07 Kasım 2016

Zorlu coğrafyadayız uyuma lüksümüz yok

Fırat kalkanı ve Musul operasyonu peş peşe gelen iki büyük operasyon olarak bölgedeki taşları yerinden oynatmaya devam ediyor.

Türkiye'nin doğru hamle doğru zamanlama ile Suriye içinde ÖSO'yu destekleyerek sürdürdüğü ve bölge dengeleri açısından önemli bir hamle olarak duran operasyona karşılık olmak üzere ABD, İran ve Irak birlikleri alel acele Musul operasyonunu başlattılar. Türkiye'nin süpürdüğü Deaş güçlerinin Irak'a geçip Musul üzerine yürüyeceğini düşünen ABD ve müttefikleri erken davranıp Türkiye'nin el-Bab ve Rakka operasyonları öncesi bir operasyon başlattılar.

Ciddi miktarda bir sınır uzunluğuna sahip olduğu iki ülkeyle ilgili kendi sınırlarını koruma ve bu ülkelerde daha da derinleşecek insani ve askeri durumdan daha az etkilenmek üzere böylesi bir operasyonu geçirdiği darbe girişimine rağmen yapabilen bir ülke olarak tarihe geçecek olan Türkiye'nin büyük bir oyunu bozduğu da artık şaka filan da değil…

Türkiye içinde bu operasyonlara karşı çıkanlara verilecek en güzel cevabı İran lideri Ayetullah Hamaney'in yüksek askeri danışmanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, ki Firuzabadi İran'ın eski genel Kurmay başkanıdır, darbe girişimi gecesi İran güvenlik güçlerinin ülkenin birçok bölgesinde tam teyakkuz haline getirildiğini dile getirerek bu kadar stratejik meselede olması gerekeni açıkça bizim müzmin “hayır olmaz yapmayın kardeşim” diyenlere cevap verir gibi ifade etti.

Tümgeneral Firuzabadi, "Önlem aldıysak, Türkiye´den bir tehditle karşı karşıya olduğumuzdan dolayı değildi. Olası istenmeyen olayların İran´a sıçramaması için önlem aldık. O gece uçaklardan bazıları yanlışlıkla İran hava sahasına girebilirdi, yahut İran'a kaçmak isteyebilirdi. Bu kavga Türkiye'de oluyor bize ne diyemezdik" diye konuşarak, Uluslararası zorunlulukları bizim cahillere anlatmış oldu.

Ciddi bir tespit daha yaparak, Türkiye'nin İran için bir tehdit oluşturmadığını söyleyen Firuzabadi, "Türkiye'de güçlü bir sistem var, zaman zaman olan tehditlerde bazı terörist örgütlerden kaynaklı" diyerek malumun ilanını yapıyor. Aslında İran ile daha önceden beri PKK ve türevleri ile Halkın Mücahitleri örgütleri nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşandığını ima etmiş oldu.

Bölgenin şekillendirilmeye çalışıldığı bu süreçte İran ve Türkiye'nin karşı karşıya getirilmeye çalışılacağını artık sağır sultan bile duydu. İngilizlerin ve ABD'nin bu oyununu artık kör kayıkçı bile gördü. Lakin bizim körler ve sağırlar birbirlerini ağırlar misali ayan beyan meseleleri siyasi körlüklerinden dolayı göremiyorlar, görmek istemiyorlar.

Uzun bir çatışma süreç bizi bekliyor, Türkiye hamlelerini buna göre atıyor. Kimse Ortadoğu'da kolay bir yaşam beklemesin. En azından önümüzdeki 10 yıllık süreç zor günlere gebe, sonu Dünya savaşına bile çıkabilir. Müslüman akıllı olan ve bir delikten ikinci defa ısırılmayan kişidir, diyelim ve dikkatli olmaya devam edelim. Süreç hiçbir hatayı kaldırmaz, affetmez. Bu coğrafyada yaşayacaksak daima uyanık olacağız.

Atalarımızın da dediği gibi “su uyur, düşman uyumaz” hatta biz bir adım daha öteye gidelim bizim uyuklama lüksümüz de yoktur. Hadi bi daha silkinelim ve üstümüzdeki ölü toprağını atalım, İslam âlemi bizi bekliyor.