ZİYA ÖĞRETMENİN YOLUNDA ŞEYMA ÖĞRETMENLER
Bildiğiniz üzere Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile öğrenciler 31 Mayıs'a kadar evde kaldıkları dönemde derslerinden geri kalmamak için uzaktan eğitim videolarını takip ederek, ilgili testler yardımıyla konuları pekiştiriyor. Ülke olarak, özellikle bu süreçte uzaktan eğitim ifadesi ile pek haşır neşiriz. Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda 1.sınıf öğrencilerinin evlerine, uzaktan eğitim vesilesiyle sempatik bir ingilizce öğretmeni misafir olmuştu. Bu öğretmenimizin adı Şeyma Koçer. 11 yıllık eğitimci. Anlattığı konuların etkili ve daha kalıcı olması için öğretmenimiz farklı bir yöntemle, video sırasında çocuklara hayvanları tanıtırken onların ilgisini çekmek adına, anlattığı hayvanın seslerini taklit ediyor. Bu sayede minik öğrencilerin ilgisini çekiyor. Öğretmenimiz çocukların seviyelerine inerek, hem onların anlamalarına yardımcı oluyor hem de eğitimin her şartta olabileceğini göstermiş oluyor. Takdire şayan bir hareket.
Bu eğlenceli ders videosu yayınlandıktan ve medyada çokça paylaşıldıktan hemen sonra Milli Eğitim bakanımız Ziya Selçuk'un, Şeyma öğretmeni arayarak tebrik ettiğini duyduk. Bakan yardımcısı da tweet atarak öğretmeni bu süreç sonrasında ziyaret etmek istediğini belirtti. Öğrencilerin motivasyonunu düşünen bir eğitimci için bakan, yardımcısı ve eğitim camiası tarafından takdir edilmek güzel bir duygu olsa gerek.
Öğretmenlik, yeri geldiğinde çocukla çocuk olmak, yeri geldiğinde onlar anlasın diye seviyelerine inmektir. Şeyma öğretmen bunu, mesleğini özveriyle icra eden tüm eğitimciler adına ispatlamış oldu. Hatta, haber kanalına yaptığı roportajında da:
‘Milyonlarca öğrencim oldu' derken aslında mesleğini ne kadar seven birisi olduğunu herkese hissettirmiş oldu. Tabi ki her güzelliğin peşinden maalesef bir linç girişimi oluyor. Neyse ki bu defa çok başarılı olamadılar.
Herkes tarafından takdir edilen Şeyma öğretmen bazı kesimler tarafından sözde mizah yapmak amacıyla eleştirildi ve dalga konusu haline getirildi. Ülkemizde mizah konusu farklı sosyal medya uygulamaları aracılığı ile bazen o kadar abartılıyor ki anlatamam. Son örneği de Şeyma öğretmendi. Kim olduklarını bilmediğimiz hatta bilsek de isimlerini zikretmekten geri duracağımız insanlar, öğretmenin anlatım tarzıyla dalga geçip alay konusu yapmışlar. Bu zihniyetteki insanlar bana göre maalesef, küçüklükten bu yana aldıkları eğitimin hakkını verememiş olanlar. Eğer gerçekten kadir kıymet bilen ve takdir etmeyi bilen insanlar olsalardı eleştirmek yerine alkışlamaları gerekirdi bu hareketleri. Umarım yaptıklarından dolayı pişmanlık duyarlar. Çok şükür ki çocukla çocuk olunması gerektiğini öğrencilerle hemhal olan ve eğitimcilere bunu her fırsatta anlatan bir Milli Eğitim bakanımız var.
Hatırlarsanız, yakın zamanda bakanımızın,
‘‘Hayaller gerçeklerin provasıdır. Hayal kurmasak gerçeği bu kadar güzel olmaz mutlu anların. Öğretmenlerimize, velilerimize, çocuklara gün içinde küçük bir oyun... Ben başlatayım
#okullaraçılınca bir liseye gidip pencereden gençlerle beraber ıslık çalacağım. Siz ne yapacaksınız? demesi ve gençlerin seviyelerine inerek onların dilinden konuşması, öğretmenimizin yaptığı çalışmanın ne kadar doğru olduğunu destekler nitelikte. Yine 23 Nisan'da koltuğunu öğrencilere devredemediği için öğrencilerin görsellerini illüstrasyon yoluyla paylaşan samimi bir Ziya öğretmen gördü Türkiye. Bu fotoğrafta tüm eğitimciler için bir örnek teşkil etmeli. Çocukla çocuk olmanın makamla, mevkiyle ve yaşla ilgisinin olmadığını anlayabilirsek ne mutlu bizlere.
Şeyma öğretmen gibi, ülkemizin her bir köşesinde işini hakkıyla yapan ve öğrencilerin geleceğin mimarı olmaları için gereken fedakarlığı gösteren her bir eğitimciye şükranlarımızı sunuyoruz. Şeyma öğretmen sadece bir örnek, bu şekilde iltifata tabi olacak tüm öğretmenlerimize minnettarız.
Umarım, öğrenciler ilerde: ‘‘iyi ki geçmişte bize dokunan bir öğretmenimiz oldu.'' diye bir anı anlatırlar ve o anıların kahramanı sizler olursunuz.