'19 MAYIS 1919 EFSANESİ'NE BİR DE BURADAN BAKIN!
Bugünlerde bir aziz dostumun tavsiyesi üzerine, Mehmet Hasan Bulut tarafından kaleme alınan ve İngiliz Ajan Aubrey Herbert’in Ortadoğu ve Balkanlarda yaptığı çalışmaları anlatan İngiliz Derviş* isimli kitabı okuyorum.
Yaklaşık 500 sayfalık bu kitap, bir dönemin Orta doğusu ile ilgili çok ince
ayrıntılarla dolu. Kitabın en önemli özelliği, dönemle ilgili Türk halkının
okullarda okuduğu, resmi kaynaklarda yer alan ve resmi tarihçiler tarafından yazılan
‘pagan ezberi’ bilgiler yerine, İngiliz, Amerikalı, Fransız gibi yabancılar
tarafından o günün Türkiye'si ve o günün Türkiye'nin kurucu kahramanları ile
ilgili yazılmış gerçek bilgilerden ibaret olması…
Hal böyle olunca tarihin kırılma anlarına ve olaylara bakışta ortaya başka renkler de
çıkıyor.
Tarih konusunda adeta renk körü haline getirilmiş Türk
Milleti için bu kitap bir şifre çözücü gibi….
Kitabı okurken özellikle 340. sayfasından itibaren ‘19 Mayıs
1919 Efsanesi’ bilgilerini tebessümle izletecek
bilgiler karşıma çıktı. Bu bilgileri bugün sizlerle paylaşmak istedim:
(…..) Yıldırım Orduları komutanı olarak ricat ederek Halep'e
çekilen Mustafa Kemal, Halep'in 40 mil dışında kamp kurdu. Buraya bir kaç gün
sonra gelen General Macandrew'a kendisi teslim oldu (Bulut,2019: 344-345).
(…..) Gelen emir üzerine General Macandrew, Mustafa Kemal'i serbest
bıraktı ve Onu lüks bir arabaya bindirip tren istasyonuna uğurladı. Trenle
Anadolu'ya Geçen Mustafa Kemal, Adana'da kısa bir mola verdikten sonra*(1) 13 Kasım'da işgal altındaki
İstanbul'a döndü. Mütarekenin imzalanmasından 2 hafta sonra İstanbul'a doğru
ilerleyen İngiliz filosu, 12 Kasım 1918'de yani Çanakkale Harbi'nde sadece 3
sene sonra Çanakkale Boğazı'na girmiş ve İstanbul'u işgal etmişti.
(…..) Halep’ten gelen Mustafa Kemal, annesinin (Beşiktaş)
Akaretler’de evi olmasına rağmen İngilizlerin kontrolü altındaki mıntıkada
kalan ve casusların cirit attığı Pera Palas'a yerleşti Mustafa Kemal, ertesi
gün Daily Mail gazetesinin muhabiri ve arkadaşı George Ward Price ile buluştu.
Mustafa Kemal, George Ward Price, “Eğer İngilizler Anadolu için mesuliyet kabul
edecek olurlarsa, tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak
ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir salahiyet dahilinde hizmetlerimi arz
edebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim” dedi.
ve kendisini İngilizlerin Karadeniz ordusunun başındaki Korgeneral Harrington
ile görüştürmesini istedi.
Mustafa Kemal otelde kalırken birkaç defa da vurayım mensubu
olduğu İngiliz Hilal'i Ahmer Cemiyeti'nin İstanbul komitesinin reisi rahip
Robert Frew ile görüştü. Frew’in Amerikalılarla irtibatı devam ediyordu
(Bulut,2019: 346-347).
(…..) İttihat ve Terakki Komitesi Meşrutiyet'ten sonra da
mühim kararları almak için çoğu zaman Selanik Bankası'nın bu şubesinde
toplanırdı.
Toplantıda Anadolu hareketinin lideri olarak Mustafa Kemal
seçildi. Bundan haberdar olan İngilizler, Mustafa Kemal'i asayişi sağlamak
üzere Anadolu'ya müfettiş olarak gönderilmesi için Sultan Vahideddin’i (Damat Ferit Paşa aracılığı ile/ Yazarın Notu)
ikna ettiler.
Sultan, Anadolu'da silahları teslim alınmamış orduları ve
İstanbul'un işgaline karşı gösterilen reaksiyonu organize ederek anlaşma
esnasında işgal güçlerine karşı koz olarak kullanabileceğini düşündü. İstanbul’u
işgal kuvvetlerine bırakarak kendisi Anadolu'ya geçemezdi. İstese bile
İngilizler buna müsaade etmeyecekti. (Sultan
Vahideddin, çeşitli emparyal mahfillerde konuşulan ‘Vatikan’daki Papa’ gibi, ‘İstanbul’daki Sultan’ formülüne
oynuyordu./Yazarın Notu)
Sultan, 22 Kasım'da Mustafa Kemal ile görüşürken endişeli olduğu her halinden
belliydi. Ona “Ordu'nun kumandan ve subayları eminim ki seni çok severler. Onlardan
bana bir fenalık gelmeyeceğine teminat verir misin?” diye sordu. Ertesi hafta
Yıldız Sarayı'nda tekrar görüştüler ve Sultan taşıdığı tüm şüphelere rağmen,
Mustafa Kemal'i Anadolu'ya göndermeye karar verdi (Bulut,2019: 348).
(…..) (Batılı Filozof) Makyavelli, “Kendi kanunları ve
hürriyet içinde yaşayamaya alışkın devletler ele geçirildiğinde elde tutmanın 3 yolu vardır: İlki, onları
ortadan kaldırmak. İkincisi, gidip orada yerleşip oturmak. Üçüncüsü, vergiye
bağlamak ve içeride sana yerli halkın dostluğunu sağlayacak az sayıda kişiden
oluşmuş bir hükümet kurarak kendi kanunları ile yaşamalarına izin vermektir.
Böylece bu hükümet o hükümdar tarafından kurulduğu için onun
gücüne ve dostluğuna ihtiyaç duyduğundan o Devleti ayakta tutmak için her yola
başvurur. Hür yaşamaya alışkın bir kenti, başka yollara müracaat etmek yerine,
kendi halkı ile idare ederek elde tutmak daha kolaydır” diyordu. Bu yerli
halkın dostluğunu sağlayacak az sayıda kişinin halkın gözünde nasıl büyütüleceklerini
ise şu şekilde izah ediyordu: Çoğu kişi
akıllı bir hükümdarın fırsatını bulur bulmaz, kurnazlıkla kendisine düşmanlar
meydana getirerek ve meydana getirdiği bu düşmanları tepeleyip itibarını
kendiliğinden artırması icab ettiğini düşünür.
O zaman kendi kendilerini idare edecek Türklere liderlik
yapacak kişiye bir düşman lazımdı New Europa grubu harekete geçti ve Rothschild’lerin
Vickers silah şirketinin başındaki Zaharoff, İngiltere başvekili Lloyd George ve Yunanistan
başvekili Venezilos ile buluşarak onlarla Anadolu'ya asker çıkarma meselesini
konuştu. Zaharoff, Yunan ordusunun Anadolu operasyonunu kendi cebinden finanse
edecekti
Bunun üzerine İngiltere başvekili Lloyd George, Mustafa Kemal'in muayene olduğu Rothschild Hastanesi'nin
Başhekimi Otto Zuckerkandl’ın akrabası ve Fransa başvekili Clemenceau, İtalya
başvekili Orlando ve Amerika Birleşik Devletleri Reisi Wilson, Paris'te
Yunanlıların Anadolu'ya çıkışı üzerinde anlaştılar. Yunan ordusunun çıkışından
evvel, İngiliz İtalyan ve Fransızlar Anadolu'da işgallere giriştiler.
Anadolu'nun her yerinde peş peşe müdafaa-i hukuk cemiyetleri
kuruldu. Minber ve büyük Mecmua gibi İttihatçıların çıkarttıkları gazete ve
mecmualarda Mustafa Kemal'in reklamı yapılmaya başlanmıştı Anadolu artık
Halaskar kurtarıcı Mustafa Kemal'in gelişini bekliyordu (Bulut,2019: 352-353).
(…..) Yakın Doğu Yardım cemiyetinim mensuplarından gazeteci
William T.Ellis, Mustafa Kemal Samsun'a
çıkmadan bir ay önce New York Herald gazetesinde çıkan makalesinin sonunda
Türkiye'nin son yıllarını şöyle anlatmıştı: Dünyanın bu köşesi yine karışıklık
içerisinde. Yeni ve daha iyi bir liderlik beklerken insan merak ediyor.
Selanik'in güçlü Yahudileri tekrar günün adamını çıkaracak mı? (Bulut,2019:
357-358).
(…..) Bu arada Fransız ihtilaline ve Napolyon'a olan
hayranlığını her fırsatta dile getiren Mustafa Kemal, Samsun'a çıkmış buradaki
İngiliz subaylarla bir toplantı yaptıktan sonra Havza ve Amasya gitmişti. (Bulut,2019:359).
(Bu yol, günümüzde Havza Belediyesi
tarafından ‘Kurtuluş Yolu’ olarak ilan
edilmiş durumdadır/Yazarın Notu)
(…..)İngiliz Albay Alfred Robinson, Erzurum Kongresi
başlamadan önce Mustafa Kemal ile uzun uzun konuştu. Kongrenin son günü yani 7
Ağustos'ta şehirden ayrılmadan evvel Mustafa Kemal ile üç buçuk saatlik bir
görüşme yaptı. Geleceğe dair ihtimallerden ve milliyetçi hareketten bahsettiler
(Bulut,2019:361).
………..
Velhasılıkelam, yazarın değerli araştırmasını şöyle özetleyebiliriz: Bir ilçenin kaymakamı ile
bir köyün muhtarı bir plan dahilinde köy halkını ikiye bölüp önce savaştırsa, sonra
barıştırsa, köylülerin bu planı ruhu bile duymayabilir. Hatta birer şükran
abidesi olarak kaymakamın heykelini ilçe merkezine, muhtarın heykelini köy
meydanına dikebilirler.
Ortadoğu ve Afrika’daki ülkelerin 1.Dünya savaşı ve kolonyal
dönem sonrası umumen kaderleri bu anlamda tecelli etmiştir. Özellikle Afrika
ülkelerinin en büyük meydanları kolonyal dönem
valilerinin devasa heykelleri ile süslüdür.
Kitap İçin Bakınız: *Bulut Mehmet Hasan,(2019), İngiliz Derviş,
İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık
İLAVE
NOTLAR:
*1) Mustafa
Kemal Paşa’nın Halep’te İngilizler tarafından serbest bırakılmasının ardından ülkenin
kurtuluşu için bulduğu çözümlerden biri
‘kendisinin Harbiye Nazırı olarak Ahmet İzzet Paşa Hükümeti’ne dahil
olabilmesidir.’ Mustafa Kemal Paşa, o zaman hükümette yer alabilseydi
memleketin içine sürüklendiği bu muhataranın önüne geçebileceğine inanmaktadır.
Mustafa Kemal Paşa, bu düşünce istikametinde Ahmet İzzet Paşa’ya Suriye
topraklarından dönerken Adana’dan bir telgraf çeker.
Mustafa Kemal Paşa, Padişah’a da Talat Paşa’nın azledilmesi,
kabineyi Ahmet İzzet Paşa’nın kurması ve kabinede kendisinin Harbiye Nazırı
olduktan başka, Fethi Bey, Rauf Bey, Hayri Efendi, Tahsin, Azmi ve İsmail Canbulat’ın görevlendirilmesi
yolunda bir telgraf çekmiştir.
Kemalist araştırmacı Alev Coşkun, telgraf olayını şöyle anlatmaktadır:
Mustafa Kemal, Ahmet İzzet Paşa henüz sadrazam olmadan Vahdettin'e telgraf
çekiyor. "Ahmet İzzet Paşa'nın başkanlığında Fethi Okyar, Tahsin Uzer,
Rauf Orbay, İsmail Canbulat, Azmi Bey, Şeyhülislam Mustafa Hayri Bey ve bendenizin
de dâhil olduğu bir kabine kurun" diyor (Coşkun,2011:61).
*2) Kemalist Araştırmacı Alev Coşkun da Ward
Price görüşmesini doğrulamakta ve bu konuya şöyle destek vermektedir: Mustafa
Kemal, Pera Palas'ta bir İngiliz Generalle konuşur. Kimilerine göre bu General,
Harrington'dur. İngilizlerle konuştuğu da sabittir, yani generalin direk
kendisiyle görüştüğü sabittir (Coşkun,2011:74).