03 Kasım 2015

1 OY/un getirdikleri

Beş aylık fetret devri bitti nihayet. 7 Hazirandan 1 Kasıma millet ciddi manada bu ülkenin gerçek sevenlerinin kim olduğunu gördü. Seçim sonuçlarını hiçbir araştırma şirketi bilemedi. Gerçi zaten manipülatüf olduğunu herkeste biliyordu ya…

Geçen hafta Ankara'daydım kimse seçimle ilgili konuşmuyordu. Ben bunu hayra yormuş milletin oylarda pik yapacağını çevreme söylemiştim. Zira hafta içi görüştüğümüz Murat Yıldırım Bey anketlerde yüzde 47 oranını gördüklerini ama bunu açıklamaya taraftar olmadıklarını söylüyordu. Belki 45 olabilir inşallah diyordu.

Dört parti açısından ele almak gerekiyor sanırım bu seçimi…

Ak Parti: Bismillah ile başlayan seçim çalışmalarını Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Elhamdulillah ile noktaladı. Tüm sağ parti tabanlarından destek gördü, özellikle Hüda-Par ve MHP tabanları canla başla çalıştılar. Tuğrul Türkeş'in Bakanlığı kabulü MHP camiasının Ak Partiye evet demesine kapıyı araladı, eski ülkücü ve eski BBP genel başkanı Yalçın Topçu'nun desteği de gelince Türk cenahı için olumlu sonuçlar alınmış oldu. Kürtler içinde ise Hüda-Par genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun istikrar vurgusu bu cenahın oylarına yön tayin etti. Saadet tabanı ise Kamalak'ın müthiş! “Anayasa maddesine göre baraj yoktur” hikâyesini yutmadı. O cenahtan da oylar Ak Partiye gelmiş oldu. 2002 ruhu ayan beyan ortaya çıkmış oldu. İşte zaferi getiren ruhta buydu. Belki de halk Erdoğan'a seni başkan yaptırmadık ama bu kurtlara da yedirmeyiz demek istedi. Ak Parti içinden yeni parti çıkması hevesindekilerin hevesleri kursaklarında kaldı, en azından şimdilik. Davutoğlu liderlik konusunda tecrübe kazanmış oldu. Hatalarından ders alan parti aday seçiminde tekrar bazı hatalar yapsa da halk bunları görmezden geldi. Ak Parti için şimdi icraat zamanı, önceki seçimlerle asker vesayetini, yargı vesayetini yıkanlar bu seçimle Cemaat ve PKK vesayetini yıkacak gibi duruyorlar. Arkalarında ciddi halk desteği var. Her iki kişiden bir Ak Parti'ye oy verdi. Ama esasında halk Erdoğan'ın tartışılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığına güvenoyu verdi.

CHP: kendini tekrarlayan bir parti olarak yerinde saymaya devam etti. Alabileceğinin en üst seviyesine gelmiş bir parti olarak daha uzun yıllar iktidar şansı görünmeyen CHP, 7 Haziranda önüne kadar gelen iktidar şansını “restorasyon hükümeti kuralım” ifadesiyle beraber kaybetti. Halk Ak Parti'ye yetersiz kaldığından değil sadece uyarı mahiyetinde oy eksiltmesi yaptığını okuyamadı. CHP başarısız mı oldu derseniz, kesinlikle başarılıdır derim, çünkü alabileceği maksimum seviye zaten buydu.

MHP: 7 Haziran sonrası koalisyon çabalarında halkın iktidar ortağı olarak görmek istediği partiydi aslında, Bahçeli'nin HAYIR! cı tavrı hezimeti getirdi. Yıllardır 41 hesabı yapan Bahçeli bu seçimde 80 vekilini 41e düşürerek bu hesabı tutturdu. Hem iktidardan hem ana muhalefetten oldu. Belki de MHP camiası için daha üzücü olarak mecliste çoğunluk hesabında 4. Partiye kadar gerilemiş oldular. MHP de mukadder olan genel başkan değişimi olabilir mi, diye bir soru gelse; ya değişim ya da Bahçeli'nin dediği 5. Partinin kendi içinden çıkmasıyla karşı karşıya artık…

HDP: “seni başkan yaptırmayacağız”, “AKP ile hiçbir koalisyonda olmayacağız” “MHP ile koalisyon kurabiliriz”  bunlar HDP'nin 7 Haziran ardından sözleriydi hatırlarsanız. Kapıları kapatıp bu ülkeye hükümet kurdurmadılar. YDG-H'ın açtığı hendekler, kurduğu barikatlar bölge halkını bezdirdi, üstüne ne olduğunu bile bilmeden bazı HDP/DBP'li belediyelerin özerklik ilanları ve nihayet Yenişehir belediyesinin Karikatürlü Bilboard skandalı sonucu getirdi. 80 milletvekilinden 52'ye düştü HDP… 7 Haziranda yakaladığı müthiş guruplar ittifakını da koruyamadı. Meclise girmesi bile büyük şans oldu neredeyse… Muhtemelen HDP içinde eş bakanların değişimi gündeme gelecektir. Barış söylemi tekrar ön plana çıkacaktır. Bu dönemde HDP barış için önemli şans olacaktır, tekrar… HDP'nin görmesi ve doğru okuması gereken tek şart var belki de “silahlara tavır almak”

Bunlar bizim gördüklerimiz zira halk dinamik siyaseti iyi biliyor, kimse halkı artık algı operasyonlarıyla dize getiremiyor. Bu daha anlaşılmış oldu. Kısacası 1 Kasımda ciddi bir halk devrimi oldu, anlayana…