. İnsanlık bayrağını dalgalandıran fedakarlık
kaleleri. Her geçen gün içi boşalan dünyayı şevkat ve merhametle dolduran
iyilik abideleri.
-MİLLET-
Afetlerin salladığı, sarstığı fakat savuramadığı, yaşadığı büyük
acıların her geçen gün kendilerini büyüttüğü, depremin yıktığı fakat
yıldıramadığı zor günlerde el ele gönül gönüle, omuz omuza, yek vücut ve tek
vücut olmayı bilen, acılarını paylaşarak azaltan, sevinçlerini paylaşarak
çoğaltan ‘’Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz.’’ diyen saflarını sık ve
düzgün tutan hiçbir farklılığın kendilerini ayıramadığı tek bir elde beş, her
zaman ve zeminde kardeş olmayı bilen aziz insanlar topluluğu.
-TEKBİR-
Ademin içine sığmayan, sevincini aleme haykırma çabası. Alemlerin
Rabbinin en büyük oluşunun sırrına ermenin verdiği tarifsiz coşkunun ifadesi. Ademin,
alemin sesine ses vermesi. İnsanın ALLAH’ın yüceliği ve büyüklüğü karşısında
duyduğu hayretten dolayı gayrete gelmesi. Müminin en yüce hakikati en yüksek
perdeden haykırma gayreti. Mümin gönüller için bir inşirah, zalimler ve
müstekbirler için bir infilak.