26 May 2021

​'19 MAYIS 1919 EFSANESİ'NE BİR DE BURADAN BAKIN!

Bugünlerde bir aziz dostumun tavsiyesi üzerine, Mehmet Hasan Bulut tarafından kaleme alınan ve İngiliz Ajan Aubrey Herbert’in Ortadoğu ve Balkanlarda yaptığı çalışmaları anlatan İngiliz Derviş* isimli kitabı okuyorum.

Yaklaşık 500 sayfalık bu kitap,  bir dönemin Orta doğusu ile ilgili çok ince ayrıntılarla dolu. Kitabın en önemli özelliği, dönemle ilgili Türk halkının okullarda okuduğu, resmi kaynaklarda yer alan ve resmi tarihçiler tarafından yazılan ‘pagan ezberi’ bilgiler yerine, İngiliz, Amerikalı, Fransız gibi yabancılar tarafından o günün Türkiye'si ve o günün Türkiye'nin kurucu kahramanları ile ilgili yazılmış gerçek bilgilerden ibaret  olması…

Hal böyle olunca tarihin kırılma anlarına ve  olaylara bakışta ortaya başka renkler de çıkıyor.  

Tarih konusunda adeta renk körü haline getirilmiş Türk Milleti için bu kitap bir şifre çözücü gibi….

Kitabı okurken özellikle 340. sayfasından itibaren ‘19 Mayıs 1919 Efsanesi’  bilgilerini tebessümle izletecek bilgiler karşıma çıktı. Bu bilgileri bugün  sizlerle paylaşmak istedim:

(…..) Yıldırım Orduları komutanı olarak ricat ederek Halep'e çekilen Mustafa Kemal, Halep'in 40 mil dışında kamp kurdu. Buraya bir kaç gün sonra gelen General Macandrew'a kendisi teslim oldu (Bulut,2019: 344-345).

(…..) Gelen emir üzerine  General Macandrew, Mustafa Kemal'i serbest bıraktı ve Onu lüks bir arabaya bindirip tren istasyonuna uğurladı. Trenle Anadolu'ya Geçen Mustafa Kemal, Adana'da kısa bir mola verdikten sonra*(1) 13 Kasım'da işgal altındaki İstanbul'a döndü. Mütarekenin imzalanmasından 2 hafta sonra İstanbul'a doğru ilerleyen İngiliz filosu, 12 Kasım 1918'de yani Çanakkale Harbi'nde sadece 3 sene sonra Çanakkale Boğazı'na girmiş ve İstanbul'u işgal etmişti.

(…..) Halep’ten gelen Mustafa Kemal, annesinin (Beşiktaş) Akaretler’de evi olmasına rağmen İngilizlerin kontrolü altındaki mıntıkada kalan ve casusların cirit attığı Pera Palas'a yerleşti Mustafa Kemal, ertesi gün Daily Mail gazetesinin muhabiri ve arkadaşı George Ward Price ile buluştu. Mustafa Kemal, George Ward Price, “Eğer İngilizler Anadolu için mesuliyet kabul edecek olurlarsa, tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir salahiyet dahilinde hizmetlerimi arz edebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim” dedi. ve kendisini İngilizlerin Karadeniz ordusunun başındaki Korgeneral Harrington ile görüştürmesini istedi.

Mustafa Kemal otelde kalırken birkaç defa da vurayım mensubu olduğu İngiliz Hilal'i Ahmer Cemiyeti'nin İstanbul komitesinin reisi rahip Robert Frew ile görüştü. Frew’in Amerikalılarla irtibatı devam ediyordu (Bulut,2019: 346-347).

(…..) İttihat ve Terakki Komitesi Meşrutiyet'ten sonra da mühim kararları almak için çoğu zaman Selanik Bankası'nın bu şubesinde toplanırdı.

Toplantıda Anadolu hareketinin lideri olarak Mustafa Kemal seçildi. Bundan haberdar olan İngilizler, Mustafa Kemal'i asayişi sağlamak üzere Anadolu'ya müfettiş olarak gönderilmesi için Sultan Vahideddin’i (Damat Ferit Paşa aracılığı ile/ Yazarın Notu) ikna ettiler.

Sultan, Anadolu'da silahları teslim alınmamış orduları ve İstanbul'un işgaline karşı gösterilen reaksiyonu organize ederek anlaşma esnasında işgal güçlerine karşı koz olarak kullanabileceğini düşündü. İstanbul’u işgal kuvvetlerine bırakarak kendisi Anadolu'ya geçemezdi. İstese bile İngilizler buna müsaade etmeyecekti. (Sultan Vahideddin, çeşitli emparyal mahfillerde konuşulan ‘Vatikan’daki  Papa’ gibi, ‘İstanbul’daki Sultan’ formülüne oynuyordu./Yazarın Notu)

Sultan, 22 Kasım'da Mustafa Kemal ile  görüşürken endişeli olduğu her halinden belliydi. Ona “Ordu'nun kumandan ve subayları eminim ki seni çok severler. Onlardan bana bir fenalık gelmeyeceğine teminat verir misin?” diye sordu. Ertesi hafta Yıldız Sarayı'nda tekrar görüştüler ve Sultan taşıdığı tüm şüphelere rağmen, Mustafa Kemal'i Anadolu'ya göndermeye karar verdi (Bulut,2019: 348).

(…..) (Batılı Filozof) Makyavelli, “Kendi kanunları ve hürriyet içinde yaşayamaya alışkın devletler ele geçirildiğinde  elde tutmanın 3 yolu vardır: İlki, onları ortadan kaldırmak. İkincisi, gidip orada yerleşip oturmak. Üçüncüsü, vergiye bağlamak ve içeride sana yerli halkın dostluğunu sağlayacak az sayıda kişiden oluşmuş bir hükümet kurarak kendi kanunları ile yaşamalarına izin vermektir.

Böylece bu hükümet o hükümdar tarafından kurulduğu için onun gücüne ve dostluğuna ihtiyaç duyduğundan o Devleti ayakta tutmak için her yola başvurur. Hür yaşamaya alışkın bir kenti, başka yollara müracaat etmek yerine, kendi halkı ile idare ederek elde tutmak daha kolaydır” diyordu. Bu yerli halkın dostluğunu sağlayacak az sayıda kişinin halkın gözünde nasıl büyütüleceklerini  ise şu şekilde izah ediyordu: Çoğu kişi akıllı bir hükümdarın fırsatını bulur bulmaz, kurnazlıkla kendisine düşmanlar meydana getirerek ve meydana getirdiği bu düşmanları tepeleyip itibarını kendiliğinden artırması icab ettiğini düşünür.

O zaman kendi kendilerini idare edecek Türklere liderlik yapacak kişiye bir düşman lazımdı New Europa grubu harekete geçti ve Rothschild’lerin Vickers silah şirketinin başındaki Zaharoff,  İngiltere başvekili Lloyd George ve Yunanistan başvekili Venezilos ile buluşarak onlarla Anadolu'ya asker çıkarma meselesini konuştu. Zaharoff, Yunan ordusunun Anadolu operasyonunu kendi cebinden finanse edecekti

Bunun üzerine İngiltere başvekili Lloyd George,  Mustafa Kemal'in muayene olduğu Rothschild Hastanesi'nin Başhekimi Otto Zuckerkandl’ın akrabası ve Fransa başvekili Clemenceau, İtalya başvekili Orlando ve Amerika Birleşik Devletleri Reisi Wilson, Paris'te Yunanlıların Anadolu'ya çıkışı üzerinde anlaştılar. Yunan ordusunun çıkışından evvel, İngiliz İtalyan ve Fransızlar Anadolu'da işgallere giriştiler.

Anadolu'nun her yerinde peş peşe müdafaa-i hukuk cemiyetleri kuruldu. Minber ve büyük Mecmua gibi İttihatçıların çıkarttıkları gazete ve mecmualarda Mustafa Kemal'in reklamı yapılmaya başlanmıştı Anadolu artık Halaskar kurtarıcı Mustafa Kemal'in gelişini bekliyordu (Bulut,2019: 352-353).

(…..) Yakın Doğu Yardım cemiyetinim mensuplarından gazeteci William T.Ellis,  Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan bir ay önce New York Herald gazetesinde çıkan makalesinin sonunda Türkiye'nin son yıllarını şöyle anlatmıştı: Dünyanın bu köşesi yine karışıklık içerisinde. Yeni ve daha iyi bir liderlik beklerken insan merak ediyor. Selanik'in güçlü Yahudileri tekrar günün adamını çıkaracak mı? (Bulut,2019: 357-358).

(…..) Bu arada Fransız ihtilaline ve Napolyon'a olan hayranlığını her fırsatta dile getiren Mustafa Kemal, Samsun'a çıkmış buradaki İngiliz subaylarla bir toplantı yaptıktan sonra Havza ve Amasya gitmişti. (Bulut,2019:359). (Bu yol, günümüzde Havza Belediyesi tarafından ‘Kurtuluş  Yolu’ olarak ilan edilmiş durumdadır/Yazarın Notu)

(…..)İngiliz Albay Alfred Robinson, Erzurum Kongresi başlamadan önce Mustafa Kemal ile uzun uzun konuştu. Kongrenin son günü yani 7 Ağustos'ta şehirden ayrılmadan evvel Mustafa Kemal ile üç buçuk saatlik bir görüşme yaptı. Geleceğe dair ihtimallerden ve milliyetçi hareketten bahsettiler  (Bulut,2019:361).

………..

Velhasılıkelam, yazarın değerli  araştırmasını şöyle  özetleyebiliriz: Bir ilçenin kaymakamı ile bir köyün muhtarı bir plan dahilinde köy halkını  ikiye bölüp önce savaştırsa, sonra barıştırsa, köylülerin bu planı ruhu bile duymayabilir. Hatta birer şükran abidesi olarak kaymakamın heykelini ilçe merkezine, muhtarın heykelini köy meydanına dikebilirler.

Ortadoğu ve Afrika’daki ülkelerin 1.Dünya savaşı ve kolonyal dönem sonrası umumen kaderleri bu anlamda tecelli etmiştir. Özellikle Afrika ülkelerinin en büyük meydanları kolonyal dönem  valilerinin devasa heykelleri ile süslüdür.

Kitap İçin Bakınız: *Bulut Mehmet Hasan,(2019), İngiliz Derviş, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık

 

İLAVE NOTLAR:

*1) Mustafa Kemal Paşa’nın Halep’te İngilizler tarafından serbest bırakılmasının ardından ülkenin kurtuluşu için bulduğu çözümlerden biri ‘kendisinin Harbiye Nazırı olarak Ahmet İzzet Paşa Hükümeti’ne dahil olabilmesidir.’ Mustafa Kemal Paşa, o zaman hükümette yer alabilseydi memleketin içine sürüklendiği bu muhataranın önüne geçebileceğine inanmaktadır. Mustafa Kemal Paşa, bu düşünce istikametinde Ahmet İzzet Paşa’ya Suriye topraklarından dönerken Adana’dan bir telgraf çeker.

Mustafa Kemal Paşa, Padişah’a da Talat Paşa’nın azledilmesi, kabineyi Ahmet İzzet Paşa’nın kurması ve kabinede kendisinin Harbiye Nazırı olduktan başka, Fethi Bey, Rauf Bey, Hayri Efendi, Tahsin, Azmi ve İsmail Canbulat’ın görevlendirilmesi yolunda bir telgraf çekmiştir.

Kemalist araştırmacı Alev Coşkun, telgraf olayını şöyle anlatmaktadır: Mustafa Kemal, Ahmet İzzet Paşa henüz sadrazam olmadan Vahdettin'e telgraf çekiyor. "Ahmet İzzet Paşa'nın başkanlığında Fethi Okyar, Tahsin Uzer, Rauf Orbay, İsmail Canbulat, Azmi Bey, Şeyhülislam Mustafa Hayri Bey ve bendenizin de dâhil olduğu bir kabine kurun" diyor (Coşkun,2011:61).

*2) Kemalist Araştırmacı Alev Coşkun da Ward Price görüşmesini doğrulamakta ve bu konuya şöyle destek vermektedir: Mustafa Kemal, Pera Palas'ta bir İngiliz Generalle konuşur. Kimilerine göre bu General, Harrington'dur. İngilizlerle konuştuğu da sabittir, yani generalin direk kendisiyle görüştüğü sabittir (Coşkun,2011:74).