06 Ocak 2018

6 Ocak'ta aslında ne oldu?

6 Ocak 2012: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklu yargılanmak üzere cezaevine kondu.

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, askerlik faaliyetleri dışında da zaman zaman kamuoyuna yansıyacak icraatlara imza atan bir generaldi.

3 Mart 2004 günü Ankara Ticaret Odası'nın Hilafetin kaldırılması münasebetiyle düzenlediği toplantı tam bir darbe organizasyonuna çevrilmişti. ADD tarafından organize edilen, bildirileri İlhan Selçuk tarafından hazırlanan toplantıya dönemin kuvvet komutanlarının yanı sıra MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da katılarak destek vermişlerdi. Bazı akademisyenlerin de katıldığı toplantı ‘Ulusal Uyanış' bildirisiyle sona ermişti.

Genelkurmay İkinci Başkanı İlker Başbuğ ise aynı günlerde bir açıklama yaparak İmam Hatipleri hedef almıştı.

2008 yılında Ak Partiye kapatılma davası açıldığında derin tezgahın bir  başka parçası Anayasa Mahkemesi idi: Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Osman Paksüt, AK Parti'ye açılan kapatma davasından 10 gün önce Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ'la görüşmüştü. Bu gizli görüşme basına sızdığında önce inkâr edilir, sonra da Kuzey Irak operasyonuyla ilgili bir tebrik ziyareti olduğu açıklanarak geçiştirilir. Wikileaks raporlarında Amerikalı diplomatlar tuhaf buldukları bu buluşmayı “Türkiye'nin popüler tartışma konusu  ‘derin devlet'in istisnai göstergelerinden biri” diye not alırlar. “Askeriye, yargı ve bürokrasinin unsurları dâhil Türkiye'nin seçilmemiş elitleri arasındaki gizli ittifakların delili ortaya çıktı. Şimdi ise bir Anayasa Mahkemesi Hâkimi ile yakında Genelkurmay Başkanı olacak kişi arasındaki görüşme, derin devletin sadece bir efsane olmadığının işaretiydi.(t24.com.tr,2011)

Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ,  basına sonradan yansıyan bir olaya daha imza atmıştı. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Prof. Dr. Erman Tuncer bu manidar olayı şöyle anlatır: Maslak'taki TİM açılışına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adına eşimle birlikte katılmıştım. Protokol gereği Sayın Başbuğ ve eşi ile yan yana oturmamız gerekiyordu. Sezen Aksu sahne almadan az önce İlker Paşa ve eşi salona teşrif ettiler. Ancak kendileri eşimin başörtüsünden dolayı bizimle birlikte oturmak istemediklerini bildirdiler. Bunun üzerine salondan kovulduk.Paşanın eşinin söylenmesini hayatım boyunca unutamayacağım. (Tuncer,2010)

 

HAZIRLAYAN: HÜSEYİN YAĞMUR