19 Şubat 2018

Aliya ve Kur’an 3

İslam'da sadece Kur'an tam ve bütün hakikattir. O Allah'ın kelamıdır. Şartlar insanîdir, çok fazla insani… (Aliya İzetbegoviç, İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları, Ter Rahman Ademi, İst, 2014, s. 161) Bu tespitlerle Aliya anlaşılması istenen kitabın özel bir yetenekle değil insani bir iradeyle söz konusu olacağına dikkat çekerek, Kur'an ile yüzleşmesinde bunu Müslümanları eleştiri boyutunda bırakmayıp nasılını da ortaya koyar. Aliya bir yerde, Hz. Peybgamber'in “İki şeyden tiksiniyorum: âbid cahilden ve amel etmeyen âlimden” hadisini aktarırken İslam dünyası, Müslüman ve Kur'an alakasına dair görüşlerinin özetinin özeti bir sözü bizlere ulaştırırken kendi yaklaşımını da temellendirir. 

Kur'an'ı nasıl okumalı? İşte Aliya Müslümanların genel olarak anlamadıkları ve şekiller dünyasında ulaşılmaz bir ihtiram burcunda unuttukları kitabın nasıl okunması gerektiğine işaret eder.

Her şeyden evvel Kur'an'ın bir bütün olduğunu akılda tutmak gerekir. Tek başına alınmış ve metinden ayrılmış hiçbir ayet tam bir hakikat değil, sadece hakikatin parçasıdır. Sadece Kur'an bütün ve eksiksiz hakikattir. Ayetleri tek başına zikretmek kaçınılmaz bir durumdur ancak bu sefer hedefin sınırlılığına dikkat etmek gerekir. Bu mozaikteki duruma benzer. Mozaik içindeki küçük kırmızı ya da siyah taş, ancak kompozisyonun tamamında bir anlam kazanır. S. 143 Ancak ortaya konulan sonuçlar, ayetleri ayrı ayrı okumakla değil, sadece bir bütün olarak Kur'an'dan çıkarmakla mümkündür. Bunun, İslam'ın tam manasını ve onun mesajının özünü anlamaya doğru yavaş yavaş yükselmemiz için tek metot olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan Kur'an'ı anlama çabasında parça parça bölümler içindeki bütüncül manayı, kavramları, mefhumları ve ilkeleri öğrenmenin bütünü kavramak adına faydalı olacağı kanaatindedir Aliya.

Kur'an'ı okumada ikinci kural şu olabilir: Belli zaman aralıklara riayet ederek Kur'an'ı her zaman tekrar tekrar okuyun. Bu Kur'an'ın katmanlılığı olarak da ifade edilebilecek şeyi keşfetmenin yoludur. Her yeni okuma Kur'an'da yeni bir şeyi keşfeder. Tabiî Kur'an aynı kalmıştır, fakat değişen bir şey vardır: Siz, sizin şahsi şartlarınız veya yaşadığınız dünya değişmiştir. İşte bu değişimler daha önce fark etmediğimiz katmanları Kur'an'da keşfetmemize imkan sağlar ve daha evvel üstlerinden fark etmeksizin geçtiğimiz bazı ayetler şimdi ruhumuzda başka yankılar bulur. s. 144 Burada sürekli okumak ve tematik bakmanın bütün içinden sağlayacağı imkanlara dikkat çekerken insanın ve dünyanın değişmeden azade olamadığı ve tüm değişimlerin ise önünde açıklanma imkanı bulduğu bir Kitabın bu açıdan dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyar. Kur'an'ı güzel okumak kadar güzel anlamanın değeri burada ortaya çıkar.

Bireyin şahsî şartlarına bağlı olan Kur'an'ın bu değişik “katmanların” veya tonların keşfi tarihsel planda, toplum hayatında da geçerlidir. O zaman Kur'an'ın bazı ayetlerinin özel güncelliğinden bahsederiz. Irkçılığın arttığı yerlerde insanların ortak kökenine ve dolayısıyla da eşitliğine işaret eden ayetler öznel öneme sahip olacaktır. (Mesela Nisa suresi ilk ayeti). Dinî zorlama ve zulmün yaşandığı yerlerde ise üç kelimelik “…dinde zorlama yoktur” …(Bakara, 256) açık-seçik kanunu ön plana çıkmak zorundadır. S. 146 Bu bakımdan mana bütünlüğü ve süreklilik içinde takip hep eskimeyen yeniyi hem de güncelin önmüze koyduğu meseleleri anlamak ve aşmak adına faydalı olacaktır.

Aliya içeriden bakarak meseleyi tespit edip bunun üzerinden nasılına dair çözüm öneriyor. Teşhis ve tenkitle başlayan Aliya tahlil ve tahkikle nihai olarak tespitlerini yapar. Doğru kavram ve yöntemle okunmayan Kitap doğru mana ve şuuru vermeyeceğinden Aliya işe abcden başlar.

Aliya ile bitilerim; Herkes Kur'an'da kendisinin değeri kadarını bulacaktır s. 147

Vesselam!