26 Ocak 2018

26 Ocak'ta aslında ne oldu?

26 Ocak 1970: Türkiye artık kabuk değiştiriyor, yeni toplum sınıfları siyasette kendilerini ifade etmek için zemin arıyorlardı. Nitekim bu arayışların bir yansıması olarak Anadolu'nun küçük sermayesini ve dini değerlerini temsil eden kesimler 26 Ocak 1970'de Milli Nizam Partisi'ni kurdular. ‘Liderliğini TOBB eski Genel Sekreteri ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın yaptığı bu grup Anadolu'da kısa bir sürede teşkilatlanmaya başladı.'

Dönemin kanaat önderlerinden Mehmet Kırkıncı Hoca MNP'nin kuruluş sürecini hatıralarında  şöyle anlatıyor: Zübeyir Ağabey, çoğu zaman beni İstanbul'a çağırdı.Necmettin Erbakan Bey, Tevfık Paksu, Hüsamettin Akmumcu, birleşip yeni bir parti kuracaklarmış. Allah korusun bu yeni parti din namına kurulduğu için Müslümanları birbirine düşürür ve hizmetimize zarar verir. Buna bir çözüm bulmalıyız” dedi.Bu konularda Tahsin Tola Ağabey benden daha tecrübeli idi. Bana, “Hocam, öncelikle Tevfik Bey'i dinleyelim. Bakalım, yeni bir parti kurmaya neden lüzum görmüşler. Önce onu bir anlayalım” dedi. Ben de kabul edince Tevfik Bey'e bunu sorduk.

Bize şunları anlattı:“Ben Adalet Partisi'nden Adana mebusuydum. Fakat bu son seçimlerde Adalet Partililer bana oyun ettiler. Beni liste dışında bıraktılar. Ben de onlara kızdım. Bu kızgınlıkla Ankara'ya gitmiştim. Orada Necmettin Bey'i gördüm. Ona, “Yeter bu Masonların peşinden koştuğumuz. Biz de yeni bir parti kuralım.” diye teklifte bulundum. O da kabul etti.

Necmettin Bey'le prensip olarak anlaşmıştık. Fakat Necmettin Bey, "Ben Şeyhim Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin iznini almadan bu işe giremem. Önce onunla bir konuşayım” dedi.

Necmettin Bey daha sonra “Şeyhimin duası bizimle olduktan sonra biz bu işi başarırız” dedi ve bana:“Siz Nurcuları toplarsınız, ben de tarikatçıları. Böylece rahatlıkla Komünistler ile Masonları saf dışı bırakarak bu millete hizmet ederiz” dedi. Uzun müzakereler sonunda şöyle bir plân belirledik.Gelecek seçimlerde yirmi kişiyi Adalet Partisi'nden mebus adayı gösterelim. Daha sonra bu mebuslar Adalet Partisi'nden istifa etsinler ve böylece Meclis'te grubu bulunan yeni bir parti kurmuş olalım.Adaylığını koyan mebuslar seçimi kazandılar. Fakat bu mebusların içinden sadece Hüsamettin Akmumcu istifa etti. Diğerleri Adalet Partisi'ne ihanet edemeyeceklerini söylediler ve istifa etmediler. Biz de yeni partiyi dışarıdan kurmaya karar verdik.”   (Kırkıncı,2004:218-219-220)