23 May 2018

37. Kitap ve Kültür Fuarı Ayasofya’nın gölgesinde açıldı

Türkiye Diyanet Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ. iş birliğiyle düzenlenen ve Ramazanın ilk günü itibari ile okuyucuların ziyaretine açılan fuarın resmi açılışı gerçekleştirildi.

Bu önemli fuarın açılışını ise Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Diyanet İşleri Başkanlığı bürokratlarının katılımıyla yapıldı.

Basın Yayın Birliği Derneği ve ESKADER' in destekleriyle, İstanbul'daki ramazan etkinlikleri kapsamında açılan fuar bu yıl, Ayasofya ile Sultanahmet meydanlarının birleştiği yerde ziyaretçileri ağırlıyor.

Fuarın açılışında konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye'nin dünyada ekonomik gelişim açısından 17'nci sırada yer aldığını belirterek, "Fakat basılı yayın eser, kitap yayınlamada dünyada 11'inci sıradayız. Aslında çok da kötü bir yerde değiliz." dedi.

Şahin, 2017 yılında Türkiye'de 64 bin civarında yeni eser yayınlandığını aktararak, şöyle devam etti:

"Türkiye artık kendi sınırlarını aşıp, kendi telif eserlerini dünyaya tanıtmaya başladı. Son fuarımızda galiba 600'ı aşkın kendi yazarlarımızın, mütefekkirlerimizin eserleri, başka dillere çevrilmek üzere telif anlaşması yapıldı. Bu rakam yeterli değil belki ama sevindirici bir gelişme. Türkiye bu anlamda kabuğunu kırarak, dünyaya kendini hem fikri, edebi hem de estetik alanda anlatmaya başlıyor."

"Yeni neslimizin kitaba ısındırılması önemli"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da fuarın ilk olarak 1983 yılında "Sultanahmet Dini Yayınlar Kitap Fuarı" adıyla yine Sultanahmet'te başladığını hatırlattı.

Daha sonraki yıllarda ise Beyazıt Meydanı'nda devam eden fuara ilişkin birçok eleştirinin geldiğini dile getiren Uysal, "Bu yıl fuar burada inşallah ilk ihtişamına tekrar kavuşur diyoruz." dedi.

Uysal, Türkiye Diyanet Vakfı'nın böyle bir kültür organizasyonuna öncülük etmesinin önemli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Günümüzde görsel medyanın çok ağırlık kazandığı, yazılı, kültürel eserlerin biraz ikinci plana itildiği bir dönemde böyle bir fuarın okuyucuyla, yazarların, kitapların buluşması, yeni neslimizin kitaba ısındırılması önemli diye düşünüyorum. İnşallah bunun için hep beraber emek vereceğiz. Bu emek inanıyorum ki gelecek nesilleri kültürle buluşturma adına önümüzdeki dönemlerde meyvelerini verecek."

Fuarda 400 kitabevi yer alıyor

Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat ise vakıf olarak dünyanın birçok yerinde hayri ve sosyal faaliyetlerin yanı sıra kitap ve kültürel etkinlikleri de her yıl ramazan ayında devam ettirdiklerini söyleyerek, "Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmanın yanı sıra vakıf olarak, ilmi ve kalıcı eserler üretiyor; kültür hizmetlerini de aksatmadan sürdürüyoruz." diye konuştu.

Polat, fuara her geçen yıl daha fazla yayınevinin katıldığına işaret ederek, şunları anlattı:

"Fuarımız imza günleri, yazar söyleşileri ve çeşitlik etkinliklerle ramazan sonuna kadar devam edecektir. Fuarımızda yaklaşık 400 kitabevi, 100 bine yakın eseri, 263 stantta kitapseverlerin beğenisine sunulacaktır. Okurlar fuarımızda yayınevlerinin yeni eserleri ile tanışacak ve rehberimiz Kur'an-ı Kerim'i daha çok boyutlu anlayabilme imkanına kavuşacaktır. İslam tarihi ile ilgili eserlerin yanı sıra inanç, ibadet, ahlak eserleri, kültür, sanat ve edebiyat eserlerine de ulaşabileceklerdir."

Açılışta, Basın Yayın Birliği Başkanı Emrah Kısakürek'in yanı sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı da bir konuşma yaptı.

Türkiye Kitap ve Kültür Fuarları, yazar-yayıncı-okur buluşmaları için 37 Ramazan'la bütünleşen tarihî mekânları değerlendirmeye devam ediyor.

37 Yıldır kesintisiz devam ediyor

Türkiye Diyanet Diyanet Vakfı, bu fuarlarla toplumu kitapla buluşturmanın yanı sıra cami avlularını, meydanları ve tarihî alanları kültür merkezi haline dönüştürerek medeniyet algısını geliştirmeyi amaçlıyor. Dünyanın gözdesi olan İstanbul Ayasofya-Sultanahmet Meydanı'na kurulan dev çadır, kitap dostlarının aradığı esere ulaşabilmek için rahatça gezebilmelerine ve alışveriş yapabilmelerine imkân tanıyor.

Türkiye Diyanet Vakfı'nın 1983 yılında ilk defa Ankara'da başlattığı fuar geleneği, 1984 yılında İstanbul'a taşınarak günümüze kadar kesintisiz olarak devam etti. Ramazan aylarında Kadir Gecesi'ne kadar okuyucuları kitap ve yazarlarla buluşturan fuar, her yıl sabırsızlıkla beklenen bir kitap şölenine dönüştü. 28 yıl boyunca İstanbul Sultanahmet Camii avlusunda gerçekleşen organizasyon, İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projesi Yürütme Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.'nin talep ve desteği ile Beyazıt Meydanı'na taşınmıştı. Bu yıl ise herkesin geri dönmesi için özlemle beklediği Sultanahmet'te Ayasofya Camii önünde açıldı. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarları 2010 yılından bu yana İBB Kültür A.Ş. ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın desteğiyle gerçekleşiyor.

Fuar, 10 Haziran Kadir Gecesi akşamına kadar 11.00-24.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek.

 

“Bilinçli tutulan oruç kanserli hücreleri temizliyor”

Ramazan etkinlikleri kapsamında Bağcılar'da dinleyicileri ile bir araya gelen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, orucun kanser tedavisinde bilimsel olarak kullanıldığını belirterek “Japonya ve Amerika'da iki tıbbi araştırma yayınlandı. Yaklaşık 16 saat aç kalan bir bedende vücut kanserli hücreleri temizliyor. Yani bilinçli tutulan oruç kanserli ve hasarlı hücreleri temizliyor” dedi. Saraç, iftar ve sahurda tüketilecek gıdalarla ilgili de tüyolar verdi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, Bağcılar Belediyesi'nin düzenlediği Ramazan Etkinliği programına konuk oldu. Kirazlı Metro İstasyonu Etkinlik Alanı, Dr. Saraç'ı dinlemek isteyen vatandaşlarla doldu taştı.

Programa gösterilen ilgiden memnun kalan Saraç, “Bağcılar'ı çok seviyorum. Her gelişimde sizi burada görmek beni çok mutlu ediyor. Teşekkür ediyorum” diyerek başladığı konuşmasında orucun bedene etkileri, Ramazan ayında nasıl beslenilmesi gerektiği konularında bilgi verdi.

Orucun kanserli hücreleri temizlediğini söyleyen Saraç, “Japonya ve Amerika'da iki tane tıbbi araştırma yayınlandı. Bu tıbbi araştırma diyor ki ‘Yaklaşık 16 saat aç kalan bir beden de vücut kanserli hücreleri temizliyor. Bizim tuttuğumuz oruç da bu kadar.16 saat aç kalırsak bağırsaklardaki beyaz kan kanserli hücreleri yiyor ve öldürüyor. Aynı zamanda hasarlı ve hasta hücreleri de temizliyor onları da parçalıyor. Yani oruç şu an kanser tedavisinde bilimsel olarak kullanılıyor. Yani bilinçli tutulan oruçta vücut, kanserli ve hasarlı hücreleri temizliyor” dedi.

“Tok karınla tatlı yemek yavaş bir intihardır”

Saraç, iftar ve sahurda tüketilmesi gereken gıdalar hakkında tüyolar verirken kesinlikle yapılmaması gerekenlerle ilgili de sert uyarılarda bulundu. İftarda hurmanın önemine dikkat çeken Saraç, “Bir iri veya 3 küçük hurmayla orucunuzu açın. Çünkü hurmanın içinde çok kıymetli doğal şeker ve mineraller var. Aç olan bir fizyolojinin en acil ihtiyacı olan temel gıdayı hurma sağlıyor. Bitikler aleminde hayvanlar alemine en yakın olan gıdadır. Dolayısıyla çok besleyici. İçinde magnezyum var bağırsakları çalıştırıyor kaslara iyi geliyor; kalsiyum var kemikleri güçlendiriyor” dedi.

İftar sofrasında tatlı yemeyi intihar etmeye benzeten Saraç, şunları söyledi: “Bir gün protein bir gün de karbonhidrat ağırlıklı şeyler yiyin. Beyaz ekmeği mümkünse yemeyin çocuklarınıza da yedirmeyin. Beyaz ekmek vücutta hasar yapıyor. Mikropsuz iltihap yapıyor dikkat din. Beyaz unu hayatınızdan çıkarın. En büyük hatamız iftar sofrasında hemen gelen tatlıları yemek.  Tok karınla tatlı yemek yavaş bir intihardır. Çünkü kan şekeri yemekle yükselirken onu düşürmekle görevli pankreasta aşırı miktarda insülin salgılıyor. Ne kadar çok insülin salgılatırsan o kadar çok yaşlanıyorsun ve hormonları bozuyorsun. Göbekte ve belde yağlanma oluyor. Kanser ve birçok hastalığın ön işaretlerinden biri göbek ve belde yağlanma. Tatlıyı iftardan 2 saat sonra yiyin”

 

KONYALILAR İFTARDA ÖĞRENCİLERİ ÖDÜLLENDİRDİLER

İstanbul Konyalılar Derneği ile Vakfı'nın birlikte organize ettikleri iftar programı ve 'Mustafa Öncel Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni' yoğun bir katılımla gerçekleşti. 
İftar yemeği öncesinde yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri  Öncel ailesinin fertleri tarafından takdim edildi.

Programda ayrıca Tema koşusuna ve fidan dikimi projesine katılan ve destek veren öğrencilere de ödüllendirilerek teşekkür edildi.
İftar ve ödül törenine  çok sayıda hemşeri derneği başkanı ve yöneticileri iştirak etti. 

Dernek Başkan Yardımcısı Bahri Özdinç derneğin çalışmalarını aktardığı konuşmasında her daim öğrencilere desteklerinin süreceğinin müjdesini verdi.

Juri Başkanı Dernek Eski Başkanı Yazar Hasan Eskil yaptığı konuşmada, dereceye girsin girmesin yarışmaya eser gönderen herkese teşekkür etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve Eski Milletvekillerinden Sait Gönen programda kısa bir selamlama konuşması yaptılar.

Ödül Alan Öğrenciler

Birinci: “Memleket sevgisi”  Muhammet Çınarka 5 bin Türk Lirası;

İkinci: “Sevdanın memleketi” Memiş Kemal Acar 4 Bin Türk Lirası;

Üçüncü: “Sevmek gibi gönülden olsun” Tuba Dindar 3 Bin Türk Lirası ile ödüllendirildiler.