Yılbaşı gecesi Reina adlı gece kulübüne yapılan terör saldırısıyla 39 insanımız acımasızca katledildi. Şunu asla unutmayın; tetikçiler, eylemle hedeflenen amacın üretiminde,  en alt düzeydeki ham madde tedarikçileridir. Tetikçi yaptığı eylemi ham halde, onu işleyerek, yarı mamul ve mamul haline getirecek terör işçilerine teslim eder. Kurulu üretim bantlarında işlenerek mamul haline getirilen “terörün amacı” pazarlama ve satış birimlerine havale edilir. Teröristin, ham terör eylemini teslim edeceği terörün mavi yakalıları, onların da, mamul haline getirdikleri amacı pazarlama ve satış aşaması için havale edecekleri, terörün beyaz yakalıları vardır.

Tetikçinin terör fiilini gerçekleştirmesiyle eylemi önce terörün mavi yakalıları devralır. Biçimlendirilmiş mesajın terörün beyaz yakalılarına intikal ettirilmesi genellikle iki ila yirmi dört saattir. Ham eylemin üretim bandına konmasından satış ve tüketim aşamasına kadar her evrenin sorumlusu büyük bir süratle işinin gereğini yaparak bir sonraki ameliye için diğerine devreder. Hem birbirlerinden hem de ne yaptıklarından kesinlikle haberdardırlar ve her türlü aksamayı engelleyen açık- mahrem temas noktalarına sahiptirler.  Büyük sorun şudur ki terör eyleminin hedefine ulaşması için en düşük seviyede iş gören tetikçi illegalken, terör eyleminin asıl amacını gerçekleştiren terörün mavi ve beyaz yakalıları aşağıdan yukarı doğru gittikçe daha legal, ayrıca toplumsal düzlemde etkin dinamikler olarak görünürler.

Bu soytarılık, küresel emperyalizmin terör saldırılarıyla hizaya getirilmeye çalışılan hükümetlerin karşısında apışıp kaldığı gordion düğümüdür. Fakat bu terör piramidinin hiyerarşik bağlantısı kesilmezse, sadece terörün marabası peşinde koşmakla yetinirsiniz. Hiç şüpheniz olmasın bu durum yakalanan her marabadan sonra yenisini salan terör kâhyalarıyla ile terörün ağalarını çok memnun ediyor, üstelik eğlendiriyor. Onlar zaten bunu istiyor!  Avuçlarını ovuşturarak sadece bekliyorlar, tıknefes olup düşmeni!

Reina saldırısının gayesinin ne olduğu çok açıktı ama meseleyi en iyi özetleyen analizi Devlet Bahçeli yaptı. “1 Ocak 2017 Reina katliamı aslında, 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının artçı sarsıntısıdır ve bunlar birbirine eklemlidir. Rakka, Kandil, Kobani ve Pensilvanya arasında çoktan kurulmuş ve düğümü uzun süre önce atılmış terörizm işbirliğine kimlerin mimarlık yaptığı gizlenemeyecek kadar nettir"  

Evet, Türkiye'nin, İngiltere-A.B.D.- eksenli küresel yahudi hegemonyasının denetiminden çıkıp askeri, iktisadi, siyasi, tarihi bir güç ve iddia merkezi olarak gittikçe temeyyüz etmesini durdurmak için, derhal bu hükümetten, Ak Parti'den kurtulmak istiyorlar.  Ekarte edilmesi gereken öncelikli hedef de kurucu lider Tayyip Erdoğan!  Bunun için gezi parkı eylemleri, 17/25 Aralık komploları, nihayet 15 Temmuz darbe ve işgal girişimlerini yaşadık. Başaramayanlar fasıla vermeden terörle gelmeye ve ileride yapacakları büyük organizasyonlar için, ham/yarı mamul/mamul gerekçe ve algı malzemesi biriktirmeye devam ediyorlar. Darbeden iç savaşa ve işgale geçiş yapamayanlar, bu defa iç savaştan darbe ve işgale geçiş yapabilmek için gerekli algıyı terör eylemleri üzerinden temin etmek istiyorlar.

Tetikçinin teslim ettiği ham terör eylemini bu hedefe ulaşması için kim teslim alarak işlemeye ve biçimlendirmeye başlıyor? Kimler iç savaş için kullanıma hazır, özenle hazırlanmış “yaşam biçimine saldırı” hezeyanlarının pimini çekip toplumun üzerine atıyor? Kimler terörün sahiplerinin öncelikli hedefinin tahakkuku için hükümeti istifaya davet ediyor? Kimler, diyanet işleri başkanının itikadi ve kültürel yozlaşmaya tekabül eden yılbaşı kutlamalarına yönelik uyarıları ve aynı minvaldeki cuma hutbeleriyle terör eylemi arasında -açık ya da ikircikli bir dille-  bağ algısı tesis etmeye çalışıyor. Kim konvansiyonel bir terör eylemini, toplumsal, ekonomik, politik başlıklarla donatarak, vuruş gücünü çoğaltmaya çalışıyor. Bir terör eylemiyle hükümetin istifa etmesi gerektiğini söyleyen herkes, aslında milli irade yerine terörün iradesini kutsamakta olduğunu bilir. Bu bir kere talep edildiğinde ve kabul gördüğünde artık sandıkta yenilmeyeni terörle devirmek için dünyayı cehenneme çevirecek meşru bir alan açılmış olur. Yılbaşı hutbesi ve terör arasında irtibat kuran herkes, aslında teröriste, “içkinin haramlığıyla ilgili vaazdan sonra da git meyhanedeki insanları tara! Eylemin istediğin etkiyi yaratmasını ben temin edeceğim” der. FETÖ'nün MİT tırlarına yönelik ihanet operasyonundan bu yana kimler sürekli şekilde Türkiye'yi ve hükümeti IŞİD'i desteklemekle suçluyor. Bu yalanı solunum cihazında yaşatmaya çalışanlar neden ilerisi için ısrarla bu algıyı biriktirmeye ve ayakta tutmaya çalışıyorlar?

15 Temmuz'a yol açmak için gerçekleştirilen öncü sarsıntıları yani Vezneciler ve havaalanı saldırılarını hatırlıyor musunuz? Alman-Yahudi ortaklı Doğan Medyası'nın Posta'sı sağa sola savrulmuş cesetlerimizin üzerine sekiz sütuna  şöyle manşet atmıştı; Canınız Cehenneme!